10 SORUDA YILAN DOSYASI Dokunmazsak ısırır mı? Zehirin emilerek çıkarılması doğru bir hamle mi?
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
İstanbul’da Küçükçekmece, Arnavutköy, Sultangazi gibi ilçelerin yer aldığı bazı bölgelerde yılan görülmesi vatandaşları tedirgin etti. Kış uykusundan kalıp doğal yaşam alanlarından şehre inen yılanlar korkularımızı tetiklese de uzmanlar bu bölgelerin kırsala yakın olmalarından dolayı normal olduğunu, yılanları öldürmememiz gerektiğini söylüyor. Ama bir yılanla karşı karşıya kaldığımızda soğuk kanlı kalabilmemiz pek mümkün olmuyor çünkü o gördüğümüz yılan tarafında ısırılıp zehirleneceğimizden korkuyoruz.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Ormancılık Bölümü, Avcılık ve Yaban Hayatı Programı Öğretim Görevlisi Dr. Ergün Bacak, yılan görülen ilçelerin ortak özelliğinin kırsala ve yeşil alana yakınlık olduğunu, yılanların mayıs ve haziran aylarında kış uykusundan uyandıklarını ve üreme alanları, çiftleşecek dişileri ya da besin arayışı içinde olduklarını söyledi.
Yılanların temmuz ve ağustosa da görülebileceklerini belirten Dr. Ergün Bacak ancak aşırı sıcaklardan etkilendikleri için birkaç gün dinlenerek daha soğuk alanlara geçtiklerini ifade etti.
Peki, her yılan ısırığı zehirli mi?
Dokunmadığımız yılan bizi ısırır mı?
Isırılan bölgedeki zehrin emilerek çıkarılmaya çalışılması ne kadar doğru bir müdahale?
Böyle bir durumla karşılaşırsak ne yapmalıyız?
Türkiye’de zehirli yılan var mı?
Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Prof Doktor Mehmet Zülfü Yıldız ve Acil Tıp Uzmanı Dr. Veysel Balcı ile konuştuk.
1-Öncelikle bir yılanla karşı karşuya geldiğimizde ne yapmalıyız?
Mehmet Zülfü Yıldız: Yılan gördüğümüzde kesinlikle müdahale etmememiz ve asla dokunmamız gerekir. Yılanlar bizi gördüğünde ilk etapta kaçmaya çalışır yani asıl amaçları kaçmaktır. Eğer biz yılanın üzerine doğru gitmezsek, onlara sopa ile saldırmazsak, tutmaya ya da yaralamaya çalışmazsak bulundukları ortamdan uzaklaşırlar, karanlık ve kuytu bir köşeye kaçarlar.
Yılanı öldürmeye çalışmak ya da yaralamak yılana kendini tehlikede hissettirir ve kendini korumak için ısırmaya çalışır.
2- Bir yılanın zehirli ya da zehirsiz olduğunu anlayabilir miyiz?
Mehmet Zülfü Yıldız: Hangi yılanın tehlikeli olup olmadığını ancak uzmanlar anlayabilir ya da bu konuda çok meraklı ve ilgili insanlar çok araştırıp incelemişlerse kısmen tanıyabilir. Yine de bazı zehirli ve zehirsiz yılanların birbirine çok benzemesinden ötürü karıştırılma olasılığı çok yüksektir ve konunun uzmanı olmayan kişiler bunu ayırt edemez.
Dr. Veysel Balcı: Yılanların zehri, sistemik olarak trombositopeni, yaygın damar içi pıhtılaşma sonucu ölümcül kanamalara; lokal doku toksisitesi nedeniyle ise uzuv kaybına yol açabilir. Yılan ısırmaları çok ciddi zehirlenme tablolarına neden olsalar da, uygun ilk yardım müdahalesi ve etkin bir tedaviyle aslında ölüm oranı düşüktür.
Yılan zehirlerinin toksik etkisi; yılanın türüne, ısırılan kişinin bu zehire duyarlılığına, zehirin miktarına ve ısırılan bölgeye bağlı olarak değişiklik gösterir. En önemli faktörlerden biri zehrin toksisitesidir. Isırılma sonrasında zehir, dişlerinden boşalan sıvı vücutta iki yoldan yayılmaya başlar: Birinci yol kan dolaşımı sistemi, ikinci yol ise lenf dolaşım sistemidir. Zehrin yayılması, Viperidae (engerek) yılanlarında olduğu gibi, daha çok ikinci yol ile olur ve bu yolla yayılma daha yavaştır.
Yılan zehri sonucu ortaya çıkan lokal doku bulguları:
• Kanamalı diş izi
• Isırılan bölgede ödem
• Ekimoz
• Hemorajik büller
• Isırılan bölgede ve çevresinde ciddi ağrı
• Kompartman sendromu (ısırılan uzvun ödem sonucunda dolaşımın bozulması)
• Nekroz
• Lenfatik sistemde zehrin yayıldığını gösteren, lokal lenf düğümlerinin hassasiyetinin hızla genişlemesi• Geç dönemde enfeksiyonlara da rastlanabilmektedir
Sistemik bulgular ise:
• Nonspesifik semptomlar: Halsizlik, güçsüzlük, nefes darlığı, çarpıntı, terleme, kusma, karın ağrısı, bulanık görme, salivasyon
• Vücutta yaygın kanamalar
• Kardiyovasküler bozulmalar
• Nörolojik bozulmalar
• Yaygın kas yıkımı: Ciddi kas güçsüzlüğü
• Akut böbrek yetmezliğiÜlkemizde, genellikle Viperidae türü yılanların ısırıkları sonucu ortaya çıkan en sık ve korkulacak komplikasyonlar:
• Ciddi lokal toksisite: Kompartman sendromu
• Vücutta yaygın kanamalar
• Akut böbrek yetmezliği gelişimidir
3- Bir yılan tarafında ısırıldığımızı mutlaka anlar mıyız? Mesela uykudayken yılan ısırır mı?
Mehmet Zülfü Yıldız: Yılanların ağzında dişler vardır. Yılan ısırdığı zaman zehirsiz olsa bile deriye temas ettiği için mutlaka acı hissedilir. Şiddeti ağzındaki dişlerin büyüklüğüne göre değişir ancak zehirli ise yılan ısırdığı zaman çok şiddetli bir ağrı hissedilir.
Uykudayken bir yılan gelip sizi ısırmaz ancak yönünüzü değiştirirken, eliniz ayağınız yılanın üzerine çarparsa ve çarpmanın etkisi ile canı acırsa ısırabilir.
Geçtiğimiz yıllarda Antalya’da arkadaşının evinin bahçesinde nane toplayan hemşire Ayşegül Özünal, yılan ısırması sonucu yoğun bakıma alınmış ve entübe edilmişti. Birkaç gün sonra uyandırıldığında olay sırasında ayağına cam battığını sandığını, kısa süre içinde fenalaşınca hastaneye kaldırıldığını ve yılan ısırdığını hastanede teşhis ettiklerini belirtti. Özünal’in kalbi iki kere durmuş, adrenalin vererek hayata döndürülmüştü.
4- Bir yılanın ısırığının zehirli mi zehirsiz mi olduğunu anlayabilir miyiz?
Mehmet Zülfü Yıldız: Eğer ısırılma anında çok şiddetli bir ağrı, sıcağa değmiş gibi bir yanma hissi olmuşsa bu zehirli bir yılandır. Birkaç dakika içinde ısırılan bölgede şişme olur, tansiyon düşer, terleme, nabız yükselmesi olur, zehrin miktarına ve ısırılma yerine göre bu hisler değişir. İlk 15 dakika içerisinde bu belirtiler olmaza o zaman zehirsiz bir yılan olduğu anlaşılır. Bu durumda panik yapmaya gerek yok ama yine de kontrol amaçlı bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Isırılma noktasının ilerisinden mendil gibi bir şey ile bağlayıp fazla hareket ettirmeden sağlık kuruluşuna gidilmeli.
5- Yılan ısırdığında yapılması gerekenler nelerdir?
Dr. Veysel Balcı: Yılan ısırmalarında ilk yardım uygulamasında hastaya güven verilmeli, huzursuzluğu azaltılmaya çalışılmalı, yara yerini kurcalamadan yara yüzeyi silinmeli, mümkünse sabunlu su ile yıkanmalı ve ısırılan bölge mutlaka hareketsiz hale getirilerek kalp seviyesine yükseltilmelidir. Ayrıca ortam güvenliyse hastanın kesinlikle hareket ettirilmemesi gerekir. Yılan sokmalarında, zehrin damar ya da lenf yollarıyla vücuda yayılmasına engel olabilmek için müdahalenin hareket ettirilmeden yapılması önem taşır.
Ayrıca hastanın vücudunda bulunan bilezik, kolye ya da yüzük gibi aksesuarların da çıkarılması önemlidir. Olası bir ödem ya da şişme halinde hastanın daha fazla zarar görmesine engel olunmuş olur.
6- Filmlerden görüp uygulamaya çalışıyoruz ama yılanın ısırdığı yere kesik atıp zehrin emilerek çıkarılması neden yanlış bir uygulama? Ambulans gelene kadar ne yapmalıyız?
Mehmet Zülfü Yıldız: Filmlerde gördüğümüz gibi ısırılan bölgenin kesilmesi ya da emilmesi hem hasta hem de müdahaleyi yapan kişi için çok tehlikelidir. Bölgeyi kestiğinizde hasta şoka girebilir, damarları kestiğiniz için de zehir doğrudan kan damarına karışabilir. Emen kişinin de ağzında yara çürük varsa ya da bunlar yoksa bile şiddetli bir zehir ise kişiyi daha hızlı bir şekilde zehirleyip ölümüne bile neden olabilir. Hareket ettirmek de kan dolaşımını hızlandırıp zehri vücuda daha hızlı yayar.
Dr. Veysel Balcı:
• Isırılan bölgedeki zehri çıkartmak amacıyla yapılan kesikler, yüzeysel alandaki zehri daha derin dokuya ilerletebilir; atardamar veya sinir kesiklerine sebep olabilir.
• Isırılan bölgedeki zehri emerek çıkartmaya çalışmak, müdahaleyi yapan kişiyi de zehirlenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakır. Kurtarıcının ağız içinde açık yara varsa, zehirlenme oluşabilir.
• Zehrin dolaşıma karışmaması için yapılan turnike, gangren dediğimiz duruma sebep olarak kolun veya bacağın kaybedilmesine neden olabilir.
• Isırılan bölgeye zeytinyağı veya benzeri maddelerle sıvazlanması, bölgede enfeksiyona sebep olabilmektedir.
Kurbanın uzak bölgelerde bulunduğu durumlarda, tedavide bu tür yanlış denemelerin uygulanması, ağır olmayan yılan ısırıklarından çok daha kötü yaralanmalara sebep olur. Kötü durum senaryolarında, ısırılan uzuvlara uygulanan turnikeler, bölgeye olan kan akışını tamamen durdurur. Uygun bir sağlık kurumuna ulaştırıldığında, kurbanın organı kesilmek zorunda kalınır.
Yılanlar, insan varlığında ortamdan kaçma eğilimindedirler. Yılanları kovalamak, öldürmeye kalkışmak yanlış davranışlardır. Yılanlarla çatışmadan kaçınmak için doğa yürüyüşlerinde sopa benzeri yürüyüş çubuklarıyla yerde darbe ile titreşim yaratmak, yılanların yaşam alanı olabilecek alanlarda sert adımlarla zemine vurmak, yılanlarla karşılaşmamızı engeller.
Yılan sokması durumlarında zehrin erkek oyuncu tarafından emildiği sahneler birden fazla Yeşilçam filmi ile akıllara kazınmıştı. (Başrollerini Cüneyt Arkın ve Fatma Girik’in oynadığı 1969 yapımı Büyük Yemin adlı filmden bir kare)
7-Sağlık ocaklarında zehirlenmeye karşı panzehirler var mı yoksa büyük hastanelere mi gitmek gerekir?
Acil Servis Uzmanı Dr. Veysel Balcı: Ülkemizde engerek yılanının zehrine karşı antivenom bulunmaktadır. Antivenom, Sağlık Bakanlığına bağlı belli hastanelerde bulunmaktadır. Yılan tarafından ısırılan kişi hangi sağlık kuruluşuna giderse gitsin, antivenom ihtiyacı olduğunda Sağlık Bakanlığı tarafından bu antivenom en kısa sürede hastaya ulaştırılır. Ülkemizde çoklu (polivalan) yılan serumları bulunmakta olup, hekim kontrolünde uygulanmaktadır.
8- 112 arandığında yılan ısırması vakası olduğunun mutlaka belirtilmesi neden önemli?
Dr. Veysel Balcı:Yılan ısırıklarında 112’yi arayarak sağlık ekiplerine mutlaka haber vermek gerekir. Olayın yılan ısırığı olduğunu, çekilebildiyse yılanın resmini sağlık ekipleriyle paylaşmak, olası antivenom ihtiyacı olabileceğinden uygun sağlık kuruluşuna yönlendirmede yararlı olacaktır.
9- Yılanları neden öldürmemeliyiz?
Mehmet Zülfü Yıldız: Yılanların ekolojik dengede rolü büyüktür. Doğal dengenin bozulmaması açısından yılanların öldürülmemesi gerekir. Evlere girse bile itfaiyeye haber verilip ya da yapılabiliyorsa bir kürek vs. yardımı ile dışarı çıkarılması gerekir.
Dr. Ergün Bacak, yılanla karşılaşan vatandaşların gerek olması durumunda itfaiyeyi, belediyeyi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nü arayabileceğini belirtti ve böyle bir durumda uygulanacak prosedürü şu sözlerle anlattı:
"Yetkililer yılanı canlı bir şekilde alırlar, başka bir alana götürüp uzaklaştırırlar. Yılanları öldürerek ekosisteme çok büyük zarar veriyoruz. Yılanlar hastalık taşıyıcısı olan hayvanlarla mücadele ediyor, tarım ürünlerimizi koruyor. Fare salgını ile mücadele ediyor. Bu nedenle önce bilinçlenmek, zehirli-zehirsiz ayrımına bakmadan hiçbir yılanı öldürmemek lazım." dedi.
10- Ülkemizde zehirli yılan türleri var mı?
Acil Servis Uzmanı Dr. Veysel Balcı: Yılanlar insanları durduk yere ısırmaz. Genelde tehdit algıladıkları durumlarda, özellikle ayakla yakınına basıldığında ya da sıkıştırıldığında ısırırlar. Zehirli yılanların ısırıklarının %25’i, “kuru ısırık” dediğimiz, zehirlerini zerk etmedikleri ısırıklardır.
Zehirli yılanların, iki adet zehirli diş izi tipiktir.
Zehirsiz yılan ısırıklarında ise çift sıra dizili izler görülür. Zehirli yılanlar, üçgen baş yapıları ve desenlerinin farklılığıyla ayırt edilirler.
Türkiye’deki 59 yılan türünden 17’sinin zehirli olduğu bilinmektedir. Bu zehirli türlerin 14’ü Viperidae, 2’si Colubridae ve 1’i Elapidae ailesindendir.
İstanbul'daki yılanların çoğu su yılanları. Zaten sulak alanın kenarına giderseniz, pikniğe giderseniz o yılanları görebilirsiniz. Onlar zararsızdır. Yalnızca avcılarından korktuğu için kötü koku salgılar.
Hazer yılanı, eskülap yılanı gibi yılanlar farelerle mücadele eder ve zararsızdır.
Sarı yılan vardır, boyu 2,5 metreyi bulur, oldukça kalın bir yılandır ancak hiçbir zehri yoktur.
Ev yılanı zehirsizdir. Bunların hepsi İstanbul'da görebileceğiniz yılanlar ama en çok karşılaşılan Hazer yılanıdır, genelde arabaların içerisine giriyor."
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, her yıl yaklaşık 5,4 milyon yılan ısırığı meydana gelmekte ve bu ısırıkların da 1,8-2,7 milyonu zehirlenme bulguları göstermektedir. 2021 yılı verilerine göre, yılan ısırıklarına bağlı olarak 81.410-137.880 arasında ölüm ve yaklaşık üç kat daha fazla ampütasyon ve diğer kalıcı sakatlıklar meydana gelmiştir.


