100 den fazla ülkeyi gezdi, asla konaklamam dediği yeri paylaştı! Halbuki milyonlarca turistin favorisi... Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
100'den fazla ülkeyi ziyaret eden tecrübeli gezgin Ash Jurberg, lüks otellerden mütevazı pansiyonlara, hatta ağaç evlere kadar sayısız yerde konakladı. Ancak milyonlarca turistin favorisi olan bir konaklama türünden bilinçli olarak kaçınıyor: Her şey dahil tatil köyleri.
Jurberg'e göre bu tesisler, sundukları rahatlığa rağmen gezginleri bir seyahati unutulmaz kılan gerçek deneyimlerden mahrum bırakıyor.
Şehrin kendine has karakterini ortadan kaldırıyorJurberg, her şey dahil konseptinin en büyük sorununu, "her şey zaten ödendi" zihniyetinin yarattığı bir tür "altın kafes" olarak tanımlıyor. Bu durum, turistleri tesisin dışındaki otantik yerleri ve yerel yaşamı keşfetmekten alıkoyuyor. Jurberg, bu durumu şu çarpıcı soruyla özetliyor: "Evinizde de yiyebileceğiniz bir Sezar salatası için neden Tayland'a gidesiniz ki?"
Ona göre birçok tatil köyü, dünyanın her yerinde bulunabilecek standart bir formül sunuyor: büyük havuzlar, uluslararası mutfaklar ve planlı aktiviteler. Bu durum, gidilen yerin kendine has karakterini ve benzersizliğini deneyimleme fırsatını ortadan kaldırıyor.
'Samimi bağlar yaratmıyor'Ash Jurberg, standart otel odaları yerine, ziyaret ettiği bölgenin ruhunu yansıtan konaklama birimlerini tercih ediyor. Fas'ta volkanik kayalara oyulmuş bir mağara otelde kalırken, Kosta Rika'da bir ağaç evde yağmur ormanlarının sesleriyle uykuya daldı. Sri Lanka'da ise yerel bir ailenin evine bitişik bir dairede kalarak onlarla kahvaltı etti ve geleneksel yemekleri pişirmeyi öğrendi. Jurberg'e göre bu deneyimler, hiçbir tatil köyünün sunamayacağı samimi bağlar ve kalıcı anılar yaratıyor.
Her şey dahil menülerle sınırlı kalmamak, Jurberg'in gerçek mutfak cevherleri keşfetmesini sağlıyor. El Salvador'da bir arkadaşının onu götürdüğü, sadece yerel halkın bildiği bir mekanda yediği "pupusa"ların (fasulye ve peynir dolgulu mısır krepleri) lezzetinin bir tatil köyünde bulunamayacağını belirtiyor.
Benzer şekilde, gerçek deneyimlerin planlanmamış karşılaşmalardan doğduğunu söylüyor. Güney Afrika'da yerel bir ev sahibinin evindeki barbekü (braai) partisine davet edilmesi ve onlarla bir ragbi maçı izlemesi, tatilinin en unutulmaz anılarından biri olmuş.
'Alışılmışın dışına çıkın'Ash Jurberg, her şey dahil tatil köylerinin sunduğu güvenlik ve rahatlığın farkında olduğunu, ancak seyahat anlayışının yerel kültürü keşfetmek, yeni insanlarla tanışmak ve beklenmedik maceralara atılmak üzerine kurulu olduğunu vurguluyor. Business Insider'a konuşan Jurberg, herkese bir sonraki seyahatlerinde "alışılmışın dışına çıkmayı" denemelerini öneriyor. Çünkü ona göre gerçek hikayeler, konfor alanının bittiği yerde başlıyor.


