12 Eylül işçiden ne götürdü? DİSK AR raporladı!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 45. yılında işçi haklarında yol açtığı tahribata ilişkin dikkat çekici bir açıklama yayımladı. “12 Eylül İşçi Haklarını Nasıl Yok Etti?” başlıklı raporda, darbenin işçi sınıfı üzerindeki uzun vadeli etkilerine detaylı şekilde yer verildi.
DARBENİN YIKICI SONUÇLARI ANLATILDI12 Eylül 1980 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi (MGK) adı altında yönetime el koyan askeri cunta, Türkiye'nin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısında köklü değişimlere neden oldu. Parlamento feshedildi, 1961 Anayasası ilga edildi ve tüm siyasi faaliyetler askıya alındı. Aynı süreçte, sendikaların faaliyetleri durduruldu, grev hakkı kaldırıldı, toplu iş sözleşmesi yapma hakkı askıya alındı.
Basın ve ifade özgürlükleri kısıtlandı, kitlesel gözaltılar, tutuklamalar ve işkenceler yaşandı. Birçok kişi hakkında idam cezası verildi ve bu cezaların bir kısmı infaz edildi.
24 OCAK KARARLARIYLA UYUMLU BİR YAPI KURULDURaporda, darbenin yalnızca siyasi değil, ekonomik amaçlar da taşıdığı vurgulandı. 24 Ocak 1980 kararlarının sermaye yanlısı içeriğine uygun olarak, darbe sonrası ekonomik düzen de bu doğrultuda şekillendirildi. Bu bağlamda, emek aleyhine ve sermaye dostu yeni bir sistem inşa edildi.
SENDİKAL HAREKET HEDEFTEYDİDarbe, sendikal örgütlülüğe büyük darbe vurdu. DİSK ve bağlı sendikaların faaliyetleri askıya alındı, malvarlıklarına el konuldu ve yöneticiler gözaltına alındı. Uzun tutukluluklar ve işkenceler yaşandı. DİSK yöneticileri hakkında idam istemiyle davalar açıldı.
1982 Anayasası ve 1983’te yürürlüğe giren 2821 ve 2822 sayılı yasalarla, sendikal faaliyetler ciddi biçimde sınırlandırıldı ve otoriter bir emek rejimi tesis edildi.
RAPORDAN DİKKAT ÇEKEN BULGULARDİSK-AR’ın yayımladığı raporda yer alan başlıca tespitler şöyle:
SENDİKALAR ÜZERİNDE BASKI 45 YILDIR SÜRÜYOR
12 Eylül ile birlikte grev ve lokavt yasakları anayasaya girdi. Hak grevleri yasaklandı, sendikaların siyasi faaliyetlerde bulunması engellendi. Sendika kurmak ve sendikal mücadele yürütmek zorlaştırıldı.
SENDİKALAŞMA ORANI CİDDİ DÜŞÜŞ GÖSTERDİ1980 yılında yüzde 40 civarında olan sendikalaşma oranı, 2025 itibarıyla yüzde 14’e kadar geriledi. Bu düşüş, işçilerin örgütsüzleştirilmesinin sistematik hale geldiğini gösteriyor.
DİSK’in kapalı olduğu ve sendikal faaliyetlerin yeniden başladığı 1984’ten bu yana, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin sayısı sürekli azaldı. Toplu sözleşmeden yararlanan işçi oranında ciddi bir erime yaşandı.
GREV HAKKI KISITLANDIDarbe sonrasında tüm grevler askıya alındı ve grev yapmak neredeyse imkansız hale geldi. 1980’de 2,2 milyon sigortalı işçiden 80 bini greve katılırken, AKP döneminde yıllık ortalama sadece 4 bin işçi greve çıktı.
ÖZELLEŞTİRME POLİTİKASI HIZ KAZANDI24 Ocak kararlarıyla temelleri atılan özelleştirme uygulamaları, Özal döneminde başlamış ve AKP iktidarında hız kazanmıştır. Toplam 72,3 milyar dolarlık özelleştirmenin yüzde 90’ı, yani 64,3 milyar dolarlık kısmı, AKP döneminde gerçekleşmiştir.
Asgari ücretin kişi başı gelire oranı 1974’te yüzde 80,6 iken, 2025’te bu oran yüzde 43,6’ya düştü. 24 Ocak kararlarıyla birlikte ücret maliyetleri baskılanmış ve işçilerin gelir düzeyi sürekli erimiştir.
GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK1978-1980 döneminde ücretli çalışanların milli gelirden aldığı pay yüzde 31,5 civarındayken, 2015-2024 aralığında bu oran yüzde 32,8 seviyelerinde kalmıştır. Oysa ücretli istihdam oranı bu süreçte yüzde 33’ten yüzde 69’a çıkmıştır.
KIDEM TAZMİNATI HAKKI ZAYIFLADI1978’de asgari ücretin 7,5 katı olan kıdem tazminatı tavanı, 2025 itibarıyla asgari ücretin sadece 1,9 katına gerilemiştir. 12 Eylül’ün ilk uygulamalarından biri kıdem tazminatını hedef almak olmuştur.
İŞSİZLİK KALICI HALE GELDİDarbe öncesi dönemde ortalama yüzde 7,7 olan işsizlik oranı, AKP döneminde yüzde 14’e kadar yükselmiş, genel ortalama ise yüzde 10,8 olarak gerçekleşmiştir. Bu da işsizliğin yıllar içinde yapısal bir sorun haline geldiğini gösteriyor.
12 EYLÜL’ÜN GÖLGESİ HÂLÂ SÜRÜYORDİSK-AR’ın yayınladığı bu rapor, 12 Eylül darbesinin yalnızca bir dönemsel askeri müdahale değil, aynı zamanda işçi sınıfı haklarının sistematik biçimde törpülendiği bir sürecin başlangıcı olduğunu vurguluyor. 45 yıl sonra bile, darbenin oluşturduğu yasal, sosyal ve ekonomik yapıların halen etkisini sürdürdüğü belirtiliyor.


