12 yıllık sır perdesi aralanıyor! Mamak’ta faili meçhul cinayet dosyası yeniden açıldı
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Necmettin Yaman, Benli Kibar, Şükrü Kibar ve tutuksuz sanık Hatice Kibar salonda hazır bulundu.
Mahkeme heyeti başkanı, kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanıklara söz verdi.
SANIK ŞÜKRÜ KİBAR: KEMAL’İ ÖLDÜRMEK İÇİN HİÇBİR SEBEBİM YOKTUSanık Şükrü Kibar, maktul Kemal Güven Aydoğan'la mahalleden arkadaş olduklarını, burada madde kullanıp sattığı için bir ara kavga ettiklerini ancak daha sonra aralarında bir sorun kalmadığını savunarak, şu beyanda bulundu:
"Kemal'in kardeşimle hiçbir münasebeti yoktur. Bununla alakalı söylenenler yalandır. Kemal başkasını seviyordu. Kahvehanede arkadaşlarına kızla evlenemeyeceklerini, kızın abilerinin onu vurup öldürebileceğini söylemiş. Eski eşim M.Y ile 2019'da ayrıldık. Ben o zamanlar cezaevindeydim. Çıktıktan sonra bir süre daha görüştük. Ben başkasına aşık olunca M.Y'den ayrıldım. M.Y. beni tehdit etti, 'seni de aileni de yakacağım' dedi. Bahsi geçen av tüfeği mevzusunu hatırlamıyorum. Benim tüfekle alakam olmadı. Kemal nasıl öldürüldü bilmiyorum. Benim Kemal'i öldürmek için bir sebebim yoktu."
Sanık Yaman da Aydoğan'ı tanımadığını, Şükrü Kibar'ı, babası Benli Kibar'la dost olduğu için tanıdığını ve olayla alakası olmadığını savundu.
Şükrü Kibar ile taksicilik yaptıklarını, bir samimiyetinin olmadığını anlatan Yaman, "Kemal'le aralarında olan husumeti de iddianameden öğrendim. M.Y'nin kıskançlığı hastalık seviyesindeydi. Şükrü'ye yakın olan herkese düşman olurdu. Neden adımı verdi bilmiyorum." diye konuştu.
Sanık Benli Kibar ise olayla ilgisinin olmadığını, M.Y'nin anlattığı her şeyin iftira olduğunu öne sürdü. Kibar, Aydoğan'ı aynı mahallede oturdukları için tanıdığını söyledi.
Aydoğan ile aralarında husumet bulunmadığını savunan Kibar, "Bir ara çocuklar birbirlerine sataşmıştı ama o meseleyi de aramızda çözdük. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bahsi geçen tüfekle alakam yoktur. Benim tüfeğim evde, ruhsatlı." dedi.
Tutuksuz sanık Hatice Kibar da Aydoğan ile aralarında bir husumet bulunmadığı beyanını verdi.
"ŞÜKRÜ BANA, BABASI VE NECMETTİN'LE KEMAL'İ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ"Beyanların ardından söz verilen tanık M.Y, verdiği ilk ifadenin geçerli olmasını istedi. İkinci ifadesine kadar Şükrü Kibar tarafından tehdit edildiğini ileri süren M.Y, şunları kaydetti:
"Şükrü, beni uyuşturucuya alıştırmıştı. Tedavi oldum. O yüzden bazı şeyler bulanık, hatırladığım kadarıyla anlatıyorum. Şükrü bana, babası ve Necmettin'le Kemal'i öldürdüğünü söyledi. Ertesi gün 'madde etkisinde halüsinasyon görüyordum, yalan söyledim, yok öyle bir şey.' dedi. Bir süre emin olamadım. Evliliğimiz boyunca kendimizde değildik. Madde satıcısıydı, birlikte kullanırdık. Ne, ne zaman oldu hatırlamıyorum çünkü psikolojik tedavi görüyordum, ilaç kullanıyordum."
Tanık F.Y. de Şükrü Kibar'ın tüfeği ona getirdiğini, "dereye at" dediğini, kendisinin de korktuğu için tüfeği alıp dereye attığını anlattı. F.Y, "Çok zaman geçti, pek bir şey hatırlamıyorum." dedi.
Tanık T.C. ise tüfeği, çoban olan M.A'dan bir keçi karşılığında aldığını söyledi. T.C, M.A'nın tüfeği keçi otlatırken bulduğunu söylediğini belirterek, eniştesinin tüfeği görüp beğendiğini ve kendisinden aldığını söyledi.
Söz alan sanık avukatları da beyanların çelişkili olduğunu belirterek, müvekkillerinin beraatını talep etti.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, mevcut delil durumu dikkate alınarak, mahkemeden, sanıkların mevcut halinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme, sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek, duruşmayı 10 Aralık'a erteledi.
İDDİANAMEDENMamak ilçesinde yaşayan Kemal Güven Aydoğan, 2013'te evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Uzun süre "faili meçhul" olarak kalan soruşturma, elde edilen yeni delillerle 12 yıl sonra tamamlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, cinayet zanlıları Necmettin Yaman, Benli Kibar, Şükrü Kibar ve Hatice Kibar hakkında hazırlanan iddianamede, olay yerine ilişkin fotoğraflar ve alınan beyanlara yer verilerek, sanıklar arasındaki telefon görüşmelerinin, olayın gerçekleştiği sabah, erken saatlerde olması sebebiyle hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtiliyor.
İddianamede, sanıklardan Şükrü Kibar'ın olay yerinde ateş ettiği, saçmaların evin önündeki motosiklete isabet ettiği, ardından evden çıkan maktulün, ikinci atışla vurulduğu aktarılıyor.
Olayda kullanılan tüfeğin ise sanıklar Şükrü Kibar ve Necmettin Yaman tarafından Elmadağ'daki bir adrese götürüldüğü, burada tüfeğin dereye atıldığı yönündeki beyanların araştırıldığı bilgisine yer verilen iddianamede, çalışmalar sonucu söz konusu tüfeğin bulunduğu ve muhafaza altına alındığı kaydediliyor.
Sanıklar Necmettin Yaman, Benli Kibar, Şükrü Kibar ve Hatice Kibar'ın, maktul Kemal Güven Aydoğan'ı fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürdükleri yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, sanıklar hakkında kamu davası açmak için yeterli kanaatin oluştuğu belirtilen iddianamede, cinayete karıştığı belirlenen Necmettin Yaman, Benli Kibar ve Şükrü Kibar ile silahın saklanmasına yardım ettiği belirlenen Hatice Kibar hakkında, "iştirak halinde kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı müebbet hapis talep ediliyor.


