15 yaşındaki çocuğun ölümüne neden oldu: 2 gün tutuklu kaldı, tahliye edildi! Acılı ailesinin isyanı yürek yaktı
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul’un Pendik ilçesinde bulunan Kaynarca Mahallesi Erol Kaya Caddesi’nde, 18 Mayıs Pazar günü meydana gelen kazada, Ömer Faruk Ballı yönetimindeki otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen Işıl Öykü Dinç’e çarptı. Çevrede bulunan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edilirken 15 yaşındaki çocuk, yapılan tüm müdahalelere rağmen olay yerinde yaşamını yitirdi.

Ömer Faruk Ballı gözaltına alınarak emniyete götürülürken Ballı, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Ömer Faruk Ballı hakkında "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı ve şüpheli 19 Mayıs Pazartesi günü tutuklandı. 21 Mayıs günü ise, hakkında yurtdışı yasağı ve haftada 3 gün imza şartı şeklindeki adli kontrol kararı verilen Ballı tahliye edildi.
Sanığın 23 Eylül’de hakim karşısına çıkacağı bildirilirken kazada yaşamını yitiren Işıl Öykü Dinç’in ailesi ise kızlarının 15'inci doğum gününde duruşma tarihi verilmesine tepki göstererek adalet çağrısında bulundu.

Işıl Öykü’nün annesi Özlem Dinç, yaşananlara isyan ederek "18 Mayıs gecesi 05.30’da kızımı kaybettik. Zaten kaza görüntüleri her şey mevcut. Fakat burada çok fazla soru işareti var. Bize gelen ilk duyumlar kadın şoför olduğu yönündeydi. Mahkemeden tutulan tutanağı karakoldan alana kadar böyle zannediyorduk. Tutanağı aldığımızda çarpan kişinin erkek olduğunu gördük. Avukatlarımız aracılığıyla dosyaya ulaşmak istedik. MOBESE görüntülerini görmek istedik ama görüntülere bir türlü ulaşamadık ve artık son çare medyadan yardım almak istedik ve sonra biz dosyadan öğrendik ki o günlerde oradaki kameralar çalışmıyormuş ve biz şoförün kim olduğunu şu an bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Aracın hızını medyaya servis edilen görüntülerden anlayamıyoruz. Benim kızım aracın çarpmasıyla metrelerce sürüklenmiş; 14 -15 metre sürüklenmiş. Soruyorum 50-60 kilometreyle gittiğini iddia eden bir araç, bir kızı 15-20 metre havada takla attırarak sürükleyebilir mi? Benim kızımda da hata olabilir. Herşeyi kabul edebilirim ama benim o görüntüleri görmem gerekiyor.” ifadelerini kullanan anne, “Ben kızım için adalet istiyorum. Bir insanın canının değeri 48 saat olmamalı. Dosyada birçok boşluk var. Hala bilirkişi raporumuz yok. Bu görüntülerden sonra ilk tutulan tutanak çöp oldu. Çünkü bize denilen ışıklardan yaya geçidi olmayan yerden geçtiği, saksıların arasından yola fırladığı ama yola fırladığı ama görüntülerde görüyoruz ki benim kızım ışıklardan geçiyor; yaya geçidinden geçiyor.” sözlerini sarf etti.
Acılı anne, sözlerinin devamında “Her şey karışık bu dosya neden böyle ben anlamıyorum, ben sadece kızım için adalet istiyorum. Adaletli bir şekilde bir yargı sürecinin gitmesini istiyorum. Suçlu kimse cezasını çekmesini istiyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Gerçekten orada bulunan insanlardan rica ediyorum. Şoförü gören aracın hızını gören herkesten yardım istiyorum” ifadelerini kullandı.

Acılı baba Yunus Dinç ise, "Kızımı zaten kaybetmenin acısı fazlasıyla var. Geçen ve bugün artık 27’nci gün. Geçen 27 gün içerisinde bizler çok yorulduk. Adliye, karakol, tutanak, avukat, dosya, bilirkişi, MOBESE, biz sadece acımızı yaşamak istiyoruz. Bizi bunlarla koşturmamaları gerekiyor. Yani dosyada çok fazla eksiklik var. Bu eksikliklerin bir an önce giderilmesini istiyoruz. O görüntülerin bir an önce eklenmesini istiyoruz dosyaya.” ifadelerini kullanırken “Kaza 18 Mayıs Pazar saat 17.30’da meydana geldi. O saatte orada kazanın olduğu yerde kamera var. Bu MOBESE kameraları yenileriyle değiştirildiği gerekçesiyle kayıt alınamadığı emniyet tarafından tutanakla savcılığa dosyaya eklenmiş. Böyle birşey nasıl olabilir, koca sahilyolu yani Kadıköy'den Tuzla'ya kadar sahil şeridi var.” söyleminde bulundu.
“Birisinde çalışmıyorsa, öbüründe de mi çalışmıyor? Komple sahilyolu o saatte çalışmıyor mu? Bu belirsizliklerin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bilirkişi raporu hala dosyamızda yok. Araç kiralık bir araç. Bu karşı ruhsat sahibi olan kiralama şirketine ilişkin herhangi bir evrak yok. Savcılığın yaptığı bir soruşturma yok. O kadar çok eksik var ki.” sözlerini sarf eden baba Dinç, “Aracın içindeki ikinci şahsın savcılık tarafından ifadesi alınmamış, dosyaya, davaya dahil edilmemiş, tanık olarak eklenmemiş ama kızımın yanındaki 14 yaşındaki çocuk savcılık tarafından ifadesi de alınmış, davaya tanık olarak da eklenmiş. Yani bir yandan onlar var. Bir yandan şoförün kim olduğu belirsizliği kafamızda soru işaretlerini daha da artırıyor.” dedi.
Karşıdan karşıya geçmek isteyen 16 yaşındaki çocuk öldü
Baba, sözlerinin devamında “Bu dosyadaki eksiklikler sebebiyle ne olacağını bilmiyoruz. Artık acımızı yaşamaya başlayalım. Dava sürecinde bile olsak acımızı yaşamaya başlayalım. Yarın kızım olmadan dördüncü pazar 1 ay oluyor. Bu 1 ay biz acımızı yaşamak yerine oradan oraya koşturmakla, oradan oraya telefon trafikleriyle uğraşıyoruz. Bu bize niye reva görülüyor?” ifadelerini kullanırken “Aynı zamanda kızımın doğum gününde duruşma tarihi verilmiş. Bu kadar belirsizlik var. Bu kadar belirsizlikle boğuşuyoruz. Bir yandan da kızımın doğum gününe duruşma tarihi veriliyor. Biz kızımın 23 Eylül'de 15'inci yaş gününü kutlayacaktık. Pastasını kesecektik. Bize diyorlar ki 'Gelin kızınızı öldüren şahıslar mahkeme salonunda, duruşma salonunda yüzleşin'” sözlerini sarf etti.
Gaziantep'te feci kaza! Motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti


