1960 lı yıllarda insanlar bu yüzden fit ve zayıftı Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Zamanlar her şey daha da büyüdü. Evlerden, arabalara, televizyonlardan yemek porsiyonlarına kadar her şey devasa boyutlara ulaştı. Bu büyüme bel çevresine yansıdı. Obez oranı yüzde 1960'lı yıllarda yüzde 13 iken günümüzde bu oran yüzde 43'e ulaştı.
Kaliforniyalı beslenme uzmanı Autumn Bates, bu çarpıcı farkın ardındaki nedenleri araştırdı ve insanların teknolojiye, fitness uygulamalarına veya yoğun egzersiz rutinlerine sahip olmadan nasıl daha zayıf kaldıklarını dört başlık altında açıkladı.
EV YEMEKLERİ HAKİMDİ1960'larda fast food kültürü yaygın değildi. Aileler çoğunlukla evde yemek yapıyor, sofralarda genellikle kaliteli protein kaynakları, sebze, meyve, süt ve bir dilim ekmek bulunuyordu. Bu, çocukların okul yemeklerine de yansıyordu.
Beslenme uzmanı Bates, geçmişte popüler olan yiyeceklerin kızarmış tavuk, güveç, dana yahni, biftek ve patates gibi daha doğal seçenekler olduğunu söyledi. Bugün ise aynı türde bir fast food menüsü neredeyse 2.000 kaloriye ulaşabiliyor. Johns Hopkins Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma da evde yemek pişiren bireylerin daha az yağ, şeker ve karbonhidrat tükettiğini ortaya koyuyor.
İŞLENMİŞ GIDALAR TÜKETİLMİYORDUGünümüzde diyetlerin yüzde 70’ini ultra işlenmiş gıdalar oluşturuyor. Hazır gıdalar, paketli atıştırmalıklar, soslar ve dondurulmuş ürünler, raf ömrünü uzatmak için birçok katkı maddesiyle dolu. Bu ürünler, doğal gıdalara kıyasla daha az doyurucu ve daha fazla kalori alımına neden oluyor.
Bazı araştırmalara göre, UPF tüketimi günlük kalori alımını ortalama 800 kalori artırabiliyor. Bates, bu gıdaların içeriklerinin çoğunun anlaşılmaz olduğunu ve evde hazırlanamayacak kadar karmaşık olduklarını vurguluyor.
GÜNLÜK YAŞAM AKTİFTİ1960'larda insanlar daha hareketliydi. Yorucu fiziksel işlerde çalışıyor, her yerde yürüyerek ulaşım sağlıyorlardı. Spor salonları yaygın değildi.
UYKU SÜRESİ UZUNDUGünümüzde yetişkilerin uyku saati 7 saat fakat 1960'lı yıllarda bu süre 8,5 saatti. Bates'e göre, az uyumak açlık hormonlarının artmasına, daha büyük porsiyonlara yönelmeye ve tatlı isteğinin artmasına neden oluyor.
Teknolojik cihazlar, ekran süresinin artması ve gece geç saatlere kadar uyanık kalmak, uyku düzenini olumsuz etkiliyor. Bates, uyku saatlerinin belirlenmesi ve özellikle akşam saatlerinde ekran kullanımının sınırlandırılması gerektiğini belirtiyor


