2025 2026 eğitim öğretim yılına girerken eğitim nereye gidiyor?
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
“Siyasi partilerin eğitim politikalarından sorumlu Gn. Bşk. Yardımcılarından; Eğitim Sendikalarından; Veli Derneklerinden; Basının Eğitim Editörleri- Yazarlarından ve Eğitimin diğer bileşenlerinden EĞİTİM ÖĞRETİME VE ÖĞRENCİNİN ÜSTÜN YARARINA “öncelikle ve sürekli duyarlı’’ olmalarını bekliyorum. Çünkü: hiçbir akıl tek başına, ortak akıldan daha fazla değildir!”
Eğitimci Yaşar Sezgin ile eğitimde görülen eksiklikleri ve uygulamalarda yaşanması olası sorunları konuştuk.
ZORUNLU EĞİTİM VE 4 YILLIK LİSE
Zorunlu eğitim çağında olup ‘’okullaştırılmayan’’ 3.5 milyon çocuğumuzun okullu olması için bir adım görülmüyor. Tam aksine liselerin zorunlu olmadan çıkarılması ve 4 yıllık sürenin kısaltılması tartışmaya açılıyor. Öğrenim süresini kısaltarak kalkınmış-gelişmiş ülke örneği dünya eğitim tarihinde yok iken!
7528- ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU
Kanunun daha önce yaptığım tespitlere ek olarak eksiklikleri; öngörülen düzenlemede denetim için gerekli olan Eğitim Müfettişleri’nin olmaması, öğretmeni destekleyici rehberliğin ihtiyaç olarak görülmemesidir.
Eğitimin 3 ayağından birisi olan Öğrenci Kişilik Hizmetlerini yürütecek Psikolojik Danışmanlara yer verilmemesi eksiklik değil, bilinçli aksaklıktır.
Öğretmenlerin itibarı ve statüsü kazanılmış durumun çok gerisine düşürülmüştür. Eğitimin kolon-kirişi olan öğretmenler; Anayasa 128 madde ve 657 DMK’na göre memur kategorisinde değil diğer görevliler kategorisindedir. Örnek: hakim- savcılar gibi!
EğitimAkademisi iş takvimine göre 2026 yılında kadrolu-sözleşmeli öğretmen ataması yapılmayacaktır.
MÜLAKAT
Önceki mülakat sürecinde 1611 öğretmenin elendiği açıklanmış ve bu konuda mahkeme kararları gelmekte iken mülakat ısrarı MEB’e adalet duygusu ve güveni zedelemektedir.
MAARİF MÜFREDATI
İçeriği ve uygulama biçimine bakıldığında, gençliğimizi ve geleceğimizi çağdaş uygarlıktan uzaklaştırma işlevi ile eğitimi geriye götürme sonucunu doğuracak adım olarak görülmektedir.
7549 SAYILI KANUNDAKİ MANEVİ DANIŞMANLIK
Okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunlu iken ve bu dersleri İlahiyat Fakültesi mezunu öğretmenler verirken, ayrıca öğrencilere Psikolojik Danışmanlar ile psikososyal destek verilirken; Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinin okullarda ve öğrenci yurtlarında manevi danışman olarak görevlendirilmeleri Anayasa 42’ye aykırı bir uygulama olup, bu düzenlemenin ‘’iyi niyet’’ amacı taşıdığı düşünülememektedir.
Kaldı ki, yeni yayınlanan Proje Okulları Yönetmeliği’ndeki yaklaşım, 15 Temmuz kalkışması öncesi fetö uygulamasını çağrıştırdığı anlaşılınca yapılmak istenenin ‘’milli’’ eğitim olmadığı aşikardır.
TTK-9 KARARI- FORMASYON VE DİĞERLERİ
Öğretmenlik branşlarına fakültelerin hangi alanlarından atama yapılacağını belirleyen Talim-Terbiye Kurulu’nun 9 nolu kararı düzenlemektedir. Bu kararda Eğitim Fakültesi mezunlarının 1. Öncelikli olması eksikliği nedeniyle Formasyonlular, E.F. mezunlarının yerine ( mülakat haksızlığı ile) atanabilmektedir.
Yeterli öğretmen ataması yapılmayarak her yıl yaklaşık 100.000 kişi ücretli olarak görevlendirilmektedir. Son yıllarda bunlara ilave olarak Diyanet İşleri Başkanlığı personeli ve protokol yapılan vakıfların elemanları da okullarda sınıflara-derslere girebilmektedir.
VAKIFLAR VE PROTOKOLLER
Öğretmen atamamaya ödenek yetersizliği gerekçe olarak belirtilirken, son 5 yılda Maarif Vakfı ve diğer protokollü vakıflara 26.000.000 TL ödenek aktarıldığı açıklanmaktadır. Bu ödemelerin Vakıflar Genel Müdürlüğü’den neden yapılmadığı sorusu cevapsız kalmaktadır.
Buraya kadar sıraladığım eksiklik ve sorunlar için bir çağrı yapmak istiyorum.
Siyasi partilerin eğitim politikalarından sorumlu Gn. Bşk. Yardımcılarından; Eğitim Sendikalarından; Veli Derneklerinden; Basının Eğitim Editörleri- Yazarlarından ve Eğitimin diğer bileşenlerinden EĞİTİM ÖĞRETİME VE ÖĞRENCİNİN ÜSTÜN YARARINA ‘’ öncelikle ve sürekli duyarlı’’ olmalarını bekliyorum. Çünkü: hiçbir akıl tek başına, ortak akıldan daha fazla değildir!
Çünkü:Eğitimci olarak eğitimi ve çocuklarımızı düşünüyorum ve görüşlerimi paylaşıyorum. Başöğretmenimiz ATATÜRK: ‘’ Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra düşünmenin yararı yoktur.’’ diyor!
Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...


