22 yıl sonra bu işin film olması mucize gibi
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
NEVRA SEREZLİ Seneler evvel, sevgili İnci Türkay ve İnci Gündoğdu bana bir dizi teklifiyle geldiler. Amerika'da yayınlanan o diziyi çok iyi biliyorum. Hatta dublajını bile yapmıştım. Oradaki anne rolünü senin oynamanı istiyoruz dediler ve hikâyemiz öyle başladı. Sihirler falan hiç içime sinmedi aslında ilk başta. Çocuk işinde ne işim var diye düşünüyordum. Metin de yanımdaydı. Niye istemiyorsun diye ısrar edince, 4 bölümde kalkar nasılsa deyip kabul ettim. 5 yıl sürdü ama çok zorlandık başlarda. Metin de kendisi teklif etti köpeği konuşayım diye. Çok severdi zaten seslendirmeyi.
Yıllar sonra Polat Yağcı iyi ki hayal etti. 7 yıl evvel çekilecekti aslında ama bir türlü yapılamadı. Polat Yağcı'nın bunu hayata geçirmesi mucize gibi.
Bebeklerle ve hayvanlarla oynamak çok zordu. Her hafta bir hayvan yazıyordu senaristimiz Gamze. Eski Taci öldü, filmde yeni Taci var. Onu da Metin seslendirmiş.
Kutsi yeni dâhil oldu filme. Kardeşimi oynuyor kötü karakterde. Şarkı da söyledi.
Çok kaybımız var aslında onca yılda. En fazla etkileyen Defne Joy Foster oldu tabii ki.

KIZLAR HÂLÂ ÇOK ŞEKER
Filmimizin yönetmeni Mustafa Kotan dizi setinde de çalıştı ilk dönemde. 'Hatta sen beni azarlardın. Ben sana replikleri okurdum. Sen bana Türkçeni düzelt böyle okunmaz derdin ben eve gider çalışırdım' diyor.
Kızları 22 yıl sonra yeniden görmek çok kötü hissettirdi. Ne kadar zaman geçtiğini fark ettim ve tuhaf oldum. Ahlakları değişmemiş hâlâ düzgün kızlar. Dejenere olmamış. Çocukluktaki saflıkları ve şekerlikleri devam ediyor.
Beni hâlâ "Dudu Teyze" diye çağırıyorlar dışarıda. O kadar oyunda oynuyorum. Tiyatroda bile beni Dudu diye seyrediyor.
Ağaçlar Ayakta Ölür kapalı gişe devam ediyor. 6. sene bitti. Oyunda hiç yorulmuyorum ama turnelerde yollarda çok yoruluyorum. Veda oyunu da devam ediyor arada. Gitmediğimiz şehir kalmadı. Artık dinleneceğim. Filmin devamı olursa ona varım.
JENNIFER BOYNER
GİZEM'IN SAÇLARINI KISKANIRDIM
3.5 yaşındaydım dizide. 22 yıl sonra yeniden beraber olmak bizi çok mutlu etti. Kaldığımız yerden devam ediyor gibiydik. Sanki hiç ara vermedik. Gizem ve Zeynep benim akıl hocalarım. Her şeyi onlara soruyorum. Her şeyi paylaşabildiğim iki dostum olduğu için çok şanslıyım.
6 kardeşiz en büyük benim. Bebekliğimi Jordan, erkek kardeşim oynadı filmde. Diğer kardeşlerimin oyunculukla hiç alakaları yok. Kamera görmek bile istemiyorlar. Bana da tuhaf geliyor bu durum. Herkesin yapısı farklı sonuçta.
Ben Gizem'in saçlarını kıskanırdım. Ben de onun gibi fön çekmek isterdim ufakken. Melez bir çocuktum çok ilgi görüyordum bebekken. Senin gibi bir çocuğum olsun diye siyahi biriyle evlendim diyenler var. Babam Nijeryalı, annem Türk.

ZEYNEP ÖZKAYA
AİLEMİZ SAYESİNDE ŞIMARMADIK
Ben 4.5 yaşındaydım. Yıllardır hep görüşüyoruz bağımız kopmadı ama beraber sete girince çok heyecanlandık. Dizi setimiz çok eğlenceliydi. İguanalar, denizatları, yılanlar hep dizi setinde gördük. İlk sahnemizde biraz heyecanlandık ama sonra çok hızlı gelişti. Biz bile inanamadık. Hatta yönetmenimiz Mustafa Kotan'a sürekli gidip soruyordum, oldu mu diye. İnanılmaz bir ahenk gerçekten. Bu hiçbir yerde olmazdı. Çünkü cidden konfor alanı bu iş. Çok rahat şekilde ilerledik.
Nevra Hanım gibi usta isimlerle çalıştık. Bizim setimiz okul gibiydi. Birlikte çalıştık diyemiyorum biz onların yanında büyüdük. Sonradan oyunculuğa devam ettim ama ben Sihirli Annem seti gibi bir set görmedim. En büyük şansımız ailemiz şımarmadı. Öyle olunca biz de şımarmadık.
Okuma yazmayı setin sonlarına doğru öğrendim. Gizem, senaryosundaki repliklerini renkli kalemlerle gayet muntazam çizerdi. Ben de onu kıskanırdım. Hatta bir keresinde onun senaryosunu almaya çalıştım. Orada bir saç saça, baş başa girdik. O da ilk ve son oldu. Kendi sahnemiz yokken diğer dekora gidip Sihirli Annemcilik oynardık. Birimiz Eda birimiz Betüş olurdu.
Gizem'le 4 yaş var aramızda ben de lise 1'e kadar devam ettim. Sonra altın bilezik hikâyesi sebebiyle eğitime ağırlık verdim. Çevre Mühendisliği okudum.
Film setinde çocuk oyuncular vardı. Çocuk koçlarıyla iletişimden çok etkilendim. Bizim zamanımızda yoktu böyle yakın iletişim. Bence çok etkili.

GİZEM GÜVEN
ŞÖHRETİ HERKES YÖNETEMİYOR
8 yaşındaydım annelerimiz de sete getirip götürmekten arkadaş oldular. Setlerdeki çalışma şartları gelişmiş geldi bana. Eskiden karavanlar yoktu. Selena'da da öyleydi. Sıcak bir set ortamı vardı. Oyuncu koçu yoktu, şimdi var. Annelerimiz yapıyordu oyuncu koçluğunu, ezberlerimizi yaptırıyorlardı.
Endüstriyel tasarım okudum. Kendi takı markamı kurup dijital işlere devam ediyorum. Globalde büyük markalarla çalışıyorum. Herkes influencer olmak istiyor. Ama şöhreti herkes yönetemiyor. Bizim iş disiplinimiz bile hemen fark ediliyor.
1999 depreminde babam beni göçük altından çıkarmıştı. İstanbul'da yaşıyoruz normalde ama Gölcük'e misafirliğe gittiğimiz bir evde depreme yakalandık. 7 katlı bina çöktü. Babam asker olduğu için silahı yanındaydı, beni silahla kapıyı kırarak çıkarmış. Çok iyi hatırlıyorum. Felaket gibiydi. 5 yaşındaydım. Enkaz altından bir çok kişiyi çıkardı. Umarım tekrarlanmaz.
EBRU KOCAAĞA
YENİ NESLE ALIŞMAKTA ZORLANIYORUM
Kurtuluş Savaşı kahramanı Şerife Bacı'yı anlatan bir tiyatro oyunum var. Onun kahramanlık hikâyesini anlatıyorum. Ulaşabildiğim her yere gitmek bu güçlü kadının hikâyesini anlatmak istiyorum. Oktay Kaynarca, Ahmet Yenilmez, Turgay Tanülkü, Cem Kılıç gibi isimler seslendirmede bana destek verdiler. Çok duygu yüklü bir oyun. 70 dakikada izleyiciyi 3-4 defa ağlatabiliyorum. Ders niteliğinde, tiyatronun bu gücünü çok seviyorum. Yeni sezonda devam edeceğim.
2005-2007 arasında Acı Hayat'ta başrol oynadım. Çok güzel anılar biriktirdim. Sonra 2 erkek evladımı büyütme sürecinde oyunculuğa ara vermek durumunda kaldım. Çocuklarımı kendim büyütmek istedim. Osman Sınav ekolüyüm. Set ve iş ahlakımız oradan geliyor. O yüzden yeni nesle alışmakta zorlanıyorum.
Kuruluş Osman dizisi de benim için çok güzel bir deneyim oldu.
YALÇIN TOPYANAK
HER EVDEN MÜZİK SESİ GELİR
Gökhan Türkmen'in Mahşer şarkısına cover yaptık. Çok seviliyor şarkılar. Projenin genel müzik yönetmenliğini Hasan üstlendi. Sakiler Hasan Gözetlik'le akrabalığımız var. Çocukluk arkadaşıyız aynı zamanda. Bergamalıyız. Büyüdüğümüz mahallede her evden bir klarnet sesi gelir. Çocukların oyuncakları enstrümanlarıdır. Müziğin içine doğmuş olmanın verdiği avantaj diyebilirim. Yolumuz bu şekilde evrildi.
Sokakta saklambaç oynarken şimdi birlikte stüdyoda müzik yapıyoruz. Bu çok kıymetli bizim için.
14 kişilik bir orkestramız var. Bu kadar kalabalık bir orkestrayla akustik yapan olmadı. Hasan'ın dokunuşları Yunus Emre Çelik'in düzenlemeleriyle beraber 6 şarkı yaptık. Güzel şarkılar da seçtik. Eylül gibi düetlerini çekeceğiz.


