2500 yıllık gelenek can alıyor! Enfeksiyon tüm vücudunu sardı, 7 ameliyatla hayata döndü! Uzmanlardan kritik 10 uyarı
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Gürcistan’da uygulanan steril olmayan sülük tedavisi, 65 yaşındaki Ketevan Nadiradze’yi ölümle burun buruna getirdi. Vücudunu saran enfeksiyon nedeniyle durumu kötüleşen Nadiradze, son çare olarak Samsun’daki bir hastaneye sevk edildi.
Göğüs Cerrahisi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Plastik Cerrahi uzmanlarından oluşan ekip, hastanın hayatını kurtarmak için eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirdi. Vücudun çeşitli bölgelerine yayılan apseler temizlenerek, enfeksiyonun ilerlemesi durduruldu ve hayati organlar koruma altına alındı.
Özellikle hemoroitten kurtulmak için pek çok insan ameliyatsız yöntem olarak sıklıkla sülük tedavisini tercih ediyor. Hastane haricinde, hijyenik olmayan koşullar altında doktor olmayan kişiler tarafından yapılan yanlış işlemlerin hayati tehlike yaratabiliyor.
Sıklıkla gazete manşetlerine, ana haberlere taşınan, yaşanan bu son olayla yeniden gündeme taşına sülük tedavisi hakkında pek çok soru kafaları karıştırıyor.
2500 YILDIR UYGULANIYOR
Tıp literatüründe “hirudoterapi” olarak adlandırılan sülük tedavisi, yüzyıllardır uygulanan geleneksel bir yöntemdir. Yaklaşık 2500 yıllık geçmişe sahip bu özel uygulamada, halkalı solucanlar sınıfına ait sülükler kullanılır. Salgılarında 100’den fazla faydalı enzim bulunan bu sülükler tedavi edici özellikleriyle dikkat çekiyor.
Peki, yüzyıllardır kullanılan bu yöntem tehlike saçıyor?
Bu tedaviyi sağlık bakanlığı onaylıyor mu?
Hangi hastalıklar için uygulanabilir?
Sülükler nasıl steril edilir ve nereden temin edilir?
Hangi hastalıklar için uygun?
Tedavi öncesi test yapılmalı mı?
Vücudun hangi bölgelerine uygulanması daha riskli?
Tüm sorularımızın cevabını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp uzmanı Dr. Filiz Karadağ ve Dermatolog Yasemin Fatih Amato ile konuştuk.
İŞTE 10 SORUDA SÜLÜK TEDAVİSİ
Sülük tedavisini sağlık bakanlığı onaylıyor mu?
Filiz Karadağ: Evet, ancak belirli koşullarda. Türkiye’de sülük uygulaması, Sağlık Bakanlığı’nın GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) mevzuatı kapsamında, yalnızca:
• Bakanlıkça ruhsatlandırılmış sağlık kuruluşlarında,
• Bakanlık onaylı eğitim sertifikasına sahip hekimler tarafından,
• Tıbben uygun görülen endikasyonlarda ve bilgilendirilmiş onamla yapılmasına izin verilir. Bu, “her yerde ve herkes tarafından uygulanabilir” anlamına gelmez. Kısacası, doğru merkez + yetkili hekim + uygun hasta seçimi varsa mevzuata uygundur; merdiven altı uygulamalar hem yasal değildir hem de ciddi sağlık riski taşır.
Şu an Türkiye’de bazı tıp fakültelerinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) bölümleri var. Cerrahpaşa Üniversite’sinin Avcılar yerleşkesinde kurulan GETAT merkezinde uygulanıyor.
ANA TEDAVİ DEĞİL DESTEKLEYİCİ
Uygun koşullarda uygulandığında faydalı bir tedavi mi? Hangi hastalıklar için uygun?
Filiz Karadağ: Sülük tedaviis doğru çerçevede ve doğru hastada fayda sağlayabilir. Sülüğün salyasındaki hirudin gibi maddeler pıhtılaşmayı azaltır, lokal kan dolaşımını rahatlatır. Bu yüzden en güçlü ve en kabul gören kullanım alanı, rekonstrüktif/plastik cerrahi sonrası flep ve serbest doku nakillerinde venöz tıkanmanın geçici yönetimidir. Zamanında ve kontrollü uygulandığında doku kaybını önlemeye yardımcı olabilir.
Bunun yanında, kronik venöz yetmezliğe bağlı şişlik ağrı gibi durumlarda semptomatik rahatlama bildiren çalışmalar var; diz osteoartritinde kısa süreli ağrı kontrolü sağlayabildiğine dair veriler de mevcut. Ama altını kalın çiziyorum: Bu alanlarda kanıt düzeyi değişken; sülük bir “ana tedavi” değil, “destekleyici” araçtır. “Her derde deva” söylemine kapı kapalıdır. Benim yaklaşımım hep şu: modern tıbbın ispatlanmış yöntemleri temel, sülük gibi uygulamalar ise istisnai ve seçilmiş durumlarda, doğru doz süre ile yan tarafta.
BİR SİNEK ISIRIĞI DEĞİL
Tedavi öncesi kişiye hangi testler yapılmalı?
Filiz Karadağ: Sülük uygulaması masum bir sinek ısırığı değildir; planlaması da ona göre yapılmalı. Önce kanama riskini görüyoruz: tam kan sayımı (hemoglobin, trombosit), pıhtılaşma testleri (PT/INR, aPTT) ve gerekirse fibrinojen. Enfeksiyon şüphesi varsa CRP, sedimantasyon gibi göstergeler. Diyabet kontrolü (HbA1c), böbrek karaciğer fonksiyonları. Kullanılan ilaçlar da kritik: antikoagülan, antiagregan, steroid… Hekim olarak bizlerin “Bu hastada kanama ve enfeksiyon açısından sürpriz var mı?” sorusunu kendimize sormamız gerekir. Ciltte aktif enfeksiyon, açık yara, yaygın dermatit varsa, tedaviye başlanmamalı. Acele edilmeyecek bir alan bu.
Sülük tedavisi herkese uygulanabilir mi, kimler için sakıncalıdır?
Filiz Karadağ: Herkese uygun değildir, hatta bazı gruplarda net olarak sakıncalıdır. Kanama bozukluğu olanlar (hemofili, ciddi trombositopeni), kontrolsüz hipertansiyonu veya ileri kalp yetmezliği olanlar, belirgin anemisi bulunanlar, bağışıklığı baskılanmış kişiler, çiftli antiagregan ya da yoğun antikoagülan kullananlar; aktif cilt enfeksiyonu ya da ülser yatağı bulunanlar… Bu gruplarda risk, olası faydanın üzerine çıkar. Gebelik ve emzirme döneminde de genellikle uzak durulur. İleri yaşta (65+) ise fayda risk terazisinin daha hassas tartılması gerekir.
DOĞADAN TOPLANAN SÜLÜKLE TEDAVİ OLMAZ
Sülükler nasıl steril edilir ve nereden temin edilir?
Filiz Karadağ: Canlı bir organizmayı “steril” hale getiremezsiniz; sterilite kavramı sülük için biyolojik olarak geçerli değil. Güvenlik, tıbbi kullanım için kontrollü koşullarda yetiştirilen, izlenebilir lot/parti numarası olan, Sağlık Bakanlığı onaylı tedarikçilerden temin edilen sülüklerle sağlanır. Doğadan toplanan sülük asla kabul edilemez; patojen riski yüksektir ve komplikasyon davetiyesidir. Ayrıca tıbbi sülük tek kullanımlıktır: Aynı sülüğün başka bir hastada kullanılması hem etik dışıdır hem de enfeksiyon açısından sakıncalıdır; işlem sonrası uygun biyolojik atık prosedürüyle imha edilir. Kısaca: İzlenebilir kaynak yoksa işlem yok.
Yasemin Fatih Amato: Hirudo medicinalis ve Hirudo verbana türü sülükler tedavi edici olarak kullanılıyor. Sertifikalı sülük üretim çiftliklerinde üretilen ve daha önce hiçbir canlı ile temas etmemiş sülükler tek kullanımlık olarak uygulanmalı ve uygulama sonrasında uygun şartlarda yok edilmeli.
Sülük kan emerek kanın pıhtılaşmasını engeller mi ya da oluşmuş pıhtıyı dağıtır mı?
Zekayi Kutlubay: Tıbbi sülüklerin kişinin şikayetine uygun belirli noktalara yerleştirilmesiyle; yeni kan akışı, toksik maddelerin dışarı atılımı gibi pek çok fayda sağlayan geleneksel tıp tekniğidir.
Sülükler konağa kuyruk emicisiyle yapışır ve baş emicisi ile ısırır. Herhangi bir ağrıya neden olmadan deriyi ağızlarında bulunan keskin dişleriyle delerek kan emmeye başlarlar. Salgısında lokal anestezik, pıhtılaşmayı önleyen, histamin benzeri damar genişleticiler vb. çeşitli maddeleri bu bölgeye salarlar. Sülüklerin tedavi edici salgısı şu ana kadar izole edilebildiği kadarıyla 100′den fazla biyoaktif madde içeriyor.
Bunlardan bazıları pıhtılaşma önleyicileri, trombosit toplanma inhibitörleri, damar genişleticiler, anestezik, antimikrobik ve anti-enflamatuar maddelerdir. En önemli bileşenlerinden biri hirudin olup, pıhtılaşma karşıtı ve pıhtılaşma önleyici etkiye sahiptir. Sülükler vücut ağırlığının 3-10 katı kadar kan emer vücut ağırlığı arttıkça emdiği kan miktarı da artar. Sülükler bir yıla kadar beslenmeksizin yaşamını sürdürebilir.
Sülük tedavisi sıklıkla hemoroid tedavisinde kullanılıyor. Bunun literatürde bir yeri var mı?
Zekayi Kutlubay: Bu konularda bilimsel olarak yapılmış ciddi bir çalışma bulunmuyor. Hemoroid aslında bir çeşit varis olarak nitelendirilebilir ve bu nedenle de sülük tedavisi kullanılmaktadır. Ancak bu bölgenin deri yapısının oldukça hassas ve ince olduğu akılda tutulmalıdır. Öte yandan şunu söyleyebilirim ki bu tedavinin kanıta dayalı tıpta yeri yok.
Eski çağlarda sülük tedavisi adetin gelmesini sağlamak veya kısırlık için kullanılmış ancak güncel literatürde sülüklerin yararlarına dair herhangi bir kanıt bulunmuyor.
KANAMAYI DURDURMAK ZOR OLABİLİR
Özellikle baş-boyun bölgesine uygulanması daha mı riskli?
Filiz Karadağ: Baş boyun bölgesi, damar ve sinir ağı açısından son derece yoğun bir bölge. Burada oluşacak kontrolsüz bir kanamayı durdurmak diğer vücut bölgelerine göre daha zor olabilir; yüz göz çevresi, hava yolu yakın bölge gibi kritik alanlarda ödem ve hematom riski daha yüksek. Bu bölgelere uygulama, ancak çok güçlü tıbbi gerekçeyle, deneyimli bir ekip tarafından ve alternatifler tüketilmişse düşünülmeli.
Yasemin Fatih Amato: Göz kapağı ve çevresi, avuç içi ve ayak tabanı, önemli ana damarların üzerine (boyun, çene altı, koltuk altı, kasık bölgesi) yapılacak bir uygulama hayati sonuçlara neden olabilir.
Zekayi Kutlubay: Sülükler çeşitli bakterileri taşırlar. Tedavi esnasında sülüklerin insanlara bulaştırdığı A. hydrophila ve A. veronii türü bakteriler enfeksiyonlara neden olabilir. Özelikle boğaza, burna tutunduğunda aşırı şişen sülük tıkayıcı olabilir.
Sülük uygulaması kimler tarafından yapılmalı?
Zekayi Kutlubay: Hekim olmayan kimseye sülük tedavisi konusunda itimat etmeyin. Hekim tedavi öncesi hastasının kansızlık durumunu, olası kan pıhtılaşma bozukluklarını ve tedaviyi engelleyebilecek diğer durumları değerlendirerek süreci yönetir. Ayrıca 18 yaş altı çocuklara, gebelere ve emziren hanımlara sülük tedavisi uygulanmamalıdır. Sülük tedavisi bu eğitimi almış bir hekim tarafından ya da onun gözetiminde yapılmalıdır.
BU DÖRTLÜDEN BİRİ EKSİKSE RİSK YÜKSELİR
Tedavi sonrası enfeksiyon riskini azaltmak için ne yapılmalı?
Filiz Karadağ: Uygulama öncesi ve sırasında aseptik teknik, el hijyeni ve cilt antisepsisi olmazsa olmaz. Rekonstrüktif cerrahi gibi yüksek riskli vakalarda, sülüklerin bağırsak florasında bulunan Aeromonas türlerine karşı antibiyotik profilaksisi, hekim kararıyla gündeme gelebilir; her hastaya otomatik verilmez, risk profiline göre planlanır.
İşlem sonrası 24–48 saatte sızıntı tarzında kanama normal sayılabilir; kontrollü baskılı pansumanla yönetilir. Kızarıklık, ısı artışı, hızla artan ağrı, akıntı, ateş ya da üşüme titreme gibi bulgular enfeksiyon lehinedir ve beklemeden değerlendirilmelidir. İlk 48–72 saat banyo havuz yok; bölge travmadan korunur. Hekim ve hasta birkaç gün birlikte tetikte olmalı, çünkü erken uyarı büyük sorunu önler.
Sülük tedavisi doğru hasta, doğru endikasyon, doğru merkez ve doğru teknikle bir araç olarak işe yarayabilir. Ama bu dörtlüden biri eksikse, risk hızla büyür.


