43 ilde 221 üretici pazarı hizmette Ekonomi Haberleri

Aracıyı ortadan kaldırarak üreticinin doğrudan tüketiciyle buluştuğu üretici pazarlarının sayısı artıyor. 43 ildeki 221 üretici pazarı; sebze, meyve ve temel gıda ürünlerinde hem üreticiyi hem tüketiciye kazandırıyor. Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin, “Aracıların, çiftçiler üzerinde büyük baskısı var, istedikleri üreticiyi batırabiliyorlar. Bu tekelin kırılması için üretici pazarları önemli bir fırsat” dedi.

Türkiye, tarımda sürdürülebilirlik ve gıda tedarikinde etkinlik hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atıyor. Sebze ve meyveler başta olmak üzere temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin satışa sunulduğu pazar yerleri, 5957 sayılı Hal Kanunu ile yeniden şekillendiriliyor. Bu kapsamda, çiftçilerin doğrudan satış yapabilmelerini sağlayan üretici pazarları ülke genelinde yaygınlaştırılıyor. Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre, bugün itibarıyla Türkiye genelinde 43 ilde toplam 221 üretici pazarı aktif olarak faaliyet gösteriyor. Bu pazar yerlerinde çiftçiler, aracıya ihtiyaç duymadan kendi ürünlerini doğrudan tüketiciyle buluşturuyor. Bu sistem, hem üreticinin kazancını artırıyor hem de tüketiciye daha uygun fiyatlı ve taze ürünlerin ulaşmasını sağlıyor.

SEMT PAZARLARININ YÜZDE 20’Sİ ÜRETİCİNİN

Üretici pazarlarının yanı sıra semt pazarlarında da üreticilere özel alanlar ayrılıyor. Yasal düzenleme gereği, semt pazarlarındaki satış yerlerinin en az yüzde 20’si üreticilere tahsis ediliyor. Böylece üreticiler geleneksel pazar yerlerinde de doğrudan satış yapabiliyor. Tüketiciler ise aracısız ve daha hesaplı alışveriş imkânı buluyor. Uygulama sadece açık pazarlarda değil, toptancı hallerinde de etkisini gösteriyor. Hal Kanunu’na göre, toptancı hallerindeki iş yerlerinin de en az yüzde 20’si üretici örgütlerine ayrılmak zorunda. Bu adım, üretici kooperatifleri ve birliklerinin pazarlama gücünü artırmayı hedefliyor. Aynı zamanda tüketicinin uygun fiyatla kaliteli ve güvenilir gıdaya erişimini kolaylaştıran bu doğrudan satış modeli, gıda enflasyonunun kontrol altına alınmasında da önemli bir rol üstleniyor. Üretici pazarlarının sayısının önümüzdeki dönemde daha da artırılması ve özellikle büyükşehirlerde bu uygulamanın yaygınlaştırılması planlanıyor. Bu sistem sayesinde, “üreten kazanıyor, tüketen kârlı çıkıyor” ilkesi çerçevesinde hem kırsal kalkınmaya katkı sağlanıyor hem de şehirlerde yaşayan vatandaşlara daha ekonomik ve sağlıklı ürünler ulaştırılıyor.

HEM ÜRETİCİ HEM TÜKETİCİ DESTEKLENMİŞ OLACAK

Son üretici pazarı ise önümüzdeki hafta Ankara Keçiören'de açılacak. Keçiören Belediyesi'nin, ilçedeki çiftçiler tarafından üretilen taze sebze ve meyvelerin aracısız şekilde tüketiciye ulaşmasını sağlamak amacıyla kurduğu üretici pazarlarları, 15 Temmuz 2025’te hizmete girecek. Üç farklı semt pazarındaki üretici tezgahları, 15 Temmuz-15 Ekim tarihleri arasında haftanın üç günü faaliyet gösterecek. Pazartesi günleri Bademlik, salı günleri Bağlum ve çarşamba günleri 23 Nisan Semt Pazarı’nda kurulacak pazarlarla, üreticilerin doğrudan satış yaparak daha fazla gelir elde etmesi ve vatandaşların uygun fiyatlı, taze ve doğal ürünlere ulaşması hedefleniyor.

ARACI TEKELİNİ KIRABİLİRİZ

Üretici pazarlarının önemiyle ilgili Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin, uzun zamandır Hal Yasası'nın çıkması için büyük çaba sarfettiklerini dile getirdi. Şahin, “Üretici pazarları uygulamasını her noktada dile getirdik. Bu şekilde olması hem çiftçinin hem de üreticinin hayrına olacak. Bu uygulama yayıldıkça ürünü halden alan pazarcı çiftçiden alacak, aracı ortadan kalkacak. Aracıların, çiftçiler üzerinde büyük baskısı var, istedikleri üreticiyi batırabiliyorlar. Bu tekelin kırılması için önemli bir fırsat” dedi.