43. katta ne oldu... Semanur dosyası açılıyor
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Soruşturma dosyasına göre, binicilik eğitmeni Semanur Arslan (27), 16 Ekim 2024 günü “erkek arkadaşını” ziyaret etmek için arkadaşı Ezgi Nur Ö. ile Ankara’ya geldi. Semanur ve arkadaşı iki gün boyunca Faruk F.’nin evinde kaldı. İddialara göre Faruk F., “eşinin aradığı gerekçesiyle” iki genç kızın yanından ayrıldı. Bu duruma üzülen Semanur Arslan ve arkadaşı da o evden ayrıldı. İki genç kız, daha sonra bir arkadaşlarının vasıtasıyla tanıştıkları Ferhat D.’nin bir gökdelende bulunan evine geldi.
Semanur ve arkadaşı iki gün boyunca Ferhat D.’nin 43. kattaki evinde kaldı. 20 Ekim 2024 günü Semanur Arslan gökdelenin 43. katında düşme sonucu hayatını kaybetti. Şüpheli ölümle ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında o saatlerde aynı evde bulunan arkadaşı Ezgi Nur Ö. ve ev sahibi Ferhat D.’nin şüpheli olarak ifadesi alındı.
JET TAKİPSİZLİK KARARI
Yaklaşık 8 aylık soruşturmanın ardından savcılık, dosyadaki eksikliklere rağmen iki şüpheli hakkında “maktulün şüphelilerin eylemleri neticesinde vefat ettiğine dair şüphelilerin savunmalarının aksini gösteren” delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. 16 Mayıs tarihli takipsizlik kararında, Semanur Arslan’ın ölmeden önce veda yazısı şeklinde bir yazıyı sosyal medya üzerinden paylaştığına dair ekran görüntüsünün dosyada mevcut olduğu, HTS incelemesinde herhangi bir şüpheli görüşmesinin olmadığının tespit edildiği de belirtildi.
MODEL ARKADAŞI: ‘ATLAMIŞTIR DEDİM’
Modellik yaptığını söyleyen şüpheli Ezgi Nur Ö. ifadesinde, erkek arkadaşı Faruk’un kendisine değer vermediği gerekçesiyle Semanur’un ağlama krizlerine girdiğini, moralinin bozuk olduğunu öne sürerek şunları söyledi: “Olay günü, Semanur İstanbul’a dönmek istedi, çantasını toplayıp taksi çağırdı. Durakta taksi olmadığı için beklemeye başladı. Bu sırada ben ve Ferhat D. yatak odasında oturuyorduk. Ferhat ‘Bir ses mi geldi acaba, kapı sesi gibi’ dedi. Taksi geldi de Semanur gitti mi diye düşünüp baktık. Semanur’un salonda olmadığını gördük. Telefonu koltuğun üzerinde duruyordu, eşyaları da salondaydı. Telefonun ekranı açıktı. Dünkü konuşmalardan ve moralinin bozuk olduğunu düşündüğümden Ferhat’a bu kız kendini atmasın aşağıya diye söyledim. Sonra aşağıya inerek Semanur’u aramaya başladık.”
DAİRENİN SAHİBİ: ‘VİCDAN YAPMIŞ’
‘Taksirle yaralama’, ‘tehdit’ gibi 7 ayrı suç kaydı bulunan ve eşiyle boşanma aşamasında olduğunu iddia eden, oto kaplama işleri yapan Ferhat D. de olay gününe ilişkin şunları ifade etti: “Semanur salonda camın önünde sigara içiyordu. Cam açık vaziyetteydi. Yaklaşık 60-70 cm genişliğindeydi. Camın dibinde kanepe bulunmaktadır. Ezgi’nin yanına geçtim. Ezgi’ye taksi ile gideceğini söyledim. O da inanmadı. Ezgi’yle yaklaşık olarak 8-10 dakika kadar görüştük. Salondan ‘pat’ diye bir ses duydum. Salona gittik. Bu sırada pencerenin önündeki kanepenin üzerinde duran Semanur’a ait telefonun ekranı açık vaziyetteydi. Ekranda renkli bir paragraf uzunluğunda yazılar yazıyordu. Ben sadece ilk kısmını okuduğumda ‘vicdan yaptığını’ anımsatan bir yazı gördüm, kendi cep telefonumla fotoğrafını çekerek görüntüsünü aldım. Neden çektiğimi, hatta çekerken Semanur’un telefonunu elime alarak mı yoksa durduğu yerde çektiğimi bile hatırlamıyorum.”
Soruşturma kapsamında şifresinin bilinmemesi nedeniyle Semanur Arslan’ın telefon incelemesi yapılamadı. İki şüphelinin telefonlarının dinlenilmeye alınması talebi de reddedildi.
TELEFONDAKİ ‘VEDA’YI KİM YAZDI
- Ailenin avukatı Ilgın Naz Malkoç Karan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın vekili etkili bir soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle karara itiraz etti. Avukat Malkoç itiraz başvurusunda, “Mevcut dosyada ciddi eksiklikler ve usule aykırılıklar bulunmakta olup, delillerin toplanması ve değerlendirilmesinde önemli ihmaller söz konusudur” dedi.
DOSYA SİL BAŞTAN
Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi yapılan itirazı kabul ederek takipsizlik kararını kaldırdı. Kararda “maktul ve şüphelilerin telefonların fiziki inceleme yapılmasını, şüphelilerin beyanlarındaki çelişkilerin giderilmesini HTS kayıtlarının içerik analizinin yapılmasını, Semanur’un anne ve kardeşlerinin ifadelerinin alınmasını, otopsi raporunda tespit edilen erkek DNA’sının şüphelilerden alınacak örneklerle karşılaştırılmasını, Semanur’a ait olduğu iddia edilen mesajın kaynağının tespit edilmesini” istendi. Avukat Karan, “Hâkimlik dosyayı yeniden soruşturulmak üzere savcılığa iade etti” dedi.
- Semanur’un annesi Elif Karaca olay sonrası “Benim kızım mümkün değil intihar etmez. Hayat dolu bir çocuktu. Benim kızım asla intihar etmedi” demişti.


