5 gazeteciye dava açıldı Son dakika haberleri
Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müşteki, Toktaş, Tezkan ve İbrahim Kahveci ise sanık olarak yer aldı.
AA'da yer alan habere göre iddianamede sanıkların 23 Eylül 2024'te "Seda Selek ile Neden Sonuç" programına yorumcu olarak katıldıkları belirtilerek, Kahveci'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik konuşması aktarıldı.
Tezkan'ın bunu destekler nitelikte sözler söylediğinin anlaşılması üzerine soruşturma başlatıldığı, Halk TV'de yayınlanan programa dair yayının RTÜK'ten talep edilerek incelendiğinde sanıkların belirtilen sözleri söylediğinin anlaşıldığı iddianamede belirtildi.
Kanalın sorumlu müdürü olması nedeniyle cezai sorumluluğu bulunduğu ifade edilen Suat Toktaş, iddianamede yer alan ifadesinde, soruşturmaya konu programda diğer sanıkların katılımcı olarak bulunduğunu kaydetti.
Sanıkların söz söyleme gücüne sahip iki gazeteci olduklarını, programın tamamına bakıldığında İsrail'in eleştirisi söz konusu olduğunu iddia eden Toktaş, programın kısa bir bölümünde adı geçse de programın ana öznesinin Cumhurbaşkanı olmadığını, sözlerin eleştiri sınırında hakaret unsuru taşımayan ifadeler olduğunu öne sürdü.
Sanık Mehmet Tezkan ise programın sohbeti içerisinde konunun Orta Doğu'ya geldiği için İsrail örneğini verdiğini, Hitler ile Netanyahu karşılaştırması söz konusu olunca da "İkisi aynıdır" dediğini, söz konusu program içerisinde sarf ettiği sözlerin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını, "cumhurbaşkanına hakaret" kastı içermediğini ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini savundu.
Sanık İbrahim Kahveci ise programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduklarını, programın içerisinde sarf ettiği sözlerin hakaret içermediğini, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını öne sürdü.
İddianamede bahse konu sözleri sarf etmeleri nedeniyle sanık Suat Toktaş'ın da kanalın sorumlu müdürü olarak bu programı yayınlamasının "cumhurbaşkanına hakaret" eylemi kapsamında olduğu, sanıkların cumhurbaşkanının şeref, onur ve saygınlığını rencide etmek suretiyle "cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede sanıklar Mehmet Tezkan, İbrahim Kahveci ve Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş hakkında "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya hapis cezası istendi. Değerlendirilmek üzere Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame kabul edildi.
TİMUR SOYKAN VE BARIŞ PEHLİVAN HAKKINDA DAVA
Öte yandan bir televizyon programında söyledikleri sözler nedeniyle Timur Soykan ve Barış Pehlivan'a "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Soykan ve Pehlivan sanık olarak yer aldı.
İddianamede, Soykan ve Pehlivan hakkında, 15 Ekim 2024'te Halk TV'de yapılan "Şule Aydın ile Kayda Geçsin" isimli programda toplumun adalet duygusunu zedelemeye yönelik şekilde yargı ve devletin diğer kurumlarının basın yayın yoluyla aşağılayıcı yargı görevlilerinin toptan bir anlayışla töhmet altında bırakan sözler sarf ettikleri gerekçesiyle soruşturma başlatıldığı anlatıldı.
Programa katılan Murat Ağırel hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı, Timur Soykan'a atılı "cumhurbaşkanına hakaret ve devlet kurum ve organlarını yargı organlarını aşağılama", Barış Pehlivan'a atılı "devlet kurum ve organlarını yargı organlarını aşağılama" suçlarından soruşturma usulü farklı olduğundan bu suçlar yönünden dosyanın ayrılmasına karar verildiği iddianamede yer aldı.
İddianamede, Halk TV'de yayınlanan programa dair yayının RTÜK'ten talep edilerek incelendiği belirtildi.
Timur Soykan'ın savunmasında, beyanlarının resmi makamlarca yapılan açıklamalara, açık kaynak araştırmalarına, siyasi kulislerden elde edilen duyumlara ve mesleki deneyimler sonucu elde edilen bilgilere dayandığını söylediği aktarılan iddianamede, Soykan'ın gazetecilik mesleğinin temel gereği olarak edindiği bilgileri kamuyla gerçeğe uygun şekilde paylaştığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği kaydedildi.
İddianamede, Barış Pehlivan'ın ise 20 yılı aşkın süredir gazetecilik mesleğini icra ettiğini, sözlerinin resmi makamlarca yapılan açıklamalara, açık kaynak araştırmalarına, siyasi kulislerden elde edilen duyumlara ve mesleki deneyimler sonucu elde edilen bilgilere dayandığını, eylemlerin ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, atılı suçların maddi manevi unsurlarının oluşmadığını, hakkında kovuşturmaya yer yok kararı verilmesini talep ettiğini söylediği aktarıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları ışığında, yazılı, görsel basında yayınlanacak haberde, öncelikle yayınlanacak haberin olması, bu haberin gerçeğe aykırı bilgi içermemesi, bunu yapan kişinin amacı ve kastı kamuoyunu doğru bilgilendirmesi olması gerektiği iddianamede kaydedildi.
İddianamede, yapılan haberin halk arasında endişe, korku ve paniğe sebep olmaması, yapılan haberin kamu düzeni, yada kişi ya da kurumların saygınlığını zedeleme kastı taşımaması, haberin görünür gerçekle örtüşüp, haber içeriğinin ona tabi kurumlar ya da kişilerden teyidi gerektiği, hususlarının yerine getirilerek yayınlanması gerektiğine yer verildi.
Bu kapsamdan sanıklar Soykan ve Pehlivan'ın programda söyledikleri sözlerin, suç teşkil ettiğinin belirtildiği iddianamede, programda eleştiri, basın yolu ile düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan ve atılı suçlara temas eden ifadelerde bulundukları aktarıldı.
Hazırlanan iddianamede sanıklar Timur Soykan ve Barış Pehlivan hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Değerlendirilmek üzere Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.


