572 yıllık petrolü kaçırıyoruz Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
GÜNEY ÖZTÜRK
Türkiye, en büyük ithalat faturasını enerjiye ödediği halde, geleceği hesaplamayan riskli bir durumda karşı karşıya. Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Küresel Stratejiler Merkezi’nin son raporuna göre Doğu Akdeniz’de yaklaşık 30 milyar varil petrole eşdeğer hidrokarbon rezervi bulunuyor. Bunun bugünkü değeri 1.5 trilyon doları aşıyor. Ancak Türkiye, bu potansiyelin tam ortasında yer almasına rağmen, enerji diplomasisinde ve deniz yetki alanı mücadelelerinde etkin rol oynamaktan uzak bir politika izliyor. Shell, BP, Noble Energy gibi şirketler bölgeye yoğunlaşırken, Türkiye’nin sahip olduğu sismik ve sondaj gemileri aylardır üretimden çok seyir halindeler.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), yalnızca Levant ve Nil Deltası’nda 10 trilyon metreküp doğalgaz bulunduğunu bildiriyor. Bu miktar, Türkiye’nin yaklaşık 572 yıllık, Avrupa’nın ise 30 yıllık doğalgaz ihtiyacına eşdeğer. Kıbrıs açıklarında ayrıca 400 milyar dolarlık ham petrol rezervi olduğu tahmin ediliyor. TPAO verileri, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de enerji yoğunluğu son derece yüksek gaz hidrat yataklarının da bulunduğunu ortaya koyuyor. Ancak bu sahalara henüz ciddi bir yatırım ya da sondaj programı başlatılmış değil. Ancak Türkiye açısından en önemli konu, Avrupa Birliği’nin, 2027 itibarıyla Rusya’dan enerji ithalatını sıfırlamayı hedeflemesi. Bu tarih, Doğu Akdeniz gazının uluslararası enerji denklemindeki önemini dramatik biçimde artırıyor.
TANKERLE TAŞIMA
AB’nin öncelikli gündemi, İsrail-Kıbrıs-Yunanistan üzerinden Avrupa’ya uzanacak olan EastMed boru hattını devreye sokmak. Ayrıca Kıbrıs’ta planlanan LNG terminalleri aracılığıyla sıvılaştırılmış gazın Avrupa’ya tankerlerle ulaştırılması da değerlendiriliyor. Tüm bu senaryolarda Türkiye devre dışı bırakılıyor. Türkiye’nin halen sahip olduğu boru hatları da devre dışı kalacak.

Doç. Dr. Cihat Yaycı, daha 2012’de yayınladığı makalesinde bu stratejik tehlikeye dikkat çekmişti. Ona göre Doğu Akdeniz’deki enerji yatakları sadece ekonomik değil, jeopolitik bir koz niteliğinde. Yaycı, “Bu mesele sadece enerji taşımakla ilgili değil; toprak altı, altından daha değerli hale geliyor. Bölgedeki kontrol, enerji koridorlarının yönünü ve güç haritasını belirler” diyerek Türkiye’nin bu denklemde kayıtsız kalamayacağına işaret ediyor. Ancak mevcut tablo, Türkiye’nin hem kaynak hem de taşıma rotası olarak marjinalleştiğini gösteriyor.
İşte Avrupa’nın yaptığı ve yapacağı ana taşıma projeleri
Türkiye’yi böyle by-pass edecekler
EastMed Boru Hattı
Güzergâh: İsrail-Güney Kıbrıs-Girit Yunanistan-İtalya
Uzunluk: Yaklaşık 1900 km
Kapasite: Yılda 10-20 milyar m³ doğalgaz
Hedef: İsrail’in Leviathan ve Tamar sahalarındaki doğalgazın Avrupa’ya taşınması.
Durum: AB tarafından “öncelikli enerji projesi” ilan edildi; Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail tarafından 2020’de mutabakat imzalandı.
Planlanan tamamlanma tarihi: 2030

Cyprus LNG Terminali (Vasilikos LNG)
Yer: Güney Kıbrıs (Vasilikos limanı bölgesi)
Kapasite: Yılda 2-3 milyon ton LNG
Amaç: Doğu Akdeniz gazının sıvılaştırılarak LNG olarak Avrupa ve Asya pazarlarına gönderilmesi. Bu gerçekleşirse, Türkiye’nin petrol hatlarını devre dışı bırakacak.
Taşıma şekli: LNG tankerleriyle özellikle Yunanistan, İtalya, Fransa gibi ülkelere ihracat.
Planlanan tamamlanma tarihi: 2026-2027

Yunanistan-Bulgaristan-Güney Gaz Koridoru Bağlantısı
Gaz kaynakları: Azerbaycan Şah Deniz), Doğu Akdeniz, ileride Irak veya İsrail entegrasyonu.
Amaç: Rus gazı yerine Güney’den Avrupa’ya alternatif hat inşa etmek.
Durum: IGB hattı 2022’de tamamlandı ve faaliyete geçti. Dedeağaç LNG Terminali’nin 2024’te devreye girdi.
Not: Bu güzergâh, Azerbaycan gazını şimdiden taşıyor, ileride İsrail gazı da bu ağa eklenebilir.

TANAP (Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı)
Kaynak: Azerbaycan (Şah Deniz sahası)
Güzergâh: Türkiye üzerinden Gürcistan’dan Yunanistan sınırına
Kapasite: Yılda 16 milyar m³ (gelecekte 31 milyar m³’e çıkarılabilir)
Durum: 2018’den beri aktif
Risk: Avrupa alternatif hatlara yönelirse, TANAP’ın kapasite artırımı planı kadük kalabilir. Doğu Akdeniz gazı TANAP yerine EastMed’e entegre olursa, Türkiye’nin “enerji köprüsü” iddiası zayıflar.

TürkAkım (TurkStream)
Kaynak: Rusya (Gazprom)
Güzergâh: Karadeniz altından Trakya’ya, oradan Avrupa’ya
Kapasite: Yılda 31.5 milyar m³
Durum: Aktif, AB’ye gaz sağlıyor (Sırbistan, Macaristan, Bulgaristan vs.)
Risk: AB’nin 2027’de Rus gazını tamamen bırakma planı bu hattı tamamen devre dışı bırakabilir. Türkiye iç tüketim için kullanmaya devam etse de dış pazarda etkisi azalır.

Doğu Akdeniz’den Türkiye’ye Uzanması Planlanan Hatlar (Fiilen hiç başlamadı)
Bu proje planlanmıştı ama hiç gerçekleşmedi: İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması sözkonusu idi ancak yaşanan gelişmeler bu alternatifi devre dışı bıraktı. Özellikle İsrail’in Gazze’deki saldırıları, iki ülke arasındaki gerilimi artırdı, işbirliği ihtimalini tümüyle ortadan kaldırdı.
Risk: EastMed hattı tercih edilirse bu olasılık tarihe karışabilir.


