SonTurkHaber.com
close
up
6 ncı Ahlâk Şûrası Gaziantep te düzenlendi: Dijitalleşme ve toplumsal yozlaşma

6 ncı Ahlâk Şûrası Gaziantep te düzenlendi: Dijitalleşme ve toplumsal yozlaşma

Dha sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.

Çağın ahlâk ve anlam krizlerinin teşhis edilmeye çalışıldığı Şûrada, çağın meydan okumaları karşısında ahlâk ve dinin birbirinden koparılmadan gösterebilecekleri mukavemet ve cevap gücü tespit edilmeye çalışıldı. Ahlâkın, hayat kurucu rolü, ahlâk, insan ve fıtrat ilişkisi; onun genelde din, özelde İslâm ile irtibatı meseleleri derinlemesine tahlil edildi. Şûrada özellikle fıtratından uzaklaşan insan; dinden ve hayattan kopmak suretiyle sadece akademik bir söylem alanına hapsolan ahlâk; cinsiyetsizleştirme projeleri, ahlâktan kopan uluslararası siyaset; sadece kârı düşünerek kendisini yapılandıran ekonomik anlayış; haz, konfor ve tüketim sarmalına sıkıştırılan toplum; herhangi ahlâkî bir değer üretemeyen mekân ile her geçen gün çözülmeye yüz tutan aile meseleleri derinlemesine ele alındı. Önemine binaen açılış panelinde dijitalleşmeden kaynaklanan ahlâkî meydan okumalar üzerinde duruldu.

Dijital ekran uygarlığında görsel idrakin egemenliğinin insanı ne tür bir idrak ölümüyle karşı karşıya bıraktığı, görme biçimlerini nasıl değiştirdiği, bilgi ve düşünce toplumunu bir görüntü ve gösteriş toplumuna nasıl dönüştürdüğü soruları üzerinde durulmuş ve İslâm’ın sunduğu hayâ ahlâkıyla yeni bir dirilişin imkanları ele alınmıştır. Bu meseleleri konuşmaya başlamak için, öncelikle iki yıla yakındır bütün insanlığın en büyük ahlâk ve vicdan imtihanına tabi tutulduğu Gazze üzerinden kendisini muhasebeye çekmesi gerektiği vurgulandı.

Şuraların önümüzdeki dönemde yapılacak 7'ncisi ile ilgili konuşan Görmez, "Yapay Zekâ, Dijitalleşme, Ahlâk ve İnsanlığın Geleceği" başlığı altında yapılması kararlaştırıldığını bildiren sözlerini şöyle tamamladı: "Şûralarda konuşulan tüm meselelerin bir çözüme kavuşabilmesi, çözümlerin anlamlı olabilmesi ve insana dair sorumlulukların idrak edilebilmesi için tüm insanlar Gazze'deki vahşete asaletle karşı durmalıdır." dedi. 

2009 yılından günümüze devam eden Ahlâk Şûrası geleneğinin 6'ncısında şu neticelere varıldı: 

1. Aydınlanmayla sekülerleşen Batı düşüncesi ve tecrübesi, postmodern çağda haz ve tüketimi merkeze alan bir dünya görüşüne evrilmiş; bu süreç, küreselleşme ve dijitalleşmenin etkisiyle tüm toplumları kuşatmıştır. Bireycilik, haz ve tüketim kültürü, insanın manevî yönünü gölgede bırakırken; kötülük daha görünür ve bulaşıcı hale gelmiştir. Modern bilim ve teknolojinin tekelleşmesi söz konusu ahlâk krizinin dünyanın tamamına yayılmasına sebebiyet vermiştir. Bu krizin kökeninde ahlâkın temelini oluşturan metafizikten mahrumiyet vardır. Yaratıcının merkezden çıkarıldığı, ahlâkî ilke ve fazîletlerin göreceliğe teslim edildiği bir dünyada, çözüm değil krizlerin ve zulmün üretilmekte olduğu artık fark edilmelidir.

2. İslâm’ın tüm meydan okumalara cevap üretebilecek bir ahlâk özüne ve güçlü bir metafizik kaynağa sahip olmasına rağmen, İslâm dünyasında da gaye, anlam ve ahlâk krizinin yaşandığı bir gerçektir. Bu kriz, Müslüman ilim adamları ve mütefekkirler tarafından sahici ve kuşatıcı bir ahlâk sistemi geliştirilememesiyle daha da derinleşmektedir. Ahlâkı yalnızca kelam, fıkıh ya da tasavvufun bir alt başlığı olarak değil; bu ilimlerin merkezine yerleşmiş kurucu yapı taşı olarak düşünmek gerekir. Ahlâk, hayatın, fıtratın, dinin ve ilmin merkezinde yeniden konumlandırılmalıdır. Sadece bir bilgi alanı, bir davranış normu değil, Müslümanlar için varoluşsal kabul edilmeli, yalnızca bir kemal meselesi değil, bir beka olarak görülmelidir.

3.Ahlâk krizi söylemi hemen her dönemde siyasallaştırılmış ve siyasi kavgaların aracı haline gelmiştir. Bu nedenle ahlâkî durumun gerçekçi bir resmi çekilmek yerine, kendi pozisyonunu besleyici, karşıt görüşü de eleştirmeye imkân verici tavırlar benimsenmiştir. Siyasi ideolojilerden ayrıştırılmadığı sürece ahlâk krizinin gerçekçi bir analizini yapmak mümkün değildir. Osmanlı son döneminde de bugün de hâlâ gördüğümüz ve belki de bu coğrafyanın kaderi olan seküler-dindar çatışması, ahlâk krizine dair tartışmaları yoldan çıkarıcı niteliktedir. Her iki cephenin de endişeleri, hassasiyetleri, ümitleri, hedefleri, siyasî-ahlâkî-hukukî her tartışmanın seyrini etkilemektedir. Artık her iki tarafın da niceliksel çoğunluğuna güvenemeyeceği bir sayısal güce sahip olduğu düşünülmeli ve bunu çatışma alanından çıkarıp kolektif bir hareket biçimine çevirmenin yolları üzerinde emek verilmelidir. Söz konusu hassasiyete sahip bir vizyonla sivil toplum, entelektüeller ve devlet iş birliği yaralara çare olabilecektir.

4.Zaman zaman ahlâk krizi ısrarla dinle ilişkilendirilmektedir. Bu, “ahlâk krizinin esas sebebinin dinden uzaklaşması olduğu” şeklinde dini yüceltici veya “dinî yapıların ahlâkî ikiyüzlülük ve istismara yol açtığı” şeklindeki dini eleştirici tarzdadır. Meseleyi böyle bir ikileme sokmanın dine de ahlâka da bir faydası yoktur. Artık ahlâk meselesinin dinî/ilmî/felsefî/hukukî bir zeminde bütünlük içinde değerlendirilmesi daha doğru görünmektedir.

5.Binaenaleyh yeni bir ilm-i ahlâk inşasının, İslam düşüncesinde metaetik ve fenomenoloji temelli bir yaklaşımı gerektirdiği; iman, ibadet ve ahlâk boyutlarını bütüncül bir anlayışla yeniden inşasını zaruri kıldığı; İslam düşüncesinin klasik disiplinleriyle modern bilgi alanlarını bütünleştiren disiplinler arası bir paradigma geliştirmesi ve meseleleri sadece makro ölçüde değil, mikro ölçüde de anlamlandırmaya ve çözmeye ilişkin kapasiteye sahip olması gerektiği üzerinde düşünülmelidir.

6.Cinsiyetin ve haysiyetin korunması; insanın mahremiyetine, bedenine ve fıtratına hürmetin ayrılmaz parçasıdır. Bu saygı, insanlığın bekası için zaruridir. İnsanın cinsel arzu, güdü ve dürtüler üzerinden tanımlanması ve bu mahut tanımın bir kimliğe dönüştürülmesi, bu kimliğin bir ideolojiye dönüşerek bilimi, hukuku, sanatı, medyayı hatta dini baskılayan bir meydan okumaya dönüşmesi asla kabul edilemez. Bu konu sadece ahlâkî bir mesele olarak değil, insanın, ailenin ve toplumun istikbal ve istiklal meselesi olarak ele alınmalı ve bu konuda topyekun mücadele verilmelidir.

7.Çoğu zaman bütün dinî ve ahlâkî tartışmaların sadece kadın, namus ve mahremiyet üzerinden yürütülmesi pek çok yanlışı içermektedir. Bu husus, kadınlar ve gençler nazarında bir din yorgunluğuna sebep olmaktadır. Dışlayıcı, suçlayıcı, yok sayıcı, çağın hâkim söylemleri ve meydan okumalarını ciddiyet ve hassasiyetle dikkate almayıp onları yok sayıcı bir tavrın geleceği yoktur. Dinlemenin, dikkate almanın ama gerekçelendirerek cevap ve alternatifler sunmanın çok daha doğru bir tavır olacağı unutulmamalıdır.

8.Ülkemizde bu yılın aileye dair meselelerin daha da önemsenmesine vesile olabilmek üzere aile yılı ilan edilmesi önemlidir. Aile müessesesinin bir varlık yasası, insanlık için beka yasası, insanların birbirini tamamladığı kemal yasası, sevgi ve rahmet yasası olarak yeniden ele alınması bir zorunluluk arz etmektedir.

9.Modern çağda kötülük, her vesileyle “normal” ve “gerekiyormuş” gibi sunulmakta; medya, sermaye ve ideolojiler eliyle yaygınlaştırılmakta ve meşrulaştırılmaktadır. Bilgeliğin bilgiye, bilginin malumata indirgendiği; gücün algoritmalarla belirlendiği bir çağda, tefekkürün ve muhakemenin yerini sadece kör bir itaat alabilir. Bu nedenle dijital dünyanın doğurduğu ahlâk sorunlarına karşı şuurlu, eleştirel ve ahlâk merkezli insanî bir varoluş hali kaçınılmazdır. “Hilal Duvarı” gibi dijital savunma sistemleriyle bilgi ve görüntü akışını düzenlemek; yüksek strateji merkezleriyle bu çabaları koordine etmek; sadece İslam âlemi için değil, insanlık için belirecek umut ışığı adına zaruri görünmektedir. Adaletin ikamesi, eşitliğin yaygınlaştırılması ve bireysel yeteneklerin terbiye edilmesi ve bilgi ile donatılması ahlâkî krizleri asgari düzeye indirmeye imkân hazırlamaktadır.

10.Küresel iktisadî düzen, zenginliği elinde bulunduran toplumlarda duyarsızlığa; sömürüye maruz kalan toplumlarda ise ahlâkî düşkünlüğe yol açmaktadır. Her geçen gün kendisini tahkim eden uluslararası siyasete nizamat veren bu düzenin ahlâkîliği her vesileyle sorgulanmalıdır. Sadece kâr elde etme, onu maksimize etme hırsıyla inşa olunan ekonomik sistemlerin dünyanın farklı yerlerinde büyük sefaletlere ve sömürüye sebep olduğu her türlü izahtan varestedir.

11.Megakentlerin kuruluşunda şehirleşme, mimari, mekân, ahlâk ilişkisi gittikçe daha büyük önem arz etmekte ve tüm ilişkileri ciddi şekilde etkilemektedir. Evler, sokaklar, caddeler, binalar ve şehirler insan-tabiat, insan-insan ve insan-toplum ilişkisini yeniden ahlâk temelinde kuracak şekilde tanımlanmalıdır. Adil ve merhametli şehirler; tesanüdü esas alan mahalleler; huzurlu ve mutlu aileler ancak güçlü ahlâkî ilke ve ilişkilerle kurulabilir, yaşatılabilir. Şehir inşasında ve şehir ıslahı projelerinde bu konu üzerinde ehemmiyetle durulmalıdır.

12.İnsanlığın geleceğini etkisi altına alacağı anlaşılan yapay zekâ teknolojisinin doğuracağı problemlerin insan, fıtrat ve ahlâk ekseninde ele alınması bir zorunluluk arz etmektedir. Yapay zekâ ile pekişen dijital dünya düzeninin ahlâkî normların birçoğunu hükümsüz bırakma ihtimali vardır. Buradan hareketle VII. Ahlâk Şûrasının “Yapay Zekâ, Dijitalleşme, Ahlâk ve İnsanlığın Geleceği” başlığı altında yapılması kararlaştırılmıştır.

13.Şûralarda konuşulan tüm meselelerin bir çözüme kavuşabilmesi, çözümlerin anlamlı olabilmesi ve insana dair sorumlulukların idrak edilebilmesi için tüm insanlar Gazze’deki vahşete asaletle karşı durmalıdır.

Durumu takip etmeye devam edin, SonTurkHaber.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:89
embedKaynak:https://www.dha.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 20 Mayıs 2025 16:35 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Şok karar: Meşhur tekstil markası iflasla burun buruna! Tüm icra ve haciz...

19 Mayıs 2025 14:23see165

Otomobilin motoruna sıkışan yavru kedi kurtarıldı

19 Mayıs 2025 10:52see158

ABD, tarihi el yazmalarını Çin e iade etti Sözcü Gazetesi

18 Mayıs 2025 20:41see158

Efsane futbolcu 3. Lig ekibinin başına geçti! Gururunu yaşıyoruz

19 Mayıs 2025 16:32see142

Dişlerini fırçalayan herkesi ilgilendiriyor! Eğer siz de böyle fırçalıyorsanız dişlerinizin çürümesi çok normal

19 Mayıs 2025 17:37see131

İmamoğlu nun diplomasının sahte olduğunu ihbar eden genç, konuştu

19 Mayıs 2025 14:10see123

Üniversitede olası deprem etkilerini harita üzerinde gösteren yazılım geliştirildi

20 Mayıs 2025 10:52see118

Milli para badmintoncular Bahreyn de 5 madalya kazandı Diğer Haberleri

19 Mayıs 2025 19:35see118

İsrail Maliye Bakanı: Gazze de kalan her şeyi yok ediyoruz, dünya bizi durduramıyor

19 Mayıs 2025 12:45see115

Usta oyuncu Ahmet Mekin ameliyat oldu Sözcü Gazetesi

19 Mayıs 2025 17:40see114

3 ülkeden İsrail bildirisi Dış Haberler

19 Mayıs 2025 21:02see113

Özgür Demirtaş banka çalışanlarının bekleyen tehlikeyi açıkladı

19 Mayıs 2025 16:12see111

İsrail 10 Filistinliyi serbest bıraktı

20 Mayıs 2025 00:02see111

ABD Başkan Yardımcısı Vance: Rusya Ukrayna savaşı çıkmazda

19 Mayıs 2025 16:38see110

ÇBK Mersin, koç George Dikeoulakos ile anlaştı Basketbol Haberleri

19 Mayıs 2025 14:22see110

Süper Lig kulüplerinden 19 Mayıs paylaşımları

19 Mayıs 2025 10:49see109

Kızılcık Şerbeti’nden ikinci tanıtım

19 Mayıs 2025 20:10see109

Rusya Devlet Başkanı: Görüşme bilgilendirici geçti Dış Haberler

20 Mayıs 2025 00:46see109

Afrika dan gelip Türkiye ye ateş gibi düşecek

19 Mayıs 2025 15:40see109

Serie A: Napoli ve Inter in maçları ne zaman oynanacak? Lig yönetimi açıkladı...

19 Mayıs 2025 16:21see109
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları