66 yıllık film senaryosu gibi olaylar zinciri Sözcü Gazetesi

Hollywood senaryolarını andıran hikayenin kahramanı Melih Esen Arslaner,  Yozgat’ın Fakıbeyli Köyü’nde doğdu. Dokuz kardeştiler. Okumayı çok istiyordu. Onun yolu Kayseri Pazarören Köy Enstitüsü’ne düştü. Okulunu başarıyla bitirdi. Gazi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği’nden de mezun oldu. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne (ODTÜ) girmek istiyordu. Dönemin siyasi şartlarının gazabına uğradı. Arslaner, sınavda başarılı olmasına rağmen mülakatta elendi.

İZİNİ BULDU

Yaşadığı ayrımcılığa üzülen Arslaner, devlet yetkililerine mektup yazsa da sonuç alamadı ve çareyi beyin göçünde buluyordu. Fullbright bursu ile ABD’ye gitti. Kendisinden bir daha da haber alınamadı. Ta ki Yozgat’ta havaalanı yeri için kamulaştırma çalışması sırasında, Melih Aslaner’e babasından kalan topraklar gündeme gelince “66 yıl önce ABD’ye giden akraba” akla geldi.
Kısa süre önce emekliye ayrılan aynı zamanda akademisyen olarak görev yapan akrabası Ömer Yurdagül, internetten araştırma yapınca Aslaner’in izine ulaştı. Melih Beyin 2020 yılında vefat ettiğini ve Brent ile Kent adında iki oğlu olduğunu öğrendi. Sosyal medyadan aileyle bağlantı kurmayı başardı.

Ömer Yurdagül, ABD’deki akrabalarını Türkiye’ye davet etti. Oğullardan Brent ile eşi ve çocukları 10 günlüğüne Türkiye’ye geldi. Önce İstanbul’da tarihi ve turistik mekanları gezdikten sonra Ankara’da Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’i ziyaret ettiler.

BABA OCAĞINDA

Ankara’da bulunan bazı akrabalarıyla tanıştılar. Daha sonra babasının doğduğu Yozgat Fakıbeli köyüne gittiler. Akrabalarıyla tanıştılar. Her karşılaşma duygusal anlara gözyaşlarına sahne oldu.
Babasının hayatta kalan 3 kız kardeşi ve çocukluk arkadaşlarıyla görüştüler, köyde yer sofrasına oturdular. İzmir’deki akrabalarını da ziyaret ettikten sonra Türkiye’den ayrılan Brent ve ailesinin en büyük keyfi “Aile sofrasında birlikte oturmak“ oldu.

Ömer Yurdagül, aileye Yozgat’ın tarihi camiini gezdirdi.

Ömer Yurdagül akrabalarını bulup 66 yıl sonra baba ocağı olan Yozgat’a gelmelerini sağlaladı. Yurdagül, bugün yaşanan beyin göçünün yıllar önce yaşanan göçlerin ailelerde açtığı yaranın ibret olması gerektiğini söyledi. Bugün de aynı risklerin bulunduğunu ifade eden Yurdagül,  bu yarayı şu sözlerle dile getirdi:

“Akrabalarımızdan mülakatta yapılan ayrımcılıktan dolayı 66 yıl ayrı kaldık. Bu da yetmedi çocuk ve torunlarına kendi dil ve kültürümüzü veremedik. Brent ve ailesi Türkiye’ye gelmekten , akrabalarıyla buluşmaktan o kadar mutlu oldular ki, büyük bir aile olduğumuzu idrak ettik. En kısa sürede biz de iadei ziyarete gideceğiz, onlarla bağımızı koparmayacağız. Babaları haksızlığa uğrasa da Türkiye sevgisini her zaman kalplerinde taşıdıklarını görmek bizi ayrıca mutlu etti.”