7 ilden sonra İstanbul ve İzmir de de görülmeye başlandı: İklim değişikliği ile beraber kene alarmı ! Gündem Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Erkan Sevinç, "Her yerde bir iklim değişikliği var. O nedenle keneler her tarafta yaşamaya başladı. İzmir'de, İstanbul'da olmaması gereken kene var. Hatta İstanbul'da bu sene 7 bin tane kene vakası ihbar edilmiş. 'Beni kene soktu' deyip hastaneye müracaat eden insan sayısı oldukça fazla" dedi.
Kene vakaları ciddiye alınmıyor
Hastalığın daha çok Orta Anadolu'da olması gerektiğini vurgulayan Sevinç, "Her yerde bir iklim değişikliği var. O nedenle keneler her tarafta yaşamaya başladı. İzmir'de, İstanbul'da olmaması gereken kene var. Hatta İstanbul'da bu sene 7 bin tane kene vakası ihbar edilmiş. 'Beni kene soktu' deyip hastaneye müracaat eden insan sayısı oldukça fazla. Dünya genelinde ise 15 bin vaka saptanmış durumda. Ölüm oranı da yüzde 4-5 düzeyinde. Aşağı yukarı bu hastalıktan 500-600 kişiyi kaybediyoruz. Nedense ciddiye alınmıyor. Aslında çok ciddiye alınması gereken bir hastalıktan söz ediyoruz" dedi.
Doğa sporcularına uyarı
Doğa sporlarındaki artışın da vaka sayısında artışa neden olduğunu açıklayan Prof. Dr. Erkan Sevinç, mezbaha çalışanları ve avcılıkla uğraşanların riskli grupta olduğunu ifade etti. Mücadele etmek için öncelikle korunmanın önemli olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sevinç, şunları söyledi:
"Özellikle doğa sporları yapanlar açık renk giysiler giymeleri durumunda keneyi hemen fark edebilir. Bunun dışında, pantolon parçalarını ayakkabılarının içine sokmalarını, mümkünse çok az açıkta yer bırakmalarını öneriyorum. Bu keneler hoplamaz, zıplamaz, atlamaz. Aşağıdan yukarı doğru yürür, vücutta yürür. Genellikle yüzümüz açıkta olduğu için kulak arkası, boyun civarına yapışıp kan emerek yaşarlar."
İlk müdahale önemli
Kenelerin doğduktan sonra küçük sürüngenlerden virüsü alıp ömür boyu taşıyıcı yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Sevinç, kene tarafından ısırıldıktan sonra ilk müdahalenin önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sevinç, "Bu kenelere elle vurmamak lazım. Çünkü vurulduğu zaman iyice içeri gömülür. Üzerine kolonya dökmemek lazım. Cımbızla çekmek gerekir. Eğer bunu yapamıyorsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurup keneyi orada çektirin. Hastalık yapma süresi de aşağı yukarı 10 günü buluyor" diye konuştu.
Hastalığın spesifik bir tedavisi yok
Keneye ne kadar hızlı müdahale edilirse hastalık riskinin o kadar azaldığını ifade eden Sevinç, "Şikayetler baş ağrısı, halsizlik, ateş, ishal gibi durumlar şeklinde ortaya çıkar. Bu şikayetler varsa 'aman nasılsa geçer' gözüyle bakmayalım. Hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvuralım. Erken çıkartılırsa hasta etmiyor. Ama entübasyon süresini geçirirse mutlaka hasta yapar. Ama hastalığın spesifik bir tedavisi yok. Semptomatik bir tedavisi var. Ateşe, enfeksiyona, ishale karşı uygulanan yöntemler tercih edilir. Uygun bir ilaç da yok" dedi.
"Kenelere arı ya da sinek muamelesi yapmayın"
KKKA'nın her vakada öldürücü olmadığını söyleyen Prof. Dr. Erkan Sevinç, "Covid'e yakalanan herkesi kaybettik mi? Bir kısmını kaybettik. Bu kenelere bir arı, bir sinek vesaire muamelesi yapmamak lazım. Sülün, keklik gibi hayvanlar keneler ile besleniyor. Bunların avcılığını belli bir süre döneminde özellikle yaz ve bahar aylarında engellemek gerekiyor" diye konuştu.
"Lyme hastalığı da kenelerden geçiyor"
Kenenin yalnızca KKKA hastalığına neden olmadığını belirten Prof. Dr. Sevinç, kenelerin taşıdığı bakterinin insanlara bulaşmasıyla oluşan bir enfeksiyonun da Lyme hastalığına neden olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Sevinç, "Lyme hastalığı özellikle çocukluk çağında başka hastalıklarla karışır. O nedenle takibi önemli, tanısı önemlidir. Özellikle menenjit ya da MS gibi başka hastalıklarla karışır. Lyme hastalığı nedeniyle yılda 80-90 kişi hayatını kaybediliyor. Bu da kenelerle geçen bir hastalık" dedi.


