9 yıl sonra ilk adım
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan Erdal Sözüdoğru, doğuştan sahip olduğu 'Charcot-Marie-Tooth Tip 4' isimli genetik kas hastalığı nedeniyle 9 yaşından itibaren yürüme yeteneğini kaybetmeye başladı. 11 yaşından sonra tamamen tekerlekli sandalye ile hareket etmeye başlayan Sözüdoğru, ailesiyle birlikte başvurduğu tüm doktorlardan hastalığın tedavisi olmadığı ve ömür boyu bu şekilde yaşaması gerektiği yönünde yanıt aldı. 2020 yılında Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin Ortopedi ve Travmatoloji bölümüne başvuran Sözüdoğru'nun hayatı, Prof. Dr. Fuat Bilgili ile tanıştıktan sonra değişti. Geçen 5 yıl içerisinde gerekli tedaviyi alan Erdal Sözüdoğru, 20 yaşında yeniden yürümeye başladı.

(Fotoğrafta: Tolga Sözüdoğru)
'3 AY İÇERİSİNDE 2 AYAĞINIDA AMELİYAT EDİP, 5 AY SONRA KARDEŞİM YÜRÜMEYE BAŞLADI'
Tedavi sürecini anlatan Erdal Sözüdoğru'nun ağabeyi Tolga Sözüdoğru, "Erkek kardeşim var, benden hariç, benim iki küçüğüm. Kardeşim 11 yaşındayken başlamıştı. 11 yaşındayken en küçük erkek kardeşim 6 aylıktı. Bu süreci biz hastanede ilk öğrendiğimizde, en küçük kardeşim Erdal Sözüdoğru'nun aslında 3 ay sonra kontrole çağırıp yeniden kontrolü yapılarak sürecin belirtisini vereceklerdi. Tabi bu süreçte büyük kardeşimle biz devamlı koşturuyorduk ÇAPA üniversite hastanesinde. Küçük kardeşimizin hastalığını öğrenince bu sefer Erdal'la ilgilenmeye başladık. Normalde Erdal yürüyordu. Bağımsız bir şekilde normal bir şekilde yürüyebiliyordu. 11 yaşından sonra CMT 4 hastalığı teşhisi konulunca tekerlekli sandalyeye bağımlı kalmak zorunda kaldı. Bu süreçte biz birkaç hastaneye ve doktorlarımıza başvurduk. CMT 4 kas hastalığının hiçbir şekilde tedavisi olmadığını bize ilettiler. Biz bir süre kaderimize razı olmaya başladık. Yani elimizden ne gelebilir? Psikolojik olarak tedavi görmeye başladık. Tabii hiçbir çaresi olmadı. Hiç ummadığımız bir anda Fuat Bilgili hocamızla tanıştık. Erdal'ı buraya getirdik. Hocamız muayenesini, kontrollerini, testlerini yaptı ve bize sadece, 'Ben bu hastayı yürütebilirim' dedi. Biz de kardeşimizi Fuat hocamızın ellerine teslim ettik. 3 ay içerisinde 2 ayağını da ameliyat edip, ortalama 5 ay sonra kardeşimin yürümesini sağladı. 5 yıl içerisinde de tamamen bağımsız bir şekilde yürümeye başladı" şeklinde konuştu.

'HİÇBİR ZAMAN ÜMİTLERİNİ KAYBETMESİNLER'
Hayatı boyunca yaşadığı zorlukları anlatan Erdal Sözüdoğru, "Hastalığım sebebiyle 11 yaşında tamamen tekerlekli sandalyeye bağımlı hale geldim. Tamamen yürüyemiyordum. Doktorum Fuat Bilgili sayesinde şu anda tekerlekli sandalyeye veda ettim. Şu anda yürüyorum, gayet sağlıklıyım. Buradan Fuat hocama çok teşekkürlerimi iletiyorum. Hayallerim, şu anda fizik tedavi ve rehabilitasyon eşliğinde gayet güzel ilerliyor. Henüz biraz daha sağlık durumum ilerlerse bunun dışında bir iş bakıp, ona göre hayallerim hakkında plan yapmak isterim.

(Fotoğrafta: Erdal Sözüdoğru)
Okulu bırakmak zorunda kaldım. Kendime göre bir iş bulma hayalini düşünmem lazım. Bu süreçte olan insanlar hiçbir zaman umutlarını kaybetmesinler. Hiçbir zaman kötü düşünmesinler. Onlar da başarabilirler. Doğru süreç altında ve doğru fizik tedavi altında onlar da yürüyebilir. Hiçbir zaman ümitlerini kaybetmesinler" dedi.

'ONU HAYAL ETTİĞİ BİR DURUMA GETİRDİK, YÜRÜR HALE GETİRDİK'
Tedaviyi uygulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Fuat Bilgili, "Aslında bu hastamız 6 yaşına kadar normal yürüyen, gelişimi normal olan bir çocukmuş. Ama 6 yaşından itibaren şikayetleri başlamış. Ayakta deformiteler oluşmaya başlamış. Yürüme problemi başlamış. Aslında o dönemde belki ayrıntılı bir analiz yapılmış olsa veya ayrıntılı bir genetik tetkik ve nörolojik muayene yapılmış olsa ya da yürüme analizi yapılmış olsa bu problemler o zaman saptanabilirmiş aslında. Sonrasında 11 yaşında artık tekerlekli sandalyeye bağlı hale gelmiş. Bu hastamız sonrasında da bana başvurdu. Biz de değerlendirdik hastayı. Muayene ettiğimizde aslında genetik olarak, 'Charcot-Marie-Tooth' dediğimiz genetik bir hastalık olduğunu gördük, onu bulduk.

(Fotoğrafta: Fuat Biligili)
Hastalığın zaten özelliği de ayakta, özellikle belli kasların çalışması, özellikle ayağı dışa doğru ve ayağı kendine doğru çeken kaslarda bir problem oluşturan bir hastalık şeklinde kendisini gösteriyor. Hastalık bu dengesizlik sonrasında, yani birbirine zıt çalışan bir kas grubunun dengesizliği sonrasında ayakta deformiteler, eğrilikler oluşuyor. Biz de tabii bunu önce analiz ettik. Yani ince defoliteyi okuduk. Hangi kaslar çalışıyor? Kemikte dizim bozukluğu nerede? Ona bir tedavi planladık. Bunu yaparken sadece kemiksel değil aynı zamanda yumuşak doku dengesini de sağlayacak şekilde gevşetmeler, tendon uzatmalar, tendon transferleri, kemiği kesip, düzeltme işlemleri sonrasında ayağı normal şekline getirdik. 2 ayağı da farklı seanslarda yaparak ayağı 'Plentigrat' dediğimiz topuğuyla, ayak tabanıyla basar hale getirdik. Sonraki süreçte fizik tedavi oldu ve sonrasında da gerçekten onun hayal ettiği duruma, yürür hale getirdik. Bu konuda hakikaten biz de çok mutluyuz. Onun bu duruma gelmesiyle gerçekten anne ve babasından sonra en çok mutlu olan kişiler biz doktorlarıyız" ifadelerini kullandı.


