ABDli Bloomberg den TCMB iddiası

ABD merkezli Bloomberg News'in haberine göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) verilen kredilere yönelik aylık büyüme limitlerini artırmayı gündemine aldı. Söz konusu adım, finansman koşullarında kademeli bir normalleşme sürecine geçildiğine dair bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Bloomberg’in Beril Akman ve Fırat Kozok imzalı haberinde, konuyla ilgili doğrudan bilgisi olan kaynaklar, görüşmelerin merkezinde KOBİ kredilerine uygulanan yüzde 2,5’lik aylık büyüme sınırının gevşetilmesinin yer aldığını aktardı. Kaynaklar, henüz nihai bir karar alınmadığını ve olası değişikliğin 24 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından önce duyurulup duyurulmayacağının belirsiz olduğunu belirtti.

TCMB, Bloomberg’in yorum talebine resmi bir yanıt vermezken, Hazine ve Maliye Bakanlığı da konu hakkında açıklama yapmadı.

TCMB, Ocak 2024’te yaptığı düzenlemeyle kredi büyümesini sıkılaştırma yoluna gitmişti. Halihazırdaki sınırlar şu şekilde:

KOBİ’lere yönelik TL ticari kredilerde aylık büyüme sınırı: %2,5

Diğer TL ticari kredilerde aylık büyüme sınırı: %1,5

Yabancı para cinsinden ticari kredilerde aylık büyüme sınırı: %1

Bu sınırlar, dezenflasyon hedefleri doğrultusunda kredi hacmindeki aşırı genişlemeyi kontrol altına almak amacıyla uygulanıyor.

Bloomberg'in analizine göre bu olası adım, Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırma sürecinde "yumuşak geçiş" evresine girdiğinin bir göstergesi olabilir. Analistler, 24 Temmuz’daki PPK toplantısında TCMB'nin politika faizini mevcut %46 seviyesinden indirmesini bekliyor.

Son aylarda enflasyonda gözlemlenen baz etkili düşüşler ve döviz piyasalarındaki görece istikrar, TCMB'nin kredi kanallarında esnemeye gitmesi için zemin oluşturuyor. Ancak faiz indirimiyle birlikte kredi kanallarının aynı anda gevşetilmesi, enflasyonla mücadele süreci açısından hassas bir denge gerektiriyor.

Ekonomistler, KOBİ kredilerinde büyüme sınırının esnetilmesinin reel sektöre can suyu niteliğinde olabileceğini, ancak bu adımın enflasyonla mücadele açısından dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguluyor.