ABD’li petrol şirketi gözünü Diyarbakır’a dikti! Bakanlıktan onay üstüne onay aldı
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
ABD’li TransAtlantic Petroleum isimli petrol şirketi Diyarbakır’ı ele geçirmekte kararlı. Şirketin toplamda 15 bin 240 hektar ruhsat alanı bulunurken şirket şimdiden Sur ve Bismil ilçelerinde 9 petrol arama, çıkarma ve depolama projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan onay aldı.
Şirketin, en son olarak Sur’a bağlı Yenievler Mahallesi için yaptığı başvurusu onaylanırken şirketin yaklaşık 90 hektarlık alandaki petrol arama, çıkarma ve depolama projesine çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir/ÇED olumlu kararı verildi.
“RUHSAT ALANINI ACELE KAMULAŞTIRMAYLA KÖYLÜLERDEN GASBETTİLER”15 bin 240 hektarlık ruhsat alanının tamamı tarım ve sulama alanı vasfında yer alırken diğer taraftan ruhsat alanı içinde Ambar Deresi ve Silvan Barajı sulama kanalı da yer alıyor. 90 hektarlık ÇED alanının Ambar Deresi’ne mesafesi ise sadece 280 metre.
Diyarbakır Barosu Kent ve Çevre Komisyonu'ndan avukat Ahmet İnan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Ruhsat alanını acele kamulaştırmayla köylülerden gasp ettiler. Bu projeler, insanları mülksüzleştirerek, tek parça tarım arazileri yok edilerek yapılamaz. Parça parça başvurdukları için ardışık değerlendirme yapılmıyor. 15 bin hektarlık alanı bu şekilde dolduracaklar. Sanki bu alandaki tek petrol kuyusu buymuş gibi değerlendiriliyor. Yanı başındaki 15 petrol faaliyetinin kümülatif etki değerlendirmesi yapılmıyor. Bu da vahim tabloyu ortaya çıkarmıyor” ifadelerini kullandı.

Mayıs ayında, şirketin bir önceki başvurusuna verilen ÇED gerekli değildir kararı mahkemeye taşınırken Ekoloji Derneği ve Diyarbakır Barosu tarafından açılan davada keşif gerçekleşti. İnan, keşif hakkında yaptığı açıklamada, “Petrolü yer altından çıkarırken petrolle beraber zehirli, radyoaktif dediğimiz bir sıvı geliyor. Zehirli sıvıları tekrar yer altına deşarj etmek yerine fosseptik çukurlarına atıyorlar, sızıp bizim içme suyu kaynaklarımıza karışıyor. Sahada re-enjeksiyon sistemleri olmadığını gördük. Bilirkişi heyeti mühendise ‘Çıkan bu zehirli sıvıyı nereye enjekte ediyorsunuz’ diye sordu ancak şirketin mühendisi cevap veremedi. Hala bilirkişi raporu gelmiş değil. Profesörler baskı altında mı diye düşünüyoruz.” sözlerini sarf etti.
Proje alanının Ambar Deresi’ne yakınlığını vurgulayan İnan, “Biz sahaya gittiğimizde Ambar Deresi’nin hafriyat yolu olduğunu gördük. Sahaya geçebilmek için taş koymuşlar, üzerinden kamyonlar geçiyor. Petrol tekelleri gücünü güç katsın diye gıdamızdan, suyumuzdan olamayız” ifadelerini kullandı.

Mart ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın TPAO ile ortaklık kurduğunu açıkladığı ABD’li TransAtlantic, 2005 yılından beri Türkiye’de faaliyet yürütüyor. 2005 yılında keşif lisansı alan şirket, 2007 yılında yeni ruhsatlar eklerken 2009’da Incremental Petroleum’u satın alarak Selmo petrol sahası, Trakya’daki bir doğal gaz sahası ve ek arama alanlarını bünyesine kattı.
Aynı yıl Talon’u da alarak Türkiye’deki 10 arama ruhsatı ve iki petrol keşfindeki hisselerini elde etti. 2010’da Zorlu Enerji’nin Amity Oil International ve Zorlu Petrogas şirketlerini 100 milyon dolara satın aldı. Bu alımla 18 arama ve 1 üretim ruhsatında yüzde 50-100 arasında çalışma hakkı kazandı ve aynı yıl Trakya’daki ilk kuyusunu açtı. 2011’de Trakya Havzası Doğal Gaz Şirketi’ni de bünyesine katan TransAtlantic, 10 arama ve 4 üretim ruhsatında yüzde 25-41,5 arasında pay sahibi oldu. 2013’te ise Arar Petrol’den 150 bin dönümlük üç arama ruhsatı aldı.
Kanadalı şirketin altın madeni bir kenti susuz bıraktı!


