ABD’nin dostluğu “Ölümcül dostluk!” Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
“Amerika’nın düşmanı olmak tehlikeli olabilir. Fakat Amerika’nın dostu olmak ölümcüldür!”
Bu sözler, 1973 -1977 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Henry Kissinger’e ait...
Amerika, çıkarı oldukça dost görünür, çıkarları bozulduğu vakit düşmandan beter olur.
ABD Başkanı Trump’ın ipiyle kuyuya inilmez!
Bazı çevrelerin “Amerika dostumuzdur” sözlerine tebessümle bakmak lâzım.
Dost denilen Amerika, yıllardır Türkiye’ye düşman muamelesi yaparak “CAATSA yaptırımlarını” uyguluyor.
CAATSA “ABD’nin düşmanları ile yaptırımlar yoluyla mücadele etmesi” demek.
Dünyada bu yaptırımların hedefi olan sadece 4 ülke var:
İran, Kuzey Kore, Rusya ve Türkiye!
Demek ki Türkiye, Amerika’nın dünyada kendisine düşman gördüğü 4 ülkeden biri...
Bizim bazı saf insanlarımız ABD’ye “Dost ülke” diyor. Belki dost ama “Ölümcül bir dost.”
★★★
Washington’da Erdoğan-Trump zirvesinin çok iyi, hatta harika geçtiği söyleniyor.
Bu nasıl iyilik, bu nasıl harika?
Amerika’nın “Düşman ülkeler” için uyguladığı “CAATSA yaptırımları” kaldırıldı mı? Hayır!
Sadece ağzımıza şu sözlerle bir elma şekeri verildi: “Kaldırılması için iyi niyet oluşmuş!”
Amerika’nın, özellikle Trump’ın iyi niyetine inan inanabilirsen!
★★★
Şöyle bir düşünüyorum da... Amerika son 40 yılda hangi ülkeye el attıysa, o ülkenin başına belâ getirdi!
Hepsinde de “Demokrasi getirmek, insanları özgürlüğe kavuşturmak numarası” uygulandı ve devletler yıkıldı.
1991 yılında ABD, Yugoslavya’yı parçalayıp yok etti.
2001 yılında Afganistan’ı işgal etti. Gerekçesi, Afgan halkına özgürlük ağlamak, Afganistan’a demokrasi getirmekti. Ülke kan gölüne dönü!
2003 yılında Irak’ı işgal etti. Saddam’n elinde kitle imha silahları olduğunu iddia ediyor, Irak halkını Saddam’ın zulmünden kurtarıp ülkeye demokrasi getirmeyi vaat ediyordu. Bunların hepsi yalan çıktı, Irak halkı eskisinden beter oldu.
2011 yılında Libya saldırılarını başlatıp Kaddafi’yi devirdi. Kaddafi, kışkırtılan halk tarafından linç edilerek öldürüldü.
2024’te Suriye’yi karıştırdı, Esad kaçtı, bütünlüğünü kaybeden ülke şimdi kargaşa içinde!
★★★
Amerika, kendini insanlığın yardımına koşan bir melek gibi göstermek istiyor ama gerçekte “Ölüm meleği.”
Şimdi sıranın İran’da olduğu biliniyor ama İran kolay diş geçirilecek bir ülke değil. Bu defa Amerika’nın işi bir hayli zor.
Ya daha sonra sıra kimde?
İran’dan sonra sıranın Türkiye’ye geleceğini bizzat Amerikalılar söylüyor.
Mesela Michael Rubin, Amerika Savunma Bakanlığı’nın merkezi olan Pentagon’da görev yapmış bir akademisyendir. Washington Examiner adlı siyasi dergiye bir makale yazan Michael Rubin “Türkiye’nin çöküşü ve bölünmesi kaçınılmaz görünüyor” ifadesini kullandı.
Kissinger demişti ya... “Amerika’nın dostluğu ‘Ölümcül’ bir dostluktur!”
AKP yüzde 80-90 oy alırmış!Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Amasya AKP İl Başkanlığı’nda öyle bir konuşma yaptı ki, onu dinleyen AKP’liler bile hem şaşırdı, hem memnun oldu.
Bazı partililer “Sağ olasın Bakan Bey, böyle sözler duymak her şeye rağmen hoşumuza gidiyor” dediler.
Hayal gücü yüksek olduğu anlaşılan Bakan Uraloğlu’nun sözleri şöyle:
“Türkiye’nin her tarafında ne lâzımsa onu yapmaya gayret ediyoruz. Ak Parti hükümetlerimizin döneminde yaptığımız hizmetleri, mümkün olsa da bir oy terazisine koysak, her yerden yüzde 80, yüzde 90 oy alırız. Fakat kendimizi anlatmakta biraz zorlanıyoruz. Ancak... Yaptığımız hizmetlerden daha kıymetlisi nedir biliyor musunuz? Gönüllere girmek!”
Bakan Bey, ülkenin her yerinde gönülleri fethettikleri inancında...
“İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar” derler ya... İşte öyle bir şey!
GÜNÜN SÖZÜBu devirde mutlu olabilmek için çok saf olmak gerekiyor!



