Adalet Bakanlığı ndan cezaevlerinde toplu tahliye iddialarına yalanlama: Diyarbakır’da sadece 15 kişi tahliye edildi Ankara Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220. maddesinin 6. fıkrasını iptal etmesiyle birlikte Diyarbakır’daki ağır ceza mahkemelerinin yüzlerce hükümlüyü tahliye ettiği yönünde bazı basın organlarında yer alan iddialar, Adalet Bakanlığı tarafından yalanlandı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Açıklamada, “AYM’nin 5 Kasım 2024 tarihli ve 2024/189 sayılı iptal kararı, 9 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak bugüne kadar Diyarbakır’da bu karar doğrultusunda sadece 15 kişi tahliye edilmiştir” denildi.
200 kişi tahliye edildi iddiası gerçek dışı
Bazı basın yayın organlarında, iptal kararının ardından Diyarbakır’da 200’den fazla hükümlünün tahliye edildiği, mahkemelerin son 72 saatte yoğun mesai yaptığı yönünde haberler yayımlanmıştı. Adalet Bakanlığı ise bu haberlerin yalnızca dezenformasyon amaçlı olduğunu belirterek, “Gerçek dışı iddialarla kamuoyunda güvensizlik oluşturmayı hedefleyen bu tür paylaşımlar, hukuk devleti ilkesine zarar vermektedir” ifadelerine yer verdi.
Teyitsiz bilgilere karşı uyarı
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, kamuoyuna yaptığı çağrıda, “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin doğruluğu teyit edilmemiş haber ve paylaşımlara itibar edilmemesini istedi. AYM’nin iptal kararının ardından yaşanacak süreçte tahliyelerin bireysel değerlendirmelere göre yürütüldüğü, her dosyanın yargı mercilerince ayrı ayrı ele alındığı da hatırlatıldı.
TCK 220/6 Neydi?
İptal edilen madde, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişilerin, ayrıca örgüt üyeliğinden de cezalandırılmasını öngörüyordu. TCK 220/6 maddesine göre hüküm, “Örgüte üye olmamakla birlikte, örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır” şeklindeydi. Bu düzenleme, özellikle terörle mücadele davalarında eleştirilmiş ve tekil eylemler sebebiyle ağır cezalar verilmesinin önünü açtığı gerekçesiyle hukuk çevrelerinde tartışma konusu olmuştu.


