Ahmet Özer in kızı isyan etti: Babama Ver belediyeyi, gir içeri! Suçun ne olduğuna sonra bakarız dediler
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
İstanbul’un ve Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt’un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024 tarihinde "Kent Uzlaşısı" kapsamında tutuklandıktan sonra bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
Tutuklu bulunduğu Silivri (Marmara) Cezaevi’nde yedi saat boyunca savunması dinlenilen Özer'in tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma ise 14 Temmuz'a ertelendi.
AHMET ÖZER'İN KIZI SERAF ÖZER AÇIKLAMALARDA BULUNDUAhmet Özer'in kızı Avukat Seraf Özer, duruşma çıkışı gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Duruşmadan umut dolu çıktığını vurgulayan Özer, "Çünkü babamın dirayeti ve gücünü bir kez daha görmüş olduk. Bugün tarihi bir savunma yaptığını düşünüyorum. Dosya zaten geldiği noktada kendisi iddiaları çürütmüş durumda, mevcut konjektür, dosyaya giren evraklar..." diye konuştu.
Konuşmasının devamında duruşmaya barış sürecine, hukuk ve demokrasiye olan inancıyla geldiğini ifade eden Özer, şunları söyledi:
"Nasıl ki bugün buraya umutla geldiysem bu mücadeleyi de daima umutla sürdüreceğim. Babamın yaptığı tarihi savunma eminim hepinizi çok etkilemiştir. Avukatlarımızda huzurunuzda çok teşekkür etmek isliyorum. Onlar da çok güçlü bir savunma yaptılar. Hatta savcı tutukluluğunun devamına karar verdiğinde Hasan hoca öyle bir savunma yaptı ki yüreğime dokundu ve duygusallaştığım anlar oldu.
BABASI HAKKINDAKİ KARARA İSYAN ETTİAllah kimseyle böyle bir şeyle sınamasın ama duvarlarla konuştuğunuzu hissetmek, haklılığınız gücüyle çıkıp orada yedi buçuk saat savunma yapmak... Fakat sonra basma kalıp bir gerekçeyle sanki insan hayatı bu kadar ucuzmuş gibi, birisinin özgürlüğünden bir gün bile mahrum etmek bu kadar kolaymış gibi basma kalıp ifadelerle tutukluluğunun devamına karar verildi.
Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Bunu bütün inancımla söylüyorum ikna edici hukuki bir gerekçe olsaydı, emin olun burada, 'tamam bir sonraki duruşmada daha iyisini yaparız' diye çıkardım. Hiçbir şeyi eksik yapmadık. Bence fazlasıyla iyiydi. Ama duvara konuştuk. Türkiye'de maalesef ilk defa böyle günlerden geçmiyoruz. Geçmişte Ergenekon, Balyoz, FETÖ dosyalarında mevcut şeyleri yaşadık. Ben burada şöyle seslenmek istiyorum, lütfen adaletsizliğe karşı sessiz kalmayın. Ateş sizin eve düşmeden bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın demeyin. Çünkü adalet sadece mahkemelerin konusu değil. Adalet aynı zamanda bireylerin devlete olan güvenine, toplumun birbirine olan saygısına, ekonominin istikrarına. Dolaysıyla bizim bu ülkede kardeşçe, huzur içinde yaşamamızı belirleyen en temel unsurlardan birisi. Dolaysıyla adaletin olmadığı bir yerde hiç kimse kendini güvende hissetmesin."
Özer, umudunu yitirmediğini ve babasını sağlıklı bir şekilde özgürlüğüne kavuşturacaklarını belirterek, "Bu dosyadan muhakkak beraat edecek. Ama bu sürecin aynı zamanda bu yürütülen barış sürecine vurulan bir darbe olduğunu düşüyorum. Kamuoyunda itibarını yitirmiş bu dosyada çok trajikomik bir şekilde Erkan Çakır'ın ismi dahi anıldı. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzda iddianame yazılmıştı ve kendisi sosyal medya hesaplarından benim hakkımda nasıl iddianame yazarsın diye bir paylaşım yapmıştı. Akabinde iddianamesi iade edildi. İddianameyi hazırlayan savcı şikâyet edildi. Ve aslında babamın duruşmada söylediği şeyin haklılığını ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.
"'VER BELEDİYEYİ, GİR İÇERİ. SUÇUN NE OLDUĞUNA SONRA BAKARIZ' DEDİLER""Babamı içeriye aldılar ve sonrasına 'Ver belediyeyi, gir içeri. Suçun ne olduğuna sonra bakarız' dediler" diyen Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün de aynı usulle devam ediyorlar. Ama ben hala umudumu kaybetmedim. Bu ülkede hukuk, demokrasi gelecek, biz bunu göreceğiz. Ant olsun ki ben bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim. Babamı sağlıkla özgürlüğüne kavuşturana dek ben mücadele etmeye devam edeceğim. Bunu her zaman söyledim. Ben artık 30 Ekim 2024 ve sonrası Seraf diye ayırıyorum kendimi. Edindiğim tecrübe bana lütfen halkımız adaletsizliğe sessiz kalmasın diyor. Bu hepimizin problemi. Babamın mücadelesiyle gurur duyuyorum. Onun kızı olmaktan onur ve gurur duyuyoruz. Bugün babama terörist diyenler, barış ve kardeşliği hançerleyenlerdir. Bu ithamı şiddetle reddediyorum, kabul etmiyorum."


