Ailesiyle barışmak için can atıyor... Ama son umudu da kırıldı... Verdin bu kararı, sonuçlarına katlan!
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Zaten geçmişi de çalkantılarla dolu olan aile öyle ya da böyle bir istikrar oturtmuştu... Ama gençliğinden beri ailesinin başına türlü çeşitli "çoraplar ören" Harry'nin, 2018'de Amerikalı oyuncu Meghan Markle ile evlenmesinden sonra bu düzen değişmeye başladı.
Önce Prens William'ın karısı Kate Middleton ile Prens Harry'nin karısı Meghan Markle arasındaki anlaşmazlık olarak lanse edilen durumun hiç öyle olmadığı kısa sürede ortaya çıktı.
Yaşanan, öyle bilindik bir elti çekişmesi değildi... Asıl sorun William ile Harry arasındaydı...
Zaten bunun ortaya çıkmasından bir süre sonra Harry ve karısı Meghan, oğullarını da alıp ABD'ye taşındı.
Ayrılığın ardından Oprah Winfrey'e verdikleri röportaj, Londra'daki hayatlarını anlatan TV programı, Harry'nin Spare (Yedek) adlı kitabı derken aileyi öyle bir eleştiri bombardımanına tuttular ki aralarındaki uçurum giderek derinleşti. İpler kopma noktasına geldi.
ÇOK PİŞMAN OLDU, BARIŞMAK İSTİYOR
Diğer yandan Harry, özellikle son zamanlarda ailesiyle, hiç değilse kanser olan babasıyla arasını yumuşatmak için elinden geleni yapıyor.
Zaten William onu çoktan 'defterinden sildi.' Babası Kral Charles'ın da görünüşe göre onunla eskisi gibi olma gibi bir fikri yok.
Elbette oğlunu tamamen gözden çıkarmadı ama ona artık durması gereken noktayı da acı biçimde hissettiriyor.
İşte bütün bu karmaşa içinde Harry'nin güvendiği bir dal vardı iddialara göre...
Ailesiyle arasını düzeltme konusunda kendisine yardım edebileceğine inandığı, işin aslına bakılırsa böyle bir gücü de olan biri: Halası Prenses Anne.
GÜVENDİĞİ TEK DAL DA KIRILDI
Kral Charles'ın, 75 yaşındaki kardeşi Anne, gerçekten de ailenin en çok saygı duyduğu, kendini monarşinin ayakta kalmasına adamış, bugüne kadar hayatını hep ailenin katı kurallarına göre yaşamış biri.
Üstelik sözü dinlenen bir kişi.
Belki de Anne bu işe karışmış olsaydı, Harry ile Kral Charles arasında da bir yumuşama olurdu.
Ama söylenenlere göre Anne, yeğeni Harry ile kardeşi Charles'ı barıştırmak için hiçbir girişimde bulunmadı.
Buna yanaşmadı bile. Böylece de Harry'nin bu konudaki umutlarını kırdı.
'MADEM GİTTİ... ARTIK AİLE DESTEĞİ ARAMAMALI'
Kendisine yakın kaynakların belirttiğine göre Anne, kardeşinin ailesiyle ilgili bu dramanın içine karışmak istemedi. Üstelik büyük kardeşi Charles'ın kanserle mücadelesini bildiği halde.
Yine aynı kaynak "Prenses Anne, Harry'nin ailesiyle sorunlarını çözmenin kendi rolü olmadığına inanıyor" dedi.
Ailesi söz konusu olduğunda taviz vermek tavrıyla bilinen Prenses Anne, "Harry madem kendi tercihiyle aile içindeki görevlerini bıraktı, artık ailesinin her an arkasında durmasını da beklememeli" diyerek bu konuyu kendi açısından kestirip attı.
Başka bazı kaynaklara göre aslında Prenses Anne, Harry için çok iyi bir rehber olabilirdi. Ona 'yedek' bir prens olarak kraliyet hayatına nasıl adapte olacağını öğretebilirdi.
HARRY'NİN HALASI DA ASLINDA BİR 'YEDEK'
Çünkü Anne aslında kendisi de 'yedek'...
Kraliçe Elizabeth ile Prens Philip'in tek kızı olan Anne, günün birinde tahta çıkma olasılığının zayıflığını bilmesine rağmen görevlerini hiç bırakmadı. 80 yaşına merdiven dayadığı şu günlerde bile!
Onun bu duyarlılığı da aile içinde yüksek saygı görmesini sağlıyor.
Üstelik tahttaki hükümdarın kızı olmasına rağmen ilk evliliğinden dünyaya gelen iki çocuğu Zara ve Peter'ın prens ve prenses gibi unvanlar almasını da istemedi. Bu hakkını kullanmadı.
Bunun yerine çocuklarının, gerektiği zamanlarda aile ile bazı etkinliklere katılsalar da normal ve daha rahat bir hayat sürmelerinin de yolunu açtı.
Aileye yakın kaynaklara göre eğer Harry de bir anda galeyana gelmek yerine Anne Hala'dan gerekli dersleri alsaydı bugün hem ailesiyle arası iyi olurdu hem de karısı ve iki çocuğuyla birlikte daha farklı bir hayat sürdürürdü..
Harry, özellikle babası Kral Charles'ın kansere yakalanmasından sonra ailesine yakın olabilmek için ciddi çaba göstermeye başladı. İddialara göre Harry, ABD'deki ilk heyecanını yitirdi, İngiltere'deki arkadaşlarını ve hayatını özlemeye başladı. Geçen ay Londra'ya gittiğinde de babasıyla sadece 55 dakika görüşebildi.


