Akbelen de talan mı var, ağaçlar mı taşınıyor? İşte maden şirketlerinin önceki yıllarda taşıdığı ormanların durumu!
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy ve Akbelen’de, YK Enerji / Limak-İçtaş ortaklığıyla yürütülen termik kömür projesi ve maden sahası genişletme planı bölgedeki zeytinlikler ve ormanları tehdit ediyor.
Altı yıldır süren hukuki ve fiili direnişe rağmen, bu sabah kömür şirketi ve muhtar işbirliğiyle zeytin ağaçlarının “taşınması” gerekçesiyle kesime başlandığı iddiası, yörede büyük tepkiyle karşılandı.
Üstelik bu süreçte bir takım raporlarla zeytin ağaçlarının taşınabildikleri ve zarar görmedikleri savunuldu.
İktidarın çeşitli kolaylıklar sağlayarak talana yol verdiği şirket, doğa kıyımını meşru göstermenin yollarını arıyor.
Ancak hem dünya örnekleri hem daha önce benzer yöntemlerin işletildiği taşıma örnekleri şirketin ve hazırlattığı raporların aksini söylüyor.
"Rehabilitasyon" adı altında getirilen bu uygulamalar hem çeşitliliği hem doğanın dengesini alt üst ediyor.
TEORİDE HER ŞEY OLASI AMA GERÇEKLER...Teorik olarak, ormanlık bir alan madencilik için yok edildiğinde, yerine yeni ağaçlar dikilerek ekolojik denge yeniden sağlanabilir gibi görünüyor. Ancak ormanlar yalnızca ağaçlardan ibaret değil. Toprak altı yaşam, mikroorganizmalar, böcekler, kuşlar ve memeliler gibi birçok canlı türüyle bütünleşmiş karmaşık bir ekosistem söz konusu.
Bu nedenle, birkaç bin fidan taşımak ya da yeni bir alana fidan dikmek, kaybedilen ormanı yerine koymak anlamına gelmiyor.
HİNDİSTAN'DA TELEFİSİ OLMAYAN KAYIPDünya örneklerine bakalım...
Hindistan, madencilik sonrası orman taşıma ve telafi edici ağaçlandırma uygulamasını hayata geçiren ülkelerden biri. Ancak yapılan araştırmalar, bu yeni ağaçlandırılan alanların kaybedilen doğal ormanların ekolojik değeriyle kıyaslanamayacak seviyede olduğunu gösteriyor. Ayrıca telafi için dikilen ağaçlar, kesilen orman alanının yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor. Bu da ekosistemin yeniden inşasında yetersiz kalıyor.
ALMANYA’DA HAMBACH ORMANI YOK OLDUAlmanya’daki Hambach Ormanı, 1978 yılında madencilik faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte aşamalı olarak yok edildi. Maden şirketleri farklı bölgelere ağaç dikmeye çalışsa da bu alanlarda kalıcı orman ekosistemleri oluşturulamadı. Bugün Hambach Ormanı'nın yalnızca yüzde 10’u hayatta kalabildi. Oysa bu orman, 12 bin yıldır var olan, içinde 800 yıllık ağaçlar ve 142 koruma altındaki türün yaşadığı eşsiz bir ekosistemdi.
AVUSTRALYA’DAKİ JARRAH ORMANI ARTIK YOK!Avustralya’nın batısındaki Jarrah Ormanı, boksit madeni faaliyetleri nedeniyle ciddi şekilde zarar gördü. Maden şirketleri, tahrip edilen alanlara yeni ağaçlar dikti ancak bu telafi girişimleri ormanın ekolojik bütünlüğünü geri kazandıramadı. Bugün çevreciler, kalan orman parçalarını korumak için mücadele ediyor.
RESTORASYON MÜMKÜN MÜ?Orman restorasyonu konusunda dünya çapında saygın bir kaynak olan David Lamb’in “Büyük Ölçekli Orman Restorasyonu” çalışması, ağaçlandırmanın uzun vadede bile zor ve sınırlı etkilerle mümkün olabileceğine dikkat çekiyor. Lamb, bir alanın yeniden ormanlaştırılmasının onlarca yıl hatta bazen yüzyıllar sürebileceğini, bu sürecin ise hiçbir zaman ilk haliyle birebir aynı doğayı geri getiremeyeceğini belirtiyor.
SÖKÜLEN AĞAÇLARI GÖRÜNTÜLEDİ...Çevre aktivisti Arkeolog Selahattin Aydın ise 3 yıl önce taşınan zeytinlerin olduğu bölgeye giderek ağaçların son halini görüntüledi. Ağaçların kuruduğunu görüntüleyen Aydın da şirketlerin "rehabilitasyon" dedikleri sürecin işlemediğini ağaçların ise yok olduğunu vurguladı.
EKOSİSTEMİ TAŞIMAK MÜMKÜN DEĞİLTüm bu örnekler, “orman taşımak” veya “yerine ağaç dikmek” gibi uygulamaların madencilik faaliyetlerinin yarattığı ekolojik tahribatı onaramadığını gösteriyor. Doğanın karmaşık yapısı, insan eliyle birebir kopyalanamaz. Bu nedenle doğaya zarar vermeden önce düşünmek, telafi etmekten çok daha etkili bir yöntemdir.


