“Akıl tutulması” değil, bu bir “insan tutulması”dır! Akdeniz’in alev alev yandığını göreceğiz. 21. yüzyılda helak olacak toplum İsrailliler olacak.. İbrahim Karagül
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Bir yıl önce,
soykırımla öldürülen çocukların günlük istatistiği
ni tutuyorduk.
Bu yıl
açlıkla öldürülen çocukların günlük istatistiğ
ini tutuyoruz.
İnsan tarihinin en korkunç örneklerini
sessizce, çaresizce, öfkesizce
izlemeye
mahkûm
edildik.
Bu bir akıl tutulması değil.
Bu bir “insan tutulması”dır!
Bu;
yarının dünyasında yaşanacakların
, korkunç örneklerin normalleştirilmesidir.
HZ. ADEM’DEN BU YANA, BÜYÜK SAPKINLIKLARDAN BİRİ DAHA YAŞANIYOR. GAZZE İLE BİTMEZ, İNANIN!
İşte bu yüzden feryat ediyoruz.
Gazze’deki barbarlık
dünyaya yayılıp
arşa
yükseldi. Ama meselemizin sadece Gazze olduğunu sananlar,
büyük yanlışa düştüklerini
çok geçmeden anlayacak ve
derin bir hayal kırıklığı
yaşayacak.
Yarın elindeki
nükleer silahı
bile kullanacağı apaçık olun bir “
devlet
”e, bir
topluma
bu kadar
tahammül
, İran’dan Kızıldeniz’e,
Anadolu’dan Basra Körfezi’ne
bütün coğrafyayı ateşe atmak, bütün coğrafyanın yarınını yok etmek anlamına gelecek.
Gazze ile bitmeyecek, inanın. Coğrafyanın tamamında, dünyanın büyük bölümünde benzer vahşilikler
sahnelenecek
, inanın.
Eğer durdurmazsak,
Hz. Adem’den bu yana, insan ırkının tamamen kontrolden çıkması
ile sonuçlanacak o “
kapılar
” ardına kadar açılacak, inanın.
“TÜRKİYE İSRAİL’İ VURMALI…” YÜREKLERDEKİ ATEŞİ AKDENİZ KIYILARINA TAŞIYACAĞIZ…
“Türkiye İsrail’i vurmalı” başlığı ile geçtiğimiz hafta yazdığım yazı, bugünü değil yarını anlatıyordu. Yarının coğrafyasını, yarının Anadolu’sunu, yarının dünyasını anlatıyordu.
Bazılarında büyük tedirginlik uyandırsa da, bazılarında yüreklerin sesi oldu. Yüreklerin sesini güçlendirip, tedirgin olanların korkusunu artırmak için elimizden geleni yapacağız. Kelimeleri kurşuna, öfkeyi fırtınaya dönüştürüp, yüreklerdeki ateşi Akdeniz kıyılarına salacağız.
Bir gün, mutlaka, Akdeniz’in alev alev yandığını da görecek bu dünya. Gelecek beklentilerini yok edip, insan tarihinin bu korkunç vahşetine dur diyeceğiz.
Bir toplumun bütün insanlığı tehdit etmesine, ilahi olana böylesine savaş açmasına, yeryüzünün en saf insanlarını yok etmesine artık tahammül etmeyeceğiz.
21. YÜZYILDA HELAK OLACAK TOPLUM İSRAİLLİLER OLACAK. AKDENİZ YOK OLUŞLARIN TARİHİDİR!
Bunun kendi yok oluşlarını hazırladığını mutlak göreceklerdir. İnsanlık tarihi helak olmuş toplumların tarihidir. Azgınlaşmış devletlerin tarihidir. Tanrı ile rekabete giren güç sahiplerinin çöküşlerinin tarihidir.
Akdeniz çevresi ilahi dinlerle yoldan çıkmış toplulukların hesaplaşma tarihidir. İyi ile kötünün büyük savaşlarının tarihidir. Eğer 21. yüzyılda helak olacak bir toplum varsa, o İsrailliler olacaktır. Ve bu ilahi emir, coğrafyada yaşayan milletlerin eliyle gerçekleşecektir.
Türkiye İsrail’i vurmalı! Ve vuracak! Buna mecbur kalacak. Bunu göreceğiz. Öyleyse yarının cümlelerini şimdiden kurmamızı kimse yadırgamasın!
Bin yıldır coğrafya formatlayan bu millet bunu yapacak, göreceğiz. Türkiye bugün her alanda kötülükle mücadelesine devam eder. Zamanı geldiğinde son noktayı koymayı bilecektir.
BİZİM İSRAİL İLE GÖRÜLECEK ÇOK BÜYÜK HESABIMIZ VAR? VE BU BEDEL ÖDETİLECEK…
Bizim onlarla başka bir hesabımız daha var: Koca imparatorluğu (Osmanlı) onlar çökertti. Coğrafyayı onlar paramparça etti. Türkiye Cumhuriyeti’ni on yıllarca onlar rehin aldı.
Anadolu insanı ile devleti on yıllarca onlar çatıştırdı. İslam ve değerlerle savaşı onlar formatladı. “Silahlı ve siyasi terör örgütleri” ile Anadolu’yu onlar kan gölü haline getirdi.
Bizim İsrail ile Gazze’nin ötesinde de hesaplaşmamız var ve bu hesaplaşma mutlaka yaşanacak. Bu bedel mutlaka ödetilecek. Bu işin Araplıkla, Semitiklikle, ulus devlet hesaplarıyla alakası yok. Bu bir tarih hesaplaşmasıdır ve bu hesap görülecektir.
Bu halde bile, Türkiye’nin yarınını bombalayan, Kıbrıs Rum Kesimi ile Yunanistan ve Adalar’da Türkiye’ye karşı cepheler kuran, ABD ve Avrupa gücünü her yerde Türkiye’nin karşısına diken bu ülkenin neden ve nasıl cezalandırılacağını tarihe bakarak görebilirsiniz.
NASIL BİR “GAZAP’LA YÜZLEŞECEĞİNİN ÖRNEĞİNİ BİN YILLIK TARİH ANLATIYOR!
Aynı anda beş ülkeye saldıran, Türkiye’nin bütün ortaklarını vuran İsrail’in nasıl bir “gazap”la yüzleşeceğini coğrafyanın bin yıllık tarihi herkese anlatmalı.
Doğu Roma’yı haritan silen, Haçlı Seferleri’ni Anadolu’ya gömen bir milletin, son Haçlı saldırısı olan Birinci Dünya Savaşı’nın rövanşını almaz mı sanıyorsunuz! Yüz yıllık yıkımı ve trajediyi unuttu mu sanıyorsunuz.
“ANADOLU’YA SALDIRI”YI BEKLER Mİ SANIYORSUNUZ!
Yeni Haçlı seferleri organize etmek için harekete geçen “İsrail Garnizonu”nu haritan silmez mi sanıyorsunuz. Bunu yapmak için İsrail’in Anadolu’ya saldırısını bekler mi sanıyorsunuz?
Bugünün “yılışık cümleleri” sizi kandırmasın, uyutmasın, bu siyasi genetiği size unutturmasın. Yılışık cümlelerle tarih yapılmaz, coğrafya inşa edilmez, ülke ayakta tutulmaz.
Büyük imparatorluklar kuran bu siyasi genetiğin en önemli özelliği, “yeri ve zamanı kendine göre ayarlayarak” zamanında müdahale etmeyi bilmesidir.
Ve “zorunlu” olan müdahaleyi geciktirmemesi, ihmal etmemesidir. Bugünün değil, yarının müdahalelerini yapmayı bilmesidir. Bu koca tarih böyle böyle inşa edilmiştir.
ELLİ YILRDIR İÇERİDEN SALDIRIYORLAR! TÜRKİYE SİLAH GÜCÜ KAÇ YIL ENGELLENDİ?
Elli yıldır Türkiye’ye karşı içeriden savaş yürütüyorlar. 1980’lerde PKK bu amaçla kuruldu. Kırk yıl önce FETÖ bu amaçla kuruldu. O tarihlerde PKK ve FETÖ kurulmayıp bu geçtiğimiz hafta İDEF’te gördüğümüz atılımlar başlasaydı, böyle bir coğrafya, böyle bir eziklik yaşanmayacaktı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iktidar alanı, “imtiyazlılar”ın elinden çıkıp “millet”in eline geçmeye başlamasıyla bu saldırılar daha da kanlı hale geldi.
Bugün Gazze’de soykırım yapıp Türkiye’yi ve ortaklarını tehdit edenler işte bu içeriden saldırıları organize eden yapılardı.
Hâlâ saldırıyorlar. Bizim bu savaşı anlamadığımızı mı sanıyorlar! Bu saldırıların adreslerini, patronlarını tanımadığımızı mı sanıyorlar? Bir adım sonrasında neler planladıklarını bilmediğimizi mi sanıyorlar!
AKDENİZ’İN ALEV ALDIĞINI GÖRECEĞİZ!
Artık “ricacı” olma, “sulh” adı altında ezikliğe mahkûm olma dönemi bitti. “Anlayışlı devlet” diye pazarlanan tepkisizlik dönemi bitti. Savunma dönemi bitti. Bütün bunlar 20. yüzyıl alışkanlıklarıydı. O tarih çoktan bitti.
Türkiye’nin içeride ve bölgede yaşadığı krizlerin, ödediği bedellerin, karşı karşıya bulunduğu tehditlerin tamamının arkasında İsrailliler var. Bu, istisnasız böyledir. Her birini masaya yatırın, ipin ucu onlara çıkacaktır.
Öyleyse artık “sabır” dönemi de bitti.
Belki erken konuşanlardanım. Ama Türkiye İsrail’i vurmak zorunda kalacak. Gazze için, coğrafya için, Anadolu için buna mecbur kalacak. Coğrafyayı ve tarihi kendi havzasına çekecek.
Akdeniz’in alev alev yandığını mutlaka göreceğiz!


