AKP infaz yasasıyla neyi hedefliyor? Murat Emir Öyle bir şey olur mu hukuk devletinde? diyerek tek tek saydı
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Cezaevlerinde bulunan yüz binlerce mahkum ve milyonlarca mahkum yakının dört gözle beklediği "İnfaz Yasası" teklifi, AKP tarafından bugün TBMM'ye sunuldu. İnfaz düzenlemesi kanun teklifini AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler AKP genel merkezinde basın mensuplarına açıkladı.
DEM Parti ile AKP arasında yürütülen ve içerideki PKK'lıların serbest bırakılmasının hedeflendiği iddia edilen yasa teklifi, DEM cephesinde tepkiyle karşılandı. Halk TV'de Remziye Demirkol'un Manşet 15 programına bağlanan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, yasa teklifiyle ilgili "Dağ fare doğurdu" tanımını kullanması, günün en çok konuşulan tepkilerinden birisi oldu.
DEM Parti'den İmamoğlu için siyasi tutsak tepkisi! "Bayramdan sonra ziyaret edeceğiz"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de bugün TBMM'de yaptığı konuşmada infaz düzenlemesine tepki gösterdi.
"Mahkumların büyük bir umutla beklediği, ailelerin televizyonları başında beklediği infaz kanunu adı altında hazırladığınız yasa teklifi nihayet geldi" diyen Emir, AKP'nin yasa teklifinin bilerek sıkışık bir ana denk getirdiğini savundu. Emir, ardından partisinin yasa teklifine yaklaşımını ve eleştirilerini birer birer sıraladı.
"'DAĞ FARE DOĞURDU' OLMAZ. DAĞ SIRTLAN DOĞURDU"DEM Partili Sezai Temelli'nin Halk TV'de kullandığı “dağ fare doğurdu” tanımına atıfta bulunan Emir, "Bunun için, değerli arkadaşlar, 'dağ fare doğurdu' tanımı olmaz. Dağ sırtlan doğurdu, sırtlan! İçerisine öyle hükümler koymuşsunuz ki, öyle şeyler yerleştirmişsiniz ki; asla kabul edemeyeceğimiz, baskıyı artıracağınız, Türkiye demokrasisini geriye götüreceğiniz, cezaları artırdığınız ve kimden rahatsızsanız onu cezalandırdığınız hükümler koymuşsunuz. Birazdan konuşacağız ama çok da ayrıntılı konuşmak lazım" ifadelerini kullandı.
AKP'nin asıl amacaının üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu savunan Emir, "Bakın, önümüzde iki torba yasa var. Birini konuşuyoruz, birini konuşacağız diyorsunuz. Karar aldınız, komisyona bugün verdiniz. 48 saat sonra komisyon görüşecek. 30 madde, tam 30 madde, tüm Türkiye'nin gözü bunun üzerinde. Ayrıntılı tartışmak gerekiyor. Toplumsal kesimler var, vicdanlar kanıyor, suçlar var, suçlular var, aileler var, adil yargılanmayanlar var. 400.000’in üzerinde hükümlü ve tutuklu var. Dünyanın en çok tutuklusu olan ülkesisiniz, en çok hükümlüsü olan 'nüfusuna göre' ülkesisiniz. Perişan hâldesiniz ve bekliyorsunuz, bekliyorsunuz, bekliyorsunuz. Son gün getiriyorsunuz" dedi.
"ÇÜNKÜ SİZ 'KAPTI KAÇTI' İKTİDARSINIZ. OLURSA OLUR, OLMAZSA MUHALEFETİ SUÇLAYALIM"Emir, devamında şunları söyledi:
"Niye biliyor musunuz? Çünkü siz 'kaptı kaçtı' iktidarsınız. Kapalım, kaçıralım. Olursa olur, olmazsa muhalefeti suçlayalım. 'Bakın, biz tam bir bayram hediyesi verecektik ama engellediler' diyeceksiniz. Bunlar çok ucuz taktikler, arkadaşlar. Bunlara düşmeyin. Biz milletimize sizi şikâyet ederiz ve derdimizi anlatırız.
Beklediniz, içinde COVID indirimi yok. Defalarca söylendi. Ya siz söylediniz, MHP söyledi. COVID-19 salgını sırasında bir infaz kanunu geçti buradan. O zaman dilimizde tüy bitti. 'Eşitlik sağlayın' dedik. Birinin hükmü kesinleşmiş, evine gitti; öbürünün hükmü kesinleşmemiş, Yargıtay’da dosyası beklemiş garibin. O adam hâlâ cezaevinde. Hâlâ cezaevinde. Bari bunu düzeltin dedik. Bu bile yok.
Bakıyorsunuz, infazın kolaylaştırılması yok. Hasta mahpuslarla ilgili bir şey yapacaktınız, yine Adli Tıp’a bağlıyorsunuz. Adli Tıp kim? Sizinkiler. Kim istiyorsa onu çıkartıyor. Ve baktığınız zaman, içinde öyle tehlikeli hükümler var ki… Mesela, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş. BTK’nın direkt kendiliğinden iletişim engelleme hakkı… Ya böyle bir şey olur mu hukuk devletinde? Olmaz! Anayasa Mahkemesi iptal etmiş. Aynısını getirmişsiniz ve siz buna bir reform, yargı paketi diyorsunuz. Ve insanları beklentiye soktunuz. Ya bunu yapmayacaksınız. Böyle bir aklınız, vicdanınız yok. Adalete inanmıyorsunuz. Bari insanların duygusuyla oynamayın.
İnsanlar sizi izliyorlar, sizi bekliyorlar. Anneler sizi bekliyor, mahkûmlar sizi bekliyor, babasına annesine kavuşmak isteyen yavrular sizi bekliyor. Ama siz bu umudu tüketiyorsunuz. Önce umut yaratıyorsunuz, umut yarattınız. Şimdi de 'yok öyle şey' diyorsunuz."
"ELİNİZ DEĞMİŞKEN YENİ SUÇLAR İCAT EDİYORSUNUZ"Emir, AKP'nin yeni infaz yasası teklifiyle yeni bir suçlar yaratmaya çalıştığını belirterek şu maddelere dikkat çekti:
- "Mesela karayolundaki aracın geçmesini engelleme suçu… Amacınız ne? Bir uyanıklıkla, domatesini, yani harcadığının yarısını bile alamadığı için yolun ortasına dökmek zorunda olan çiftçiyi nasıl hapse atarızın peşindesiniz."
- Yine insanlar eyleme gidiyorlar. “İmamoğlu’na özgürlük!” diyorlar, tir tir titriyorsunuz, korkuyorsunuz. Posteri yasaklıyorsunuz, insanlar oraya gitmesin istiyorsunuz ama gidiyorlar. Onun cezasını da buraya koymuşsunuz. Uyanıklar sizi!
- Diyeceksiniz ki 'Bunları geçirin. Geçirmezseniz cezaevindekiler sizin peşinize düşecek'. Bakın, bunlardan vazgeçin. Bu yol, yol değil. Bu ülkenin, bu halkın bir beklentisi var. Adil yargılamanız yok. İnsanları tutuklu koyuyorsunuz. COVID indirimi yapmışsınız, yarısı kalmış, yarısı çıkmış. Bunları düzeltmeniz gerekirken bir fırsatçılıkla, bir 'kaptı kaçtı' anlayışıyla; sokağa çıkanları, mitinge gelenleri, poster asanları, yola domates dökenleri de cezaevine koyalım diyorsunuz.
- Sonra diyorsunuz ki efendim, neymiş? 2Cezasızlık indirimi varmış. Beş gün bile olsa hapse girmeliymiş'. İlk başta doğru gibi geliyor değil mi? Ama bakın, bu algı üzerinden aslında yatırı olmayan suçları cezaevine koymanın yolunu açmış oluyorsunuz.
"BU ÇALIŞMA TAKVİMİNİ KABUL ETMİYORUZ. HABERİNİZ OLSUN"- Hangi suçlar onlar? Mesela ifade hürriyetinden kaynaklanan veya toplantı, gösteri yürüyüşü hakkından kaynaklanan… Veya Twitter’dan bir X paylaşımı yaptı diye bir kişiyi cezaevine koyacaksınız ve siz bunun yolunu açıyorsunuz. Bunu da adeta bir reformmuş gibi sunuyorsunuz.
Son olarak partisinin bu çalışma takvimini kabul etmediğini belirten Emir, "Bu kanun, bize göre son derece değersiz, tuzaklarla dolu bir kanundur. Bu kanunun uzun uzun konuşulması gerekir. Şimdiden söylüyorum, Çarşamba günü gelip 'Hadi bir müjde verelim' dediğinizde size 'Gidin işinize' diyeceğiz. Haberiniz olsun" diye konuştu.


