AKP li eski vekile hem intihal hem de sahte imza suçlaması! CHP li Mahmut Tanal ortaya çıkardı

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nda görevli Abdülkerim Gök'ün, Harran Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptığı dönemde başkalarına ait makale, tez ve seminer çalışmalarını kaynak göstermeden kendi eseriymiş gibi yayımladığı iddialarını gündeme getirdi.

Tanal, soruşturma dosyalarındaki belgelerde sahte imza kullanıldığı şüphesinin yer aldığını vurgulayarak, "Belgeler, 'Kopya edilen çalışma: …' ibareleriyle açıkça hangi tezlerden ve makalelerden alıntı yapıldığını ortaya koyuyor. 'Belgelerdeki imza bana ait değildir' diyen akademisyen beyanı mevcut" dedi.

Tanal yatığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

İddialara göre; geçmişte AKP Şanlıurfa Milletvekilliği yapan ve bugün Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nda görevli Abdülkerim Gök, Harran Üniversitesi’nde öğretim üyesiyken başkalarına ait makale, tez ve seminer çalışmalarını kaynak göstermeden kendi eseri gibi yayımladı.
Soruşturma belgelerinde sahte imza kullanıldığı iddiası da yer alıyor.

Belgeler, “Kopya edilen çalışma: …” ibareleriyle açıkça hangi tezlerden ve makalelerden alıntı yapıldığını ortaya koyuyor.
“Belgelerdeki imza bana ait değildir”
diyen akademisyen beyanı mevcut.

Harran Üniversitesi’ne ve YÖK’e soruyoruz:
1.Bu iddialar doğru değilse, hangi belgelerle yalanlayacaksınız?
2.Doğruysa neden savcılığa suç duyurusu yapılmadı?
3.Sahte imza iddiası varken neden adli süreç başlatılmadı?
4.Dosya YÖK’e eksiksiz iletildi mi?
5.Abdülkerim Gök’ün akademik unvanları — doçentlik, profesörlük — yeniden incelendi mi?

Eğer bu iddialar doğruysa, ortada sahte unvan, sahte belge ve akademik hırsızlık vardır. Bunlar yalnızca disiplin suçu değil, TCK’ya göre resen soruşturulması gereken suçlardır.

Yine iddialara göre;Doçentlik başvurusundan 3 yıl men cezası verildiği doğruysa, sahte belge iddiası Cumhuriyet Savcılığı’na bildirildi mi?
TCK ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamına giren bu fiiller için neden adli süreç başlatılmadı?
YÖK ve üniversite yönetimi bu dosyayı neden kamuoyuna açıklamıyor?
Cumhurbaşkanlığı, doktorası ve doçentliği şaibeli olan birini nasıl böyle bir göreve getirebilir?

Harran Üniversitesi’nin sessizliği, kamuoyu nezdinde bu iddiaları daha da ağırlaştırmaktadır.

Bilim onuru, siyasetin kalkanı olamaz.
YÖK’ü, savcıları ve ilgili tüm kurumları göreve çağırıyoruz.