Altın koştu Euro takipte
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
PİYASALARDA bu yılın ilk yarısı ABD Başkanı Donald Trump ile değişen küresel ticaret dengeleriyle, gümrük tarifeleri belirsizliğiyle ve devam eden savaşların artırdığı jeopolitik risklerle geçti. Buna yurt içinde mart ayında hızlanan iç siyasi gündem de eklendi. Bu nedenle ilk yarının oldukça dalgalı ve zor geçtiği vurgulanıyor. Tüm bu gelişmeler sonrası sene başında yatırım araçlarının performanslarına yönelik bazı beklentiler de değişmiş oldu. Yılın ilk yarısında faiz oranlarının düşeceğine yönelik beklentilerin, yatırımcıların alternatif getiri arayışını sınırlayarak borsayı desteklemesi bekleniyordu ancak ilk yarıda borsadaki getiri yüzde 1.2 ile sınırlı kaldı. Aynı dönemde dolar kuru yüzde 12.6 arttı. Böylece dolar/TL de yılın ilk 6 ayında yüzde 16.67 olan enflasyonun altında getiri sağladı. TL bazlı para piyasaları fonları yüzde 24.3 ve TL mevduat ise yüzde 23.2 ile enflasyonun üzerinde getiri sağladı. En yüksek getiriyi sağlayan yatırım aracı ise gram altın oldu. Sene başında 2 bin 965 TL seviyesinde bulunan gram altın, haziran ayını 4 bin 227 lira seviyesinden kapattı. Gramdaki getiriyi takip eden yatırım aracı ise Euro/TL oldu. Euro kuru söz konusu dönemde yüzde 26’lık bir artış kaydetti.
BORSAYA FAİZ MORALİ
Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş, sene başında 2025’e ilişkin üç ana faktör belirlediklerini; bunlardan ilkinin ‘enflasyon ve ekonomi programı’ olurken ikincisinin ‘Trump sonrası dünya ticaret dengeleri, gümrük tarifeleri ve Çin’ ve üçüncüsünün de ‘jeopolitik gelişmeler’ olduğunu söyledi. Demirtaş, “Bu yılın mart ayının sonuna doğru Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan politik gerginlik sürecinde dördüncü ana faktör olarak, iç siyasete ilişkin gelişmeler de piyasaları etkileyen önemli bir unsur hâline geldi” dedi. CHP’nin Kurultay davasının ertelenmesi, Ortadoğu’daki gerginliklerin azalması ve dezenflasyon sürecine ilişkin yeniden inancın artmasının, borsaya olan ilgiyi de önemli ölçüde yükseltmeye başladığına dikkat çeken Demirtaş, “Mayısın ardından haziran enflasyonunun da beklentilerin altında gelmesi, temmuz ayından itibaren yeniden faiz indirimlerinin hız kazanması olasılığını artırdı. Mevcut görünümde, dört faktörle ilgili ‘en kötünün geride kalmış olabileceği’ ve yılın ikinci yarısında yeniden faiz indirimleri ve finansal istikrar senaryolarının piyasa tarafından alınabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
‘TL VARLIKLAR ÖN PLANDA OLACAK’
Yılın ikinci yarısında yine TL varlıkların ön planda olmaya devam etmesini ve iyi senaryoda borsaya olan ilginin artmasını öngördüklerini kaydeden Demirtaş, “Makro ekonomi programına olan güvenin artması durumunda ise uzun vadeli devlet tahvillerine olan ilginin de artabileceğini ve 2026’dan itibaren ekonomide büyümeyle birlikte, borsanın da en iyi alternatif hâline gelebileceğini düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
BANKA, GIDA PERAKENDE VE GYO ÖNE ÇIKAR’
İNFO Yatırım Stratejisti Çağlar Toros, bu ay beklenen faiz indiriminin gelmesiyle borsada hangi sektörlerin daha olumlu etkileneceğine yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “Bankacılık, özellikle bankası olan holdingler, gıda perakende ve GYO’nun ön plana çıkması beklenebilir.”
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın ise gelecek 2 ay içerisinde hisse tarafında ve özellikle borçlanma araçları tarafında iyi bir hareket olabileceğine dikkat çekti. Aydın, şöyle devam etti: “Paranın faizden daha riskli varlıklara geçmesi için bence yüzde 35’lere yaklaşılması lazım, bu da kasım-aralık ayları gibi olacaktır.”
500 MİLYAR DOLARLIK ALTIN YASTIK ALTINDA
İSTANBUL Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, Türkiye’de yastık altındaki altın miktarının 5 bin tona yakın olduğunun tahmin edildiğini belirtti. Atayık, “Altının kilogram fiyatının 107 bin dolar civarında olduğunu düşünürsek, yastık altındaki altının aşağı yukarı 500 milyar dolar ve üzerinde bir değere karşılık geldiğini söyleyebiliriz” dedi.


