Antalya da görkemli buluşma: Buket Uzuner in dilinden Abdal felsefesi
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Halk TV’nin “Görkemli Hatıralar” programı, Serhan Asker’in sunumuyla Antalya Elmalı’nın Tekke Köyü’nde, Abdal Musa Anma Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirildi. Görkemli Hatırlar, Abdal Musa'nın dergahı önünde yapıldı.
Programa katılan Yazar Buket Uzuner, Abdal Musa’nın felsefesine ve Anadolu’nun çok katmanlı kültürel mirasına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:
Gerçekten bu toprakta her türlü bitki büyür. Yeter ki onu sevgiyle büyütelim. Yeter ki ayırmayalım tohumları. Her türlü bitkinin yetişeceği bir coğrafya. Benim buraya gelişimde de abdal kelimesini önce abdal kavramını benim gibi sonradan öğrenenlere anlatmak amacım var.Çünkü bu kelimeyi yanlış anlaşıldığı gibi ne olduğunu bilmeden de ona gerekli saygı gösterilmiyor. Eren demek ermiş demek.Benim bildiğim kadarıyla abdal eren demek. Eren ne demek? Derviş bilen, bilgisiyle insanları ayırmadan eşit olarak hak yemeden, hırsızlık yapmadan gece yatağa yatabilmek demek.Gerçekten evinde hak yemeyen insan çocuğuna, annesine, babasına hesap veren insan. İşte o yüzden deminden beri bakıyorum. Burada kaç yüzyıl önce yaşamış bir eren onun vesilesiyle biz burada toplanıyoruz.Ve ister Alevi Bektaşi olun, isterseniz sufi olun, ne olursun veya olmayın benim gibi.Bugün burada toplanmamızın sebebi hak yemediğine inandığımız, herkese eşit davrandığına inandığımız değerli bir büyüğün. Bu kim olduğu o kadar önemli değil. Bugün burada oluruz. Başka bir gün başka yerde oluruz. Onlar bize eren ne demek? Ermiş ne demek? Bize yol gösteren insanlar.Yani hepimiz insanız ve hepimizin nefsi var. Aslında bütün edebiyattaki eserler de öyledir. Suç ve ceza da öyledir. İşte Anna Karenina da öyledir. Yaşar Kemal'in eserleri Adalet Ağaoğlu'nun eserleri de öyledir. Bize yanlış yapabilen bir canlı olduğumuzu hatırlatır.ABDAL MUSA'NIN EFSANESİNİ ANLATTIEren kavramının, Anadolu irfanındaki yerini anlatan Uzuner, “Benim bildiğim kadarıyla abdal, eren demek. Eren ne demek? Derviş, bilen, bilgisiyle insanları ayırmadan, hak yemeden, hırsızlık yapmadan gece yatağa yattığında diyebilmektir: ‘Bu konuşmayı hak ettiğim için buradayım’.” ifadelerini kullandı.
Uzuner, abdal kelimesinin anlamını da şöyle anlattı:
“Benim buraya gelişimde de abdal kelimesini anlatmak amacım var. Çünkü bu kelime yanlış anlaşılıyor, ne olduğunu bilmeden de ona gerekli saygı gösterilmiyor.”Uzuner, Kaygusuz Abdal’ın hikâyesini anlattı. Menakıbnameye göre, Alanya Beyi’nin oğlu olan Gaybi’nin, Abdal Musa ile karşılaşmasını anlatan Uzuner, bir geyiğin peşinden dergâha gelen genç prensin dönüşümü anlatıldı.
Uzuner, efsaneyi şu sözlerle özetledi:
"Gaybi yani Alanya Bey'inin oğlu bir geyik vuruyor. Geyik de kaçarak bu türbenin içine. O zaman dergaha kaçıyor. Bu dergahın içine yaralı bir geyik geliyor. prensin en büyük amacı o okları, kanlı okları toplayıp arkadaşlarına hava atmak.İçeriye geliyor diyor ki geyik buraya kaçtı. Bana o oku verin. Bana o lazım diyor. Çoğun derece küstah bir şekilde içeride dua eden ya da işte konuşan insanların arasına giriyor.Dışarı çıkması söyleniyor genç prens. O kadar küstah ki ben işte beyin oğluyum diyor. O sırada gürültüyü duyan Abdal Musa yukarıdan iniyor. Nedir bu gürültü diyor. Onun üzerine yine anlatıyorlar. O zaman kaftanını açıyor ve ok aslında kendi kalbinde.Yani aslında o geyik oymuş diye dönüşüyor hikaye.Bunun üzerine beyin şımarık oğlu diz çöküyor. Senin öğrencin olabilir mi diyor. "Uzuner, hikâyenin devamında Alanya Beyi’nin oğlunu kurtarmak için ordu gönderdiğini, fakat ormandaki ağaçların köklerinden sökülüp yürüyerek ordunun gözünü kör ettiğini dile getirdi:
“Bütün ağaçlar köklerinden çıkıyor ve dalları geyik boynuzuna dönüşüyor.”Abdal'ın hikayesini anlattıktan sonra da Uzuner şu çağrıyı yaptı:
“Bunun uluslararası bir film yapılmasını, bundan bilgisayar oyunları yapılmasını istemez miyiz?”Abdal Musa’nın temsil ettiği değerlere vurgu yapan Uzuner, “Bugün burada toplanmamızın sebebi, hak yemediğine inandığımız, herkese eşit davrandığına inandığımız değerli bir büyüğün huzurunda olmak” dedi.


