Antik Latmos için dikkat çeken karar Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Aydın ve Muğla ili sınırlarındaki Antik Latmos Kenti’nin bulunduğu Beşparmak Dağları’nın bir parçası olan Koçarlı ilçesine bağlı Bağarcık Mahallesi Çörlen mevkiinde yapılmak istenen vahşi madencilik faaliyetleri, ÇÖRLENASAR 1. ve 3.Derecede Arkeolojik Sit Alanları ile Etkileşim Geçiş Sahası, ormanlar ve özel mülk bağ bahçe tarım alanları ve hatta “tabiat koruma parkı projesi” vahşi madenciliğin katliamından kurtarıldı.
Konu ile ilgili SÖZCÜ’ye açıklamada bulunan Latmos Platformu’nun gönüllü hukukçusu Mehmet Çilsal şu açıklamaları yaptı:
"FISTIK ÇAMI, ZEYTİNCİLİK VE ARICILIĞI YOK EDECEK PROJE"-Latmos (Beşparmak) Dağları’nın en bakir coğrafyası olarak bilinen Çörlen mevkiinde Egamin Mineral Maden Şirketi tarafından yapılması planlanan “Feldspat Ocağı Kapasite Artırımı” projesine ilişkin düzenlenen 10/07/2007 tarihli, 2007/39 sayılı “ÇED Gerekli Değildir” Kararı’nın güncelliğini ve geçerliliğini koruduğuna dair Aydın Valiliği’nin düzenlemiş olduğu 13/06/2022 tarih ve E-3792720 sayılı İşlem’in iptal edilmesi için bölgede yaşayan köylülerden Dursun Sarı ile Latmos Platformu’nun gönüllü hukukçusu olarak ben ve Av. Yılmaz Kurt tarafından dava açılmış, davaya bakan Aydın 2. İdare Mahkemesi, mahallinde yaptırdığı keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlettiği raporda; Yönetmeliğinin 17. maddesi uyarınca ÇED kararı alınmış bir projeye 5 yıl içinde faaliyete başlanması gerektiği halde faaliyete başlanılmadığı, 3 adet poligonda herhangi bir açık ocak işletmeciliğine rastlanılmadığı, adı geçen Şirket’in üretim termin planının bulunmadığı, patlama dizaynında hatalar olduğu, şev stabilize analizlerinin yapılmadığı, hidrojeolojik ve jeolojik çalışmaların yetersiz olduğu, yapılması planlanan maden çalışmasından kaynaklanabilecek tozların ocağın yılın 12 ayı ve günde 8 saat şeklinde çalışacak olması nedeniyle uzun vadede fıstıkçamı, arılar ve seyrek deliceye aşılı zeytin ağaçları üzerine olumsuz etkisinin olacağı, gerek yüzey gerekse yeraltı suyuna etkisinin açıklanmadığı, korunması gereken doğal floranın zarar göreceğinin aşikar olduğu gibi pek çok hususun bilirkişi raporunda gerekçeli olarak açıklandığı, eksik araştırma ve değerlendirme sonucu düzenlenen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçelerine dayanarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
-Dava konusu işlemin iptaline dair Davacı taraf ise; “ÇED Gerekli Değildir” Kararı’nın ihdasından itibaren 5 yıl içinde projenin yatırımına başlanmaması, üretime başlandığını kanıtlayacak kantar ve sevk fişleri gibi güvenilir belgeler sunulmaması, pasa döküm sahaları ve maden işletme sahasına dair teslim tespit tutanakları ve formların Bağarcık değil Milas Kayabükü’ndeki maden ocağına ait olması, dolayısıyla sahte evrak sunularak “kanuna karşı hile” yoluna gidilmesi, tüm bunların idarenin asla yapamayacağı türden işlemler olması nedeniyle dava konusu işlemin yok hükmünde sayılmasını talep etmiştir.
-ÇED Gerekli Değildir” Kararı’nın iptali üzerine karşı taraf temyiz yoluna başvurmuş, dosyayı inceleyen Danıştay Dürdüncü Dairesi; mevcut bilgi, belgeler ile bilirkişi raporunu hep birlikte değerlendirerek ÇED kararının verildiği 2007 yılından itibaren 5 yıllık süre içerisinde mücbir sebep olmaksızın yatırıma başlanılmadığı sonucuna vararak dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi Kararı’nda isabetsizlik görmemiştir.
"DANIŞTAY KARARI ARKEOLOJİK ALANLARI VE TARIM ARAZİLERİNİ VAHŞİ MADENCİLİKTEN KURTARDI"Açıklanan nedenlerle Danıştay Dürdüncü Daire Başkanlığı;
-Temyiz isteminin reddine,
-Temyize konu Aydın 2. İdare Mahkemesinin 27/12/2024 tarih ve E:2024/537, K:2024/1243 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
-Dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, kesin olarak, 08/04/2025 tarihinde, oyçokluğu ile E.2025/1467, K.2025/2155 No’lu Kararı’nı vermiştir.
Böylece bölgedeki ÇÖRLENASAR 1. ve 3.Derecede Arkeolojik Sit Alanları ile Etkileşim Geçiş Sahası, ormanlar ve özel mülk bağ bahçe tarım alanları vahşi madenciliğin katliamından kurtarılmıştır.


