Arap Birliği Lübnan da silahların devlet tekeline alınması çabalarına destek verdiğini açıkladı Dünya Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Zeki, Lübnan'da Kahire Ahbariyye kanalına verdiği röportajda, "Lübnan hükümetinin silahlı varlığı ordu ile sınırlandırmak için Lübnan ordusuna plan hazırlama görevi vermesinin, Arap Birliği zirvelerinin kararlarıyla tamamen örtüştüğünü" belirtti.
Zeki, "Arap Birliği'nin bu kararı hemen destekleyen bir tutum sergilediğini" kaydetti.
"Arap ve Arap olmayan ülkelere, Lübnan ordusuna gerçek bir destek sağlamada acele etme" çağrısı yapan Zeki, "Arap Birliği’nin Lübnan ordusuna manevi ve siyasi destek vermekte hiçbir zaman gecikmediğini" vurguladı.
Arap Birliği yetkilisi Zeki, birliğin siyasi bir örgüt olarak askeri destek araçlarına sahip olmadığının altını çizdi, ancak ordunun yararına bölgesel ve uluslararası desteği harekete geçirmek için çabalarını sürdürdüğünü belirtti.
Zeki, şöyle devam etti:
"Eğer Lübnan ordusuna destek amacıyla uluslararası bir konferans düzenlenirse, Lübnan’ın istikrarını desteklemek ve halkının güvenliğini korumak için Arap Birliği buna katılmaktan memnuniyet duyacak ve destek veren ülkeleri gerekli yardımları sunmaya teşvik edecek gerekli ivmeyi oluşturmak için çaba gösterecek."
Beyrut ziyaretinde Arap Birliği’nin Lübnan ile dayanışmasını tekrar vurgulayan Zeki, bu dayanışmanın, Lübnan’ın ABD arabuluculuğunda İsrail’e baskı yapma ve İsrail’in Lübnan’ın egemenliğini ihlal etmesini ve topraklarını işgal etmesini durdurma taleplerini desteklemek anlamına geldiğini söyledi. Lübnan siyasileri arasında silahın yalnızca devlete ait olma ilkesine ilişkin farklılığın, hedeflerde değil uygulama yönteminde olduğunu kaydeden Zeki, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesinde de silahların devlet tekeline alınması konusunda anlayış ve destek gördüğünü, ancak Berri'nin bu konuda uygulama ve zamanlamaya ilişkin, Lübnan’ın pratik gerçeklerinden kaynaklanan bazı notlar bulunduğunu söylediğine işaret etti.
Zeki, Lübnanlı yetkililerle yaptığı görüşmelerin, mezhepsel söylemlere karşı ortak bir anlaşma sağlanması, gerilimin azaltılması ve her türlü siyasi veya mezhepsel kışkırtmanın durdurulması gerektiğini gösterdiğini belirterek, "Herkesin farkında olduğu üzere, bu tür söylemler Lübnan’ı tehlikeli çıkmazlara sürükleyebilir, ülkenin böyle bir durumla karşılaşmasını istemiyoruz." diye konuştu. Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki, 21 Ağustos'ta, Lübnan'ın silahların yalnızca devletin elinde toplanması kararını desteklediklerini bildirmişti.
Zeki, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, "Kimse Lübnan'ın iç çekişmeler nedeniyle istenmeyen sonuçlara sürüklenmesini istemiyor. Cumhurbaşkanı Avn'a bu ziyaretin amacının; Arap Birliğinin Lübnan'da devlet otoritesinin sağlanması ve silahların yalnızca devletin tekelinde olması ilkesini desteklediğini teyit etmek olduğunu anlattım." ifadelerini kullanmıştı. Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Zeki, Beyrut ziyaretinde Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam, Meclis Başkanı Nebih Berri, Dışişleri Bakanı Yusuf Recci ve Genel Kurmay Başkanı Rudolph Heykel ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirmişti.
Silahlarının toplanması kararı
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 19 Haziran'da Beyrut yönetimine "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" ABD önerisini sunmuştu. Lübnan'da silahların devletin tekelinde toplanması gündemiyle 5 Ağustos'ta toplanan Bakanlar Kurulu, "orduya silahların yıl sonuna kadar toplanmasına dair bir plan hazırlama" görevi vermişti. Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, kararın çıktığı gün yaptığı açıklamada, "İsrail'in saldırıları sürerken Hizbullah'ın gücünden vazgeçmeyi kabul etmeyeceğini, bu yönde yapılan baskıları da kabul etmeyeceğini" ifade etmişti. Hizbullah'tan 6 Ağustos'ta yapılan yazılı açıklamada da Nevvaf Selam hükümetinin silahların toplanması kararının "Lübnan'ı İsrail'e karşı direniş silahından mahrum bırakacağı" iddia edilerek, bu kararla "büyük bir hata yapıldığı" savunulmuştu. Enformasyon Bakanı Paul Markus, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı kararlarla ülkede istikrarı sağlamayı, devlet otoritesinin tesisini ve yeniden inşayı hedeflediğini ifade ederek, "Toprakların tamamında, Hizbullah dahil, silahlı varlığın sona erdirilmesi ve sınırda ordunun konuşlandırılması konusunda mutabık kaldık." demişti.


