Archie Brown: Kanımın son damlasına kadar savaşacağım

Yeni sezon hazırlıklarına Portekiz’de devam eden Fenerbahçe’de takımın yeni isimlerinden Archie Brown; transfer süreci, Fenerbahçe’deki ilk günleri, teknik direktör Jose Mourinho, takım arkadaşları ve taraftarlarla ilgili kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu.

Transfer sürecinin ardından yaptığı, ‘Kendimi evimde gibi hissediyorum’ açıklamasını bir kez daha yineleyen Archie Brown, “Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim. Aslında ilk röportajımda da ifade etmiştim; kendimi evimde gibi hissettiğimi bir kez daha yinelemek ve vurgulamak istiyorum. Geldiğim ilk andan itibaren çok hoş ve sıcak bir şekilde karşılandım. Taraftarlarımız çok sıcak bir şekilde karşıladı. Aynı şekilde kulüp tarafından, sosyal medya ekibi vs., çok sıcak bir şekilde karşılandım. İlk günden itibaren buraya karşı pozitif duygu besliyorum, çünkü o sevgiyi hissedebiliyorum. Dürüstçe bunu söylemem gerekiyor. Tabii ki buraya geldikten sonra kulübün ne kadar büyük olduğunu ne kadar büyük bir camia olduğunu da görme fırsatım oldu. Şehrin ne kadar dinamik ve güzel bir şehir olduğunu görmüş oldum. Aynı şekilde taraftarlarımızın da ne kadar tutkulu ne kadar takımlarına bağlı olduklarını da görebiliyorum. Özetle ilk günlerimizi değerlendirecek olursak kısaca harika geçtiğini söyleyebilirim.”

‘KARAKTERİM GEREĞİ REKABETİ YÜKSEK ORTAMDA OYNAMAKTAN ÇOK KEYİF ALAN BİRİSİYİM’

Başkan Ali Koç ve futbol direktörü Devin Özek ile yaptığı görüşmelerin ardından Fenerbahçe’nin kendisini ne kadar çok istediğini fark ettiğini, sarı-lacivertli ekibe transferi konusunda bunun kilit noktalardan biri olduğuna dikkat çeken Brown, “Kariyerimin ilk zamanlarına dönecek olursam açıkçası çok uzun bir yolculuktu ve bu süreç içerisinde kendimi geliştirme imkânı buldum. Seneler geçtikçe kendi performansımı artırma imkânım oldu. Üç farklı yerde oynadım ve şimdi de Fenerbahçe’deyim. Buraya geldikten sonra aslında şunu da söylemek gerekiyor çünkü artık bu bir sır değildir, başka takımlardan da bana ilgi vardı. Transferin ilk aşamasından bahsedecek olursak Devin Bey ile bir görüşme gerçekleştirdik. Bana, kulübün ne kadar büyük bir kulüp olduğundan bahsetti. Onunla yapmış olduğum konuşmadan sonra Fenerbahçe’nin beni ne kadar istediğini daha çok fark etmiş oldum. Taraftarlarımızın beni nasıl karşılayacağından, buradaki ilgiden, taraftarlarımızın göstermiş olduğu tutkudan bahsetti. Kulübün benimle ilgili sahip olduğu planlar konusunda çok net açıklamalar yaptı, çok net söylemlerde bulundu. Bu da buraya gelmemde çok büyük etki yarattı. Sayın Başkanımızla ilgili şunları söyleyebilirim, yaptığımız konuşmada şöyle bir sohbet gerçekleşti; çok özel bir ortamın yaratıldığını hissettirdi bu sezon özelinde ve beklentinin ne kadar fazla olduğundan bahsetti. Ben futbolcu olarak karakterim gereği rekabeti yüksek ortamda oynamaktan çok keyif alan birisiyim. Bunu hissetmek isterim ve bu ortamda da her zaman en iyisini ortaya koymaya çalışan bir futbolcuyum. Baskı olduğunda bu baskıdan çıkabilmek adına ve bu baskının içerisinde kendimi en iyi şekilde sahada ortaya koymaya çalışan bir oyuncuyum. Netice olarak hem Başkanımız Sayın Ali Koç ile hem de Sayın Devin Özek ile harika sohbetler gerçekleştirdik ve netice olarak da bu kulüp tarafından ne kadar istendiğimi hissetmiş oldum. Benim için anahtar noktalar bunlardı, Fenerbahçe’ye gelme noktasında” ifadelerini kullandı.

‘AİLEMİ BURAYA GETİRMEK İSTİYORUM’

Transfer duyurusundaki lahmacun detayının sorulması üzerine İngiliz oyuncu, “Lahmacunu tatma fırsatına henüz erişemedim. O anda yeme fırsatım olmadı. Birkaç gün İstanbul’da bulundum, sonra kamp için Portekiz’e geldik. Tabii ki amacım buraya yerleşmek, ailemi buraya getirmek istiyorum İstanbul’a ulaştığımızda. İstanbul’a döndüğümüzde fırsat bulduğumda lahmacunu tatmak istiyorum” dedi.

‘DÜNYANIN EN İYİ TEKNİK ADAMLARINDAN BİRİYLE, JOSE MOURİNHO İLE ÇALIŞIYORUM’

Teknik direktör Jose Mourinho’nun iletişime çok fazla açık olduğunu belirten İngiliz futbolcu, “Şu ana kadarki iletişimimizin çok iyi ilerlediğini söyleyebilirim. Kendisi çok nazik ve konuşmaya açık biri. İletişime çok fazla açık biri. İstediğiniz zaman onunla kolayca iletişim kurabiliyorsunuz. Güzel sohbetler ettik geldiğim ilk dönemlerde. Aynı şekilde iletişimimiz devam ediyor. Onun gibi ben de çok talep eden birisiyim, kendimden çok fazla talep eden birisiyim. Hiçbir zaman şikayet eden, veryansın eden bir futbolcu değilim. Tam tersine sürekli olarak kendini geliştirmek isteyen bir futbolcuyum. Her zaman bu düşüncedeyim. Kendimi geliştirme noktasında dünyanın en iyi teknik adamlarından biriyle, Jose Mourinho ile çalışıyorum. İsteğimiz o ki onunla beraber güzel başarılar elde edebiliriz” şeklinde konuştu.

‘ADAPTASYON SÜRECİNDE HERKES BANA ÇOK YARDIMCI OLUYOR’

Takım arkadaşları tarafından çok iyi karşılandığını ifade eden Brown, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Harika düşüncelere sahibim. Takım arkadaşlarım benim buraya adapte olmam konusunda bana çok yardımcı oluyorlar. İşimi çok kolaylaştırdılar. Takım içerisinde genç ve tecrübeli oyuncular var. Adaptasyon konusunda bana çok yardımcı oluyorlar. Bir problem olduğunda bana destek oluyorlar. Söylemiş olduğum gibi onlar tarafından çok iyi karşılandım. Takım içerisinde zaten hemen hemen herkes İngilizce konuşabiliyor. Bu benim için faydalı. Takım arkadaşlarımla iyi bir iletişime sahibiz. Tekrar yenilemek istiyorum. İyi bir şekilde karşılandım. Bu da işimi kolaylaştırdı.”

‘TEMEL POZİSYONUM SOL BEK’

Farklı pozisyonlarda görev alabildiğini ancak sol bek mevkiinde kendisini daha rahat hissettiğini söyleyen Archie Brown, “Üç pozisyonda da (sol bek, sol stoper, sol orta saha) rahatım ama en çok sol bek pozisyonunun kendim için daha konforlu olduğunu söyleyebilirim. Yine söylüyorum, üç pozisyonda da oynayabilirim ve üç pozisyondan da rahatım. Dürüstçe söylemek gerekiyorsa bütün pozisyonlarda kendimi rahat hissediyorum. Farklı pozisyonlarda oynadım ama söylemiş olduğum gibi daha çok sol bek pozisyonunda oynayan futbolcuyum. Kendimi daha çok sol bek olarak görüyorum. Bu anlamda işin ofansif kısmına yardımcı olabilmek beni keyiflendiriyor. Buna yardımcı olabilmeye çalışıyorum. Aynı şekilde savunma anlamında da güçlü bir şekilde hareket etmem gerektiğini biliyorum. Oynanacak sistemi ve ne yapmamız gerektiğini biliyorum. Kaliteli bir şekilde kendi oyunumu ortaya koymam gerekiyor. Dinamik bir şekilde oynadığım pozisyonda kendi performansımı sergilemem gerekiyor ve tabii ki defansif anlamda güçlü ve kuvvetli olmalıyım. Bu anlamda çalışmalarımızı sürdüreceğiz ama şahsen temel pozisyonum sol bek” dedi.

‘KANIMIN SON DAMLASINA KADAR SAVAŞACAĞIM’

Sahada sonuna kadar mücadele edeceğini ve sarı-lacivertli taraftarlardan kendilerine destek olmalarını isteyen İngiliz sol bek, sözlerini şöyle noktaladı:

“Desteklerine ve pozitif atmosfer yaratılması konusunda çok fazla ihtiyaç duyacağız. Sezon uzun. İçerisinde iniş ve çıkışlar olacak. Umuyorum ki çıkışlarımız ve başarılı dönemlerimiz çok daha uzun olur. İsteğimiz bu. Onlar benden şunu bekleyebilirler. Ben sahada olduğum süreçte dinamik bir şekilde takımım için elinden gelenin en iyisini ortaya koyan futbolcu olacağım. Kanımın son damlasına kadar savaşacağım ve mücadele edeceğim. Buraya geldiğim andan itibaren taraftarlarımız tarafından çok sıcak bir şekilde karşılandım. Duam o ki, taraftarlarımızla beraber umuyorum başarılı bir sezon geçireceğiz ve şampiyonluklar elde edeceğiz."