Arıcılık yapan kardeşler, verimi 10 katına çıkaracak meyveyi keşfetti Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Sivas'ın Yapıaltın Barajı yakınlarında 2017 yılında tarıma yönelen Neslihan Bektaş Ünsal ve kardeşleri Fatma, Kasım ve Muhammed Bektaş, 20 dönümlük arazide başladıkları gojiberry üretiminde çığır açtı. İlk etapta 500 fidanla başladıkları üretim süreci, kısa sürede 6 bin ağaca ulaştı. Ancak pazarlama sıkıntıları nedeniyle farklı bir çözüm arayan aile, çareyi arıcılıkta buldu.
ARICILIĞA GEÇİŞ YAPTILARAilenin en küçük bireylerinden Muhammed Bektaş, şeker hastası annesi için gojiberry tüketirken bitkinin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini fark etti. Bu ilgi zamanla profesyonel üretime dönüştü. Ancak Türkiye'de pazar sorunu yaşayan Bektaş, 2023 yılında 9 kovan arı alarak arıcılığa başladı. Gojiberrynin çiçeklerine arıların yoğun ilgi gösterdiğini gözlemlemesiyle birlikte üretimi bu alana kaydırdı. Sadece bir yıl içinde arı kovanı sayısı 90’a çıktı.

Bektaş, yetiştirdiği tüm gojiberry meyvelerini arılarına yem olarak veriyor. Bu sayede arıların doğrudan meyveden aldığı nektar, posa ve tohumlar bala geçiyor. Gojiberrynin kraliçe arılar üzerindeki etkisinin çok yüksek olduğunu, yumurtlama kapasitesinin kesintiye uğramadığını belirten Bektaş, vitamin analizleri sonucu da arının ihtiyaç duyduğu tüm vitaminlerin bu bitkide mevcut olduğunu söyledi. Üstelik üretimi boyunca şeker ya da dışardan herhangi bir katkı maddesi kullanmadığını vurguladı.
GOJİBERRY ARININ YAŞAM SÜRESİNİ UZATIYORSivas ikliminin gojiberry yetiştiriciliği için oldukça uygun olduğunu ifade eden Bektaş, bitkiyi arılara verdikten sonra kovanlardaki gelişimin hızla arttığını dile getirdi. 9 kovandan başlayan serüvenin bir yıl gibi kısa sürede 90 kovana ulaşmasını bu doğal beslenme şekline bağladı. Normalde sezona göre daha erken bal sağımına başladığını belirten Bektaş, kovanların kısa sürede üç kata kadar dolduğunu, arı ölümlerinin ise minimum seviyeye indiğini söyledi.
"Arının ömrü mesafeyle ölçülür; 800 ila 1000 kilometre uçan arı ölür. Ancak gojiberry ile beslenen arıların hem ömrü uzuyor hem de üretkenliği artıyor" diyen Bektaş, arı nüfusundaki artışa yetişmekte zorlandığını belirtti. Üretimin tamamında yalnızca gojiberry kullandığını, hiçbir kimyasal veya dış takviye kullanmadığını vurguladı.
ŞEKER HASTALARINA UYGUN BALBektaş, bu girişimi üç kardeşiyle birlikte yürüttüğünü ve en büyük desteği aile içinden aldığını aktardı. Gojiberry ile elde edilen balın şeker hastaları tarafından da rahatlıkla tüketilebildiğini belirten Bektaş, geçen yıl sadece 2 çıta bal alan müşterilerin bu yıl 5 çıta talep ettiğini dile getirdi. “Balımızın hafifliği ve doğal yapısı nedeniyle özellikle diyabet hastalarından çok olumlu geri dönüşler aldık,” dedi.
Geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde yaşanan bal üretimindeki düşüşe rağmen, Bektaş ilk yılında sadece 9 kovandan 225 kilogram şeker takviyesiz süzme bal elde etti. Bu yılki hedefi ise üretimi 2,5 tona çıkarmak.
ARICILIĞA UMUT OLABİLİRCumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Barış Atalay Uslu, gojiberry bitkisinin çalı formunda, yaprak döken, çok yıllık ve soğuğa dayanıklı bir tür olduğunu belirtti. Avrupa ve Kuzey Amerika’da "süper meyve" olarak tanınan gojiberrynin mide kanseri hücrelerinin yayılımını yavaşlatabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar olduğunu söyledi.
Uslu, Türkiye’nin gojiberry üretimi için son derece uygun iklim şartlarına sahip olduğunun altını çizerek, bu bitkinin arıcılıkta kullanılması sayesinde hem arı popülasyonunun arttığını hem de kaliteli, yüksek besin değerli bal üretiminin mümkün hale geldiğini ifade etti.
"Arı sayısının küresel ölçekte azaldığı bir dönemde, bu tür yenilikçi yaklaşımlar sektöre ciddi katkı sunabilir" dedi.


