Arif Hikmet’in merceğinden bir yüzyıl Kültür Sanat Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, keyifli bir fotoğraf sergisine kapılarını açtı. "Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi" sergisi, Osmanlı’nın son dönemi ve erken Cumhuriyet'in önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu'nun renkli kişiliğini, daha önce görülmemiş fotoğrafları üzerinden ziyaretçilere sunuyor. Sanatçının fotoğrafçılığı üzerine açılan bu ilk sergi, mimarlığı ve Milli Mücadele dönemindeki anılarına kadar uzanan karelere yer veriyor. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivinden özenle seçilmiş kareler, Arif Hikmet Bey'in 10 yaşında başladığı fotoğraf macerasını izleyicilere keyifli bir dille aktarıyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yöneticisi Gülru Tanman ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Araştırma Projeleri Yöneticisi Mustafa Ergül’ün anlattığı sergi, her ne kadar enstitünün tek katında konumlansa da içerik olarak öyle zengin ki basın toplantımız neredeyse bir saati aştı. O toplantıdan aklımda kalanları Yeni Şafak okurları için yazdım.
Mimarlığa Hoca Ali Rıza yönlendirmiş
1893'te dünyaya gelen ve köklü bir Osmanlı ailesinde yetişen Arif Hikmet Bey, bir dönem asker ressam Hoca Ali Rıza’dan resim dersi aldı. Ressamın tavsiyesiyle mimarlığa yönelen Arif Hikmet Bey, Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde eğitimini tamamladı. Eserlerinde Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden esinlenen mimar, Ankara’daki Türk Ocağı ve Etnografya Müzesine imza attı. Hatta Ziya Gökalp’in mezar taşını tasarladı. Askerlikten marangozluğa, aşçılıktan sporculuğa kadar 30’u aşkın meslek icra eden Koyunoğlu, stüdyosu Yeraltı Fotoğrafhanesi'nde Milli Mücadele’ye önemli destek sağladı. İstanbul’un İşgali döneminde stüdyosunu cephane olarak kullanan mimar, öyle cesurdu ki fotoğraf çektirmek için Yeraltı Fotoğrafhanesi'ne gelen bir İngiliz subayını silah dolu bir sandığın üzerinde fotoğrafladı.
Ermeni binasından taş çalmakla itham edildi
Milli Mücadele döneminde Erzurum'a İttihat ve Terakki için bir bina inşa etmesi için çağrılan Arif Hikmet Bey, Ermenilere ait bir binadan taş çaldığı iddiasıyla gözaltına bile alındı. Balkan Savaşına katılan Arif Hikmet Bey, Kafkas Cephesinde de görev aldı. Yolda gördüğü mimari eserleri kareleyen sanatçı, cam negatiflere bastığı fotoğraflarını kar sularıyla yıkadı. On parmağında on marifet Arif Hikmet Bey, bir dönem Hacı Bektaşi Veli türbesinin misafirhanesini üstlendi. O dönem fotoğrafladığı derviş ve alimlerin fotoğrafları serginin son kısmında sergileniyor. Erzurum’dan Kırşehir’e, Bursa’dan Ankara ve Nevşehir’e kadar Anadolu’nun farklı noktalarında fotoğraflar çeken Koyunoğlu’nun fotoğraflarında mimari bakışını yakından görmek mümkün. Özellikle Türk Ocağında çektiği kareler, Koyunoğlu’nun estetik zevkini vurgularken, Kafkas Cephesi için gittiği Erzurum-Kars dolaylarından fotoğraflarıysa eğlenceli yönünü günümüze yansıtıyor.
Kitap çalışmaları başladı
Sergide en dikkatimi çeken eser Arif Hikmet Bey'in yeğeni, fotoğrafçı Şinasi Barut’un kadın kıyafetleriyle çekilmiş fotoğrafı oldu. Ayrıca Koyunoğlu’nun bir dönem kullandığı fotoğraf makinesi de teşhir edilen önemli eserlerden. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün bu sergisi, yakın zamanda bir kitapla taçlanacak. Eser, Arif Hikmet Beyin mimarlığına odaklanacak. Sergi eserleri ve detaylı bir okuma listesi ise yakın zamanda enstitünün web sitesi ve sosyal medya hesaplarında paylaşılacak. Tepebaşı'ndaki İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Galerisindeki sergi, pazar günleri hariç haftanın her günü 10.00 – 19.00 arasında 17 Mayıs 2026’ya kadar görülebilir. Uzun soluklu ve sürprizlerle dolu bu sergiyi kaçırmayın.


