Asya ülkesinde nüfus krizi derinleşiyor: 125 yıl sonra bir ilk Sözcü Gazetesi

Bu düşüş eğilimi, aralıksız olarak 16. yılını geride bırakırken, 1949’daki 2,7 milyonluk savaş sonrası doğum patlamasının yaklaşık dörtte birine denk geliyor. Hızla yaşlanan ve nüfusu azalan Japonya’da bu veriler, ekonomik sürdürülebilirlik ve ulusal güvenlik açısından ciddi endişeler doğuruyor.

Euronews'te yer alan habere göre; başbakan Şigeru Işiba, mevcut durumu “sessiz bir acil durum” olarak nitelendirirken, kırsal bölgelerde daha esnek çalışma ortamlarının teşvik edileceğini ve evli çiftlere ebeveynlik desteği sunulacağını açıkladı. Ancak uzmanlar, hükümetin ağırlıklı olarak evli çiftlere odaklandığını, evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya isteksiz genç nüfusa yeterince hitap etmediğini belirtiyor.

Kadınların soyadını değiştirme zorunluluğu gibi geleneksel normlar, cinsiyet temelli kurumsal kültür, kötü iş olanakları ve yüksek hayat pahalılığı gibi faktörler, gençlerin evlenme ve aile kurma kararlarını olumsuz etkiliyor. Ülkede doğurganlık oranı da 2023’teki 1,2’den 2024’te 1,15’e gerileyerek yeni bir dip seviyeye ulaştı.

124 milyonluk nüfusa sahip Japonya’nın 2070 yılına kadar 87 milyona düşeceği ve bu nüfusun yüzde 40’ını 65 yaş üstü bireylerin oluşturacağı tahmin ediliyor. Doğu Asya genelinde benzer eğilimler yaşanırken, Japonya bu krizle mücadelede en kritik eşiklerden birine ulaşmış durumda.