Atatürk’e saygı duymayan teğmen! Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
“Atatürk’e saygı duymuyorum’ diyen teğmeni Türk Silahlı Kuvvetleri’ne geri aldılar, ‘Atatürkçü’yüm’ diyen teğmeni almadılar!”
Dün günün haberiydi bu! Okurken tüylerim ürperdi, yüreğimde derin bir sızı duydum.
Bu nasıl iştir?
Türkiye Cumhuriyeti’nin şanlı ordusu, güvencemiz, göz bebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Atatürk karşıtı subaylar mı yer alacaktı?
Atatürkçü teğmenler ordudan ihraç edilip geri alınmazken, tarikatçı olduğu anlaşılan ve:
“Ben 1923’e kadar olan Atatürk’e saygı duyabilirim ama 1923 sonrası Atatürk’e saygı duymuyorum. Bir kısım yaptıklarını kabul etmiyorum.” diyen teğmen ile onu destekleyen iki teğmen arkadaşı orduya geri mi alınacaktı?
Bu teğmen ve arkadaşları açıkça Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in ilke ve devrimlerine karşı çıktıklarını ve bunları kabul etmediklerini söylüyor ve mahkeme kararıyla orduya geri alınıyor.
20 yıl kadar önce böyle bir şeyi rüyamızda görsek hayra yormazdık!
★★★
10 Kasım 2023 günü İstanbul’daki Tuzla Piyade Okulu’nda düzenlenen Atatürk’ü anma töreni sırasında bir teğmen Atatürk rozeti takmamış, iki teğmen arkadaşı da ona destek olmuştu.
Atatürk karşıtı olan bu 3 teğmeni, Atatürkçü 4 teğmen uyardı. Aralarında kavga çıktı. Haklarında rapor hazırlandı. Teğmenlerin 7’si birden Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildi.
Aradan iki yıl geçti. Atatürk düşmanı 3 teğmen mahkeme kararıyla orduya geri dönerken, Atatürkçü teğmen Ö.S’nin geri dönüş talebi reddedildi!
★★★
Subay adayları askerlik andında “Cumhuriyet’e doğruluk ve muhabbetle hizmet edeceğime namusum üzerine ant içerim” diye yemin ederler.
Bu yeminini tutmayan, Cumhuriyet devrimlerine saygı duymayan bir subay orduya nasıl geri alınır?
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için ordudan atılan 5 teğmenin geri dönmek için açtıkları dava mahkeme tarafından reddedilirken, Atatürk karşıtı teğmenlerin dönüşünün kabul edilmesi hazin bir çelişkidir, üzücüdür, gelecek için umut kırıcıdır.
Askerlik andına ve namusu üzerine verdiği söze bağlı kalmayan bir subay vatanını, devleti ve milletini nasıl savunacaktır?
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin ilke ve devrimleriyle sorunlu olan subaylardan sağlıklı bir hizmet nasıl beklenir?
★★★
Türkiye Cumhuriyeti olarak, her yanımızın düşmanla sarıldığı belalı bir coğrafyada yaşıyoruz.
En büyük güvencelerimizin başında Türk Silahlı Kuvvetleri geliyor.
“Ordumuz güçlü olduğu sürece, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, her düşmanın hakkından geliriz” diyoruz.
Diyoruz da... Ordumuz gücünü kaybedip çökerse vatanımızı nasıl savunuruz? Ulus olarak ayakta kalabilir miyiz?
Atatürk bu milletin birleştirici çimentosudur. O çimento dağılırsa ortada millet de, devlet de kalmaz!
Yoksulluk sınırında yaşayıp mutlu olan var mıdır?Bir ülke düşünün ki, nüfusunun yüzde 80’i ya açlık ya da yoksulluk sınırında yaşıyor.
O ülkede mutluluk ve huzur olur mu?
İktidar bir de “Türkiye Yüzyılı” filan diyor!
Oysa, millete bir dokunan bin ah işitiyor!
Peki, ülkemizde son durum nedir?
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun açıklamasına göre, Eylül ayında açlık sınırı 27 bin 910, yoksulluk sınırı ise 91 bin 109 liraya yükseldi.
Koca Türkiye’de ayda 91 bin lira kazanan kaç aile var?
Ülkede asgari ücret 22 bin 104 lira, en düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira, en düşük memur aylığı 50 bin 503 lira...
Bu hesapla (devlet memurları da dahil) çalışan insanlarımızın neredeyse tamamına yakın bölümü yoksulluk sınırının altında yaşıyor!
Bir de ne diyor muhteremler? “Avrupa bizi kıskanıyormuş!” Kıskansınlar bakalım(!)
Ülkemizdeki siyasilerin politikası söz verip tutmamaktır!



