Ateşi 42 ye çıktı, ölümün eşiğine geldi... Bir karar aldı, zamanı 30 yıl geri çevirdi! Tüm sırlarını anlattı
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Dr. Alka Patel, yetişkinlik yıllarının önemli bir kısmını vücudunun sınırlarını zorlayarak geçirdi. Uzun saatler çalışan Dr. Patel, bayılmamak için ara sıra bir şeyler atıştırıyor ve geceleri dört saatten fazla uyumuyordu.
Bu düzen, 42 dereceye çıkan ateşi Dr. Patel'i çoklu organ yetmezliğine sürükleyene kadar devam etti.
İngiliz The Times gazetesine konuşan Dr. Patel, 2011'de yaşadığı korkunç günleri, "Öleceğimi sandım. Bir hekim olarak durumumun ne kadar ciddi olduğunu biliyordum" sözleriyle anlattı.
Üç çocuğu ve başarılı ama stresli bir kariyeri olduğunu vurgulayan Dr. Patel, vücudunun iflas etmek üzere olduğunu gösteren tehlike işaretlerini fark edebilecek kadar yavaşlamadığını da itiraf etti.
2011'de yaşananlara gelirsek... Ateşi 38 derecenin üzerine çıkınca diş hekimi olan eşi Mandish, Dr. Patel'i apar topar hastaneye götürdü.
Patel'i karın bölgesinde apse olabileceği şüphesiyle acil karın ameliyata alan doktorlar hiçbir şey bulamadı.
Bir ay boyunca hastanede kalan Dr. Patel, taburcu olduktan sonra yıllarca tükenmişlik sınırında yaşamış olmasının stresle başa çıkma gücünü azalttığını fark etti ve bir şeylerin değişmesi gerektiğini anladı.
Aradan 14 yıl geçti. Bugün 53 yaşında olan Dr. Patel, bu süreçte zamanı geri çevirmeyi başardı ve biyolojik yaşını 20'ye çekti.
"Kulağa garip gelse de bilim yaşımızı ölçülebilir şekilde düşürebileceğimizi gösteriyor" diyen Dr. Patel, "Ben bunun kanıtıyım. Biohacking denince akla sonsuza kadar yaşamaya çalışan teknoloji zenginleri gelse de bir uzun ömür doktoru olarak benim danışanlarıma öğrettiğim tekniklerin çoğu ücretsiz, birkaç dakika sürüyor ve hayatımıza onlarca yıl ekleyebiliyor" ifadelerini kullandı.
"Biyolojik yaşınız egonuzun beslediği bir sayı değil, sağlık durumunuzun bir göstergesidir. Biyolojik yaşınızı düşürerek daha uzun, daha az ağrılı, daha enerjik ve çevik bir hayat sürebilir ve daha az ilaç kullanabilirsiniz" diye konuşan Dr. Patel, Daily Mail'e yaptığı açıklamada daha uzun ve sağlıklı bir yaşam için uyku, beslenme ve egzersize öncelik verdiği günlük rutinini tek tek anlattı...
İYİ BİR RUTİNİN GÜCÜ
Hastalarına her gece 7-9 saat uyumalarını tavsiye etmesine rağmen, Dr. Patel'in kendisinin dört saatten fazla uyuduğu çok nadirdi. Patel, çocuklarını uykuya yatırdıktan sonra, gece geç saatlere kadar çalışmaya devam ediyordu.
Şimdilerde bu davranışını tamamen değiştiren Dr. Patel, artık vücudun hücreleri onarmasına, tükenmiş enerji seviyelerini yenilemesine ve beyindeki toksik maddeleri temizlemesine olanak tanıyarak yaşlanmayı yavaşlatan bir gece rutini uyguluyor.
Her gece saat 21.30'a alarm kuran Dr. Patel, o saatte ekran kullanımına son veriyor ve bir saat sonra da yatıyor.
Bilim insanları, yatmadan önce ekranları kapatmak gerektiği konusunda uyarılarını uzun zamandır sürdürüyor. Çünkü ekranların yaydığı mavi ışık, vücutta doğal olarak üretilen ve uyku-uyanıklık döngüsünü düzenlemede önemli bir rol oynayan melatonin hormonunu baskılıyor.
Bu hormonun bozulması akşamları, vücuda uyanık kalmaya devam etmesi gerektiğini işaret ederek doğal dinlenme sürecini bozabiliyor. Ancak uzmanlar, zihni meşgul edecek herhangi şey olmadan yatmaya zorlamanın da uykuyu etkileyebileceği ve uykusuzluğu artırabileceği konusunda uyarıyor.
Dr. Patel, televizyonu kapatıp telefonunu "rahatsız etmeyin" moduna geçirdikten sonraki bir saatlik süreyi, melatonin üretimini teşvik eden mükemmel bir gevşeme penceresi olarak değerlendiriyor. Elinde kitabıyla sakin bir şekilde yatağa giren Patel, kendisini 8 saatlik dinlendirici bir uykuya hazırlıyor.
SABAH
Dr. Patel, güne, dişlerini fırçalarken, 50 saniye boyunca sürdürdüğü beş esneme hareketiyle başlıyor. Tek ayak üstünde durup diğer dizi karna çekme benzeri bu hareketler dengeyi geliştirmeyi amaçlıyor.
Hatırlanabileceği üzere, 50-75 yaşları arasındaki 17.000 kişiyi kapsayan bir araştırmada, tek ayak üzerinde en az 10 saniye duramayan kişilerin yedi yılın ardından ölüm riskinin yüzde 84 arttığı ortaya çıkmıştı.
Bu veri Dr. Patel'in biyolojik hack'leme rutininin temelini oluşturuyor. Dr. Patel, en çok kullandığı hackleri 1'den 10'a kadar sıralıyor ve bunları uygulamayı kolaylaştırmak için korelasyonlu bir aktivite veya süre ile ilişkilendiriyor. Böylece, ne kadar meşgul olursa olsun, zamanı geri çevirmek için her zaman 60 saniye bulabileceğinizi ortaya koyuyor.
Dr. Patel, sabahları doğal güneş ışığında bir dakika geçirdikten sonraki 10 saniyede o güne ilişkin niyetini belirliyor. (Bu da 1-10 kuralının bir parçası.) O güne dair bir niyet belirlemenin ilhamı Mavi Bölgeler'de yaşayan asırlık insanlardan geliyor. Zira bu kişiler hep uzun ömürlü olmalarının sırrının bir amaç sahibi olmak olduğunu dile getiriyor.
Bu esnada ilk üç yudum suyunu içen Dr. Patel, su rutinini günün geri kalanında her 30 dakikada bir tekrarlıyor. Nitekim bir araştırmaya göre, sıvı alımı düşük olanların erken ölüm riski yüzde 21 daha yüksek.
Dr. Patel, günün ilk öğününü saat 10'da yiyor ve kısaca hücre onarımı olarak tarif edilen otofajiyi teşvik etmek için yemek yeme aralığını sekiz saatlik bir süreyle sınırlıyor.
ÖĞLE
Öğle yemeğinde protein ve lif ağırlıklı beslenen Dr. Patel yemekten sonra önce yürüyüşe veya koşuya çıkıyor ardından da işyerindeki masasının altında tuttuğu dambıllarla kısa bir egzersiz yapıyor.
Bu egzersizler kan şekerini kaslara yönlendirmeye yardımcı oluyor ve kan şekeri seviyelerini kontrol altında tutarak diyabet riskini azaltıyor.
Öte yandan Dr. Patel, kan dolaşımını artırmak ve kalp sağlığını desteklemek için her 90 dakikada bir masasından kalkıp birkaç dakika ayakta duruyor.
AKŞAM
Dr. Patel, stresini azaltmak ve bilişsel işlevlerini iyileştirmek için her 70 dakikada bir 7 saniye sessiz kalıyor. Bu sürede şükran duygusunu hissedip gününü değerlendirdiğini belirten Patel, "Birilerine iltifat etmek de önemlidir çünkü bağlanma hormonu oksitosinin salgılanmasına yardımcı olur" dedi.
Araştırmalar, oksitosinin, fiziksel ağrı ile aynı beyin merkezini etkilediğini, iltihaplanmayı ve yalnızlık hissini azaltmada rol oynayabileceğini gösteriyor.
Dr. Patel akşam yemeğini erken yemeye de özen gösteriyor. Bu sayede vücuduna sindirimi tamamlamak ve uykuya dalmak için yeterli zaman veriyor.
Çünkü yapılan çalışmalar, yatmadan hemen önce yemek yemenin sindirim sorunları, kötü uyku ve yüksek glikoz dalgalanmalarına yol açtığını gösteriyor. Bütün bunlar yaşlanma sürecini hızlandıran faktörler olarak biliniyor.


