Atina’dan Ege’de provokatif adım
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Yunanistan dün Türk-Yunan ilişkilerinde yaklaşık 2.5 yıldır devam eden yakınlaşma süreci ve bu çerçevede 7 Aralık 2023’deki Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi ile bağdaşmayan tek taraflı bir hamle ile orta ve güney Ege’de “Deniz Parkı” ilan etti. Bu hamleye derhal tepki gösteren Türkiye de önümüzdeki günlerde Ege’de deniz koruma alanlarını ilan edecek.
İKİ AYRI SAHA
Kiriakos Miçotakis Hükümeti, Libya ile ilişkilerde izlediği politikaya, muhalefet ve medyadan gelen ağır eleştiriler sürerken, biri Yunanistan’ın batısında Adriyatik’e bakan tarafta diğeri de ‘Güney Siklad’ adı ile orta ve güney Ege’de toplam 27 bin 500 km2’lik sahalarda iki ayrı ‘deniz parkı’ haritası ilan etti. Ege’deki park, yaklaşık 9.477 kilometrekarelik bir alanı ve 73 coğrafi formasyonu (ada, adacık, kayalık) kapsıyor.
TARTIŞMALI BÖLGE
Atina, “Deniz Parkı”nın sadece denizleri korumak, aşırı avlanmayı önlemek ve çevre sağlığı amaçlı olduğunu ileri sürdü. Ancak “Deniz Parkı” ilanının siyasi ve hukuki boyutu da bulunuyor. Haritaya bakıldığında, Ege’deki park daha önceden Yunan medyasında yayınlanan gayri resmi haritalardan küçük ve büyük olarak parçalı alanı kapsamakla birlikte, uluslarararası antlaşmalarda (1923 Lozan ve 1947 Paris) ismen belirtilmeyen bazı coğrafi formasyonları içeriyor. “Deniz Parkı” ile ilgili yasa muhtemelen yılsonuna kadar yürürlüğe girecek.
İNGİLİZCE MESAJ
Başbakan Kiriakos Miçotakis, İngilizce yayınlanan video mesajında “Deniz daima Yunanistan’ın sessiz gücü oldu. Önümüzdeki nesiller için denizi korumalıyız. İlan ettiğimiz “Deniz Parkları” (İyon ve Ege) Akdeniz’de en büyük deniz koruma alanları olacaktır. 2030 yılına kadar karasularımızın yüzde 30’unu koruma altına almayı hedefliyoruz” dedi. Çevre Bakanı Stavros Papastravru, sözkonusu iki parkın sadece başlangıç olduğunu, yakın gelecekte yeni parklar da ilan edileceğini belirtti. Bazı yabancı diplomatik çevrelere göre, Ege’deki “Deniz Parkı”nın, Türk-Yunan ilişkilerinde ne denli sorun yaratacağı, uygulamada yani sahada belli olacak.
ANKARA: HUKUKİ GEÇERLİLİĞİ YOK
Aynı konuda Yunanistan’ı geçen yıl da uyaran Türk Dışişleri Bakanlığı’nın dünkü açıklamasında “9 Nisan 2024’te yayımlanan açıklamada, Ege’de ilan edilecek Deniz Parkları’nın iki ülke arasında birbiriyle bağlantılı Ege sorunları bağlamında, aidiyeti uluslararası antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş coğrafi formasyonlar dahil, hukuki açıdan hiçbir sonuç doğurmayacağı yinelenmişti. Söz konusu açıklamamızda kayıtlı hususlar bugün de geçerliliğini korumaktadır” denildi. Tek taraflı tasarruflardan kaçınılması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada “Uluslararası deniz hukuku, söz konusu denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil iş birliğini teşvik etmektedir” ifadesi kullanıldı.
YUNAN SÖZCÜ’DEN ANKARA’YA YANIT
Yunan Dışişleri Bakanlığı, Türk Dışişleri’nin açıklamasına verdiği çevapta, iki deniz parkının Yunan egemenliğindeki bölgeleri kapsadığı, kapalı ve yarı kapalı denizler hakkındaki Türk görüşlerinin tamamen yersiz, Ege’deki hukuki statüsünün de açık olduğu öne sürüldü.


