Avrupa nefesini tuttu, bugünkü üç seçimi bekliyor Sözcü Gazetesi

Romanya'da Aralık ayında iptal edilen cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu bugün gerçekleşiyor. Seçimin iki güçlü adayı arasında aşırı sağcı milliyetçi George Simion ile Avrupa yanlısı liberal Nicusor Dan yer alıyor.

George Simion, ilk turda yüzde 41 oy alarak öne çıkmıştı. Rusya'ya yakın duruşu, geçmişteki tribün bağlantıları ve Trump-Orban hayranlığı ile dikkat çekiyor. Nicusor Dan ise Bükreş Belediye Başkanı ve bir matematikçi... AB ile yakınlaşmayı savunuyor, teknokratik ve reformist bir çizgide ilerliyor.

Uzmanlara göre bu seçim, AB'nin Doğu Avrupa'daki etkisi açısından da önemli bir sınav. Romanya'nın daha önceki seçiminde gündeme gelen Rusya müdahalesi iddiaları ise hala belirsizliğini koruyor.

PORTEKİZ ERKEN SEÇİME GİDİYOR

Portekiz'de ise bugün erken genel seçim heyecanı yaşanıyor. 10.8 milyon seçmen, meclisteki 230 koltuğun yeni sahiplerini belirlemek için sandık başında.

Anketler, merkez sağcı Demokratik İttifak ile solcu Sosyalist Parti arasında başa baş bir yarış olduğunu gösteriyor. Ancak hiçbir partinin tek başına çoğunluğu sağlaması beklenmiyor; bu da koalisyon pazarlıklarını gündeme taşıyor. Seçmenler özellikle barınma krizine; düşük maaşlara, emeklilik sistemine ve sağlık-eğitim gibi kamu hizmetlerindeki sorunlara çözüm bekliyor. POLONYA 13 ADAYLA SANDIK BAŞINDA

Polonya'da halk, bugün cumhurbaşkanını seçmek için oy kullanıyor. Yaklaşık 29 milyon seçmen, 13 aday arasından tercih yapacak.

Seçim, mevcut Başbakan Donald Tusk liderliğindeki AB yanlısı hükümet için bir dolaylı güven testi olarak görülüyor. Adaylar arasında öne çıkan isimler: Meclis Başkanı, Varşova Belediye Başkanı, bir tarihçi ve aşırı sağcı Slawomir Mentzen. Mevcut Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, anayasa gereği tekrar aday olamıyor. Seçim sonucu, Polonya'nın Avrupa ile ilişkilerini; göç, güvenlik ve ekonomi politikalarını şekillendirecek. AVRUPA'NIN YÖNÜ ŞEKİLLENİYOR

Bugün yapılan seçimler yalnızca ulusal meselelerin değil, Avrupa'nın siyasi ikliminin de geleceğine dair önemli sinyaller taşıyor. Aşırı sağın yükselişi, merkez partilerin dayanıklılığı, AB ile entegrasyonun halk nezdindeki karşılığı gibi konular, bu üç ülkenin kararlarıyla yeniden tartışılacak...