Avrupa parlamentoları Kırım Tatar Sürgünü nü soykırım olarak tanıyor Dünya Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Sovyetler Birliği diktatörü Josef Stalin’in Kırım Tatar Türklerine uyguladığı sürgünü soykırım olarak tanıyan ülkelere Hollanda da katıldı. Kırım Tatar Milli Meclisi Heyeti, Kırım Tatar Sürgünü’nü Hollanda tarafından tanınması kararını İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı esnasında aldı. Kırım Tatarlarının bir soykırıma dönüşen sürgünü bundan 81 yıl önce gerçekleşmiş olmasına karşın, etkili olarak uluslararası toplumun gündemine Kırım’ın 2014 yılında işgal edilmesinin ardından geldi. Hollanda Parlamentosu’nun bu kararının, Lahey’de gerçekleşen NATO Devlet Başkanları Zirvesi öncesinde, 18 Haziran 2025 günü kabul etmesi dikkat çekti. İlk olarak Ukrayna, 2015 yılında Kırım Türklerinin sürgününü soykırım olarak tanımış ve Kırım Tatarlarına yönelik sistematik zulmü vurgulamıştı. Ukrayna’nın aldığı kararı, büyük bir Ukraynalı nüfusa sahip olan Kanada izledi. Asırlar boyu Rus tehdidine karşı varlık mücadelesi veren Baltık ülkeleri Litvanya, Letonya ve Estonya Kırım Tatarlarına yönelik bu büyük faciayı tanıyarak, sürgünü soykırım olarak sınıflandırdı. Polonya, Temmuz 2024’de Leh dilinde ‘Sejm’ olarak nitelendirilen Tatar Tehcirini, soykırım olarak niteleyen kararı kabul etti. Çek Cumhuriyeti ise soykırım kararı alan son ülke olmuştu.
İstanbul’da bulunan Kırım Heyetine Başkanlık eden Kırım Tatar Türkleri Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, “Finlandiya, Norveç ve Almanya da 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyabilir” dedi.
MEMNUNİYETLE KARŞILANDI
Kırım Tatarlarının Stalin tarafından sürülmesin ilişkin Hollanda’nın kararı diasporada yaşayan Tatarlar arasında büyük bir memnunlukla karşılandı. Kırım Milli Meclisi Hollanda Temsilcisi Mehmet Tütüncü, parlamento kararının uzun bir çalışmanın ürünü olduğunu belirtti. “Bu karar bizi sevindirdi’’ diyen Tütüncü, sözlerini şöyle tamamladı: “Uzun yıllardır çalışma yapmıştık. Muhalefet partisi meclise geçtiğimiz yıl bir tasarı sundu. Çeşitli komisyonlarda değerlendirilerek parlamento gündeme geldi. Burada Kırım Türkleri ile ilgili tasarı, sözde Ermeni soykırım yasa tasarısı ile uzun süre mukayese edildi. Zira, Hollanda sözde Ermeni soykırım yasa tasarısını hala onaylamadı. Bu karar bizim çok önemli. Hollanda devleti sadece Hitler diktatörlüğü döneminde Yahudilere yapılanları soykırımı tanımakta. Bu karar benzeri nitelikte ikinci karar. Tekrar vurgulayayım, 2007 yılından beri Hollanda Parlamentosu gündeminde olan Ermeni soykırım yasa tasarısı hala kabul görmedi.”
BASKILAR SÜRÜYOR
Hollanda Meclisi’nin adlığı kararda Kırım Tatarlarının yüzde 46'sının öldüğü 1944'teki tarihi trajediye atıfta bulunulurken, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesinden bu yana Kırım Tatarlarına yönelik devam eden baskılar da vurgulandı. Parlamentonun görüşüne göre, 18-21 Mayıs 1944 tarihleri arasında 200 binin üzerinde Kırım Tatarının anavatanlarından Orta Asya, Urallar ve Sibirya'ya sürüldüğü, zorunlu sürgünü uluslararası hukuk standartlarına göre soykırım olarak sınıflandırmakta. Sürgün edilen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar tehcirin en önemli kurbanları oldu. Erkeklerin bu listede olmaması ise başlı başına bir dram. Zira II. Dünya Savaşı'nda Sovyet Ordusu’nda bulunan Tatar erkekler, savaşın bitimiyle, tezkere aşamasında çeşitli bahanelerle belli merkezlerde toplanarak infaz edildiler. Sadece Kırım’ın başşehri Akmescit’te (Simferopol) bulunan tiyatro binasının bodrumunda Sovyet Ordusu’nda görevli 400 dolayında Kırım Tatarı subayının öldürüldüğü biliniyor. Bu askerlerin ailelerine savaşta kayboldukları söylenmişti. Hollanda Parlamentosu’nun kararının bir başka önemli yönü de Hollanda Hükümeti’ni diğer Avrupa ülkelerini aynı yönde adım atmaya davet etmesi. Kararda ayrıca Rusya'nın 2014 yılında Kırım'ı ilhak etmesinden bu yana, Kırım Tatarlarına yönelik zulüm, hukuksuz gözaltı, işkence ve kaçırılarak yok edilmeler de vurgulanıyor.
TANIYAN ÜLKE SAYISI ARTABİLİR
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak tanıyan Hollanda Meclisi’nin kararını Kırım Türkleri Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu İstanbul’da değerlendirdi. Finlandiya, Norveç ve Almanya'nın da 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyabeceğini belirten Kırımoğlu, “Bu konuda yavaş yavaş ilerleme kaydediyoruz. Bizim için çok önemli. Çünkü, Kırım Tatar halkı yine aynı şekilde zor durumda. Bugün onların vatanlarından gitmeye mecbur etmek ve yerine sürü sürü Rus getirmek de bir çeşit soykırımdır” diye konuştu.Kırımoğlu, soykırımın tanınmasıyla bu ülkelerin Rus işgali altındaki Kırım'ın son durumunu da masaya yatırdıklarını sözlerine ekledi.
İLK TANIYAN ÜLKE UKRAYNA
Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay ise, Kırım Tatarlarının uluslararası platforma en etkili bir biçimde gündeme gelmesinin 1986 yılında İzlanda’da gerçekleşen Rejkyavik Zirvesi’nde vesilesiyle olduğunu söyledi. Amerikan Başkanı Ronald Reagan’ın Sovyet Lideri Michail Gorbaçov’dan hapiste bulunan 5 Sovyet insan hakları savunucusunun serbest bırakılmasını istediğine dikkat çeken Karatay, “Bu isimler arasında Kırım Tatar Türklerinin lideri Mustafa Cemiloğlu da vardı. O günden bugüne Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun şahsında Kırım Tatar meselesi sürekli uluslararası platformlarda gündeme getirildi. Polonya Lech Walesa Ödülü’nü, Birleşmiş Milletler Nansen Ödülü’nü, Türkiye Cumhuriyeti ise Kırım’ın 2014 yılından işgalinin hemen ardından 15 Nisan 2014 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden ‘Cumhuriyet Nişanını’ Kırım Türklerinin lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na verdi’’ dedi. Soykırımı ilk tanıyan ülkenin Ukrayna olduğunu hatırlatan Karatay, “Ukrayna bile Kırım Tatarlarının değerini Kırım’ın işgalinden sonra ancak anladı. Ukrayna’yı Baltık ülkeleri izledi. İslam ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler'den yakın gelecekte böyle bir karar çıkacağını tahmin etmiyorum” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE DESTEĞİNİ ESİRGEMİYOR
Türkiye, Kırım’ın işgalinin ilk anından itibaren Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü net olarak sürekli vurguladı. Aynı tutumunu Kırım Tatar Milli Meclisi'nin kapatılmasında da sergiledi ve Rusya’nın bu kararına karşı çıktı. En son İstanbul’da gerçekleşen İİT Dışişleri Bakanları Toplantısı’na, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın davetlisi olarak Kırım Türklerinin Milli Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclis Başkanı Rıfat Cubarov da gözlemci olarak resmen davet edildi. Burada İslam ülkeleri temsilcileri ile Kırım davasını görüşme fırsatı buldu.


