Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den geçiyor Gündem Haberleri

NATO’ya perspektif çizen Dışişleri Bakanı Fidan, “İttifak çapında Texas'tan Ankara'ya uzanan bir güvenlik ağı oluşturmamız gerek” dedi. Fidan, Avrupa’nın güvenliğinin NATO’dan ayrı düşünülemeyeceğini, ittifakın en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye’nin de Avrupa güvenlik mimarisindeki rolünün önemli olduğunu vurguladı.

Antalya'da düzenlenen NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı tamamlandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, transatlantik güvenliği açısından külfet paylaşımının gündemlerinde yer aldığını belirterek, “Bu bağlamda Sayın Genel Sekreter Mark Rutte’nin vizyonunu paylaşıyoruz. İttifak çapında Texas'tan Ankara'ya uzanan bir güvenlik ağı oluşturmamız gerekiyor” dedi. Fidan, Avrupa-Atlantik güvenliği ve savunmasının omurgası olan NATO’nun, müttefikler arasında tüm güvenlik meselelerinde istişare, koordinasyon ve eylemde bulunmak için temel transatlantik forum olmaya devam edeceğini kaydetti. İhtiyaç duyulan savunma yeteneklerinin temini konusunda güçlü irade ortaya konulduğunu, özellikle Avrupalı müttefiklerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi ve transatlantik külfet paylaşımının daha adil hale getirilmesi konusunda tam mutabakat oluştuğunu kaydeden Fidan şöyle konuştu: “Antalya’daki görüşmelerimiz, NATO’nun Avrupa-Atlantik Güvenlik Mimarisi’ndeki başat rolünü teyit etmiştir. Avrupa’nın güvenliği NATO’dan ayrı düşünülemez. Bu mimari günümüz şartlarına göre yeniden şekillendi. NATO ittifakının en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye, askeri yetenekleri ve savunma sanayi altyapısıyla Avrupa güvenlik mimarisinde son derece önemli bir rol oynamaya devam edecektir.”

Çözüm için iki taraf da taviz vermeli

Toplantının önemli gündem maddelerinden biri de Rusya-Ukrayna Savaşı oldu. Türkiye’nin savaşın başından bu yana adil ve kalıcı barışın müzakereyle sağlanabileceğini savunduğunu belirten Fidan, doğrudan müzakerelere ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını kaydetti: “Tarafların pozisyonlar arasında uyum sağlaması ve güven tesis edilmesi halinde çok önemli bir adım atılmış olacaktır. Ben umutlu olmamız için yeterince sebebimiz olduğuna inanıyorum. Taraflar bir araya gelmeli ve uzlaşılmayan alanlarda çözüm üretici olmalıdır. Barış için her iki tarafın da belli tavizler vermesi şart.”

Top artık Rus sahasında

Dışişleri Bakanı Fidan, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çözüm arayışlarına da değindi. Türkiye’nin her zaman adil ve kalıcı barışı savunduğunu ifade eden Fidan, “3 yıllık ıstırabın ardından bir fırsat penceresi açıldığını görüyoruz” dedi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de müzakerelerde Türkiye’nin rolüne dikkat çekti. Türkiye'nin bir araya getirme gücünün görülebilir nitelikte olduğunu vurgulayan Rutte, Ukrayna'nın ateşkes ve müzakereye hazır olduğunu ifade etti: “Ateşkes veya bir barış anlaşması yapıldığında önemli olan daimi olması. Bu hafta golü Rusya attı diyebiliriz. Çok düşük seviyeli bir heyet gönderdiler ve karşılarına çıkan fırsatı değerlendirmediler. Ukrayna 'Biz müzakere masasına oturmaya hazırız' dedi. Top artık açıkça Rus sahasında. Ne yaptıklarını, neden burada olduklarını veya olmadıklarını açıklamalılar.”

YPG adım atmadı!

Terörsüz Türkiye için PKK'nın feshi ile önemli bir aşamayı geride bırakan Türkiye, Suriye konusunda da YPG'den aynı tutumu bekliyor. YPG’nin Suriye ile imzaladığı mutabakata henüz uymadığını vurgulayan Fidan, YPG ile Şam yönetimi arasında varılan mutabakatla ilgili “Bu anlaşmayı ilk duyduğumuzda prensipte olumlu karşıladığımızı ifade etmiştik. Ama o zaman şunu da söyledik: Burada sadece bir beyan var, bu sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Sekiz maddelik mutabakata baktığınızda, atılması gereken pratik adımlar olduğu açık. Bu adımlar atıldığında görecektik ki YPG’nin askeri yapılanması çözülüyor, yeni oluşan milli orduya her şey entegre ediliyor, sınırlar Suriye Milli Ordusu tarafından korunmaya başlanıyor. Bu yeni Suriye’nin ortaya koyacağı bir vizyon olacaktı. Ancak beklenen ilerleme sağlanmadı. Şu ana kadar YPG tarafından atılmış bir adım olmadığını görüyoruz. Bu adımların hayata geçmesini bekliyoruz. Suriye’de istikrar için kuşatıcı bir hükümet modeli ve merkezi otoriteye bağlı tek meşru silahlı gücün olması gerekiyor” dedi. Fidan, ABD askerlerinin Suriye’deki varlığına dair de şunları kaydetti: “Amerikan askerlerini bölgeye getiren şartlar neyse, o şartlar ortadan kalkarsa ABD’nin de bölgeden problemsiz bir şekilde ayrılması mümkün olur. O şartlar DEAŞ’la mücadele, istikrar ve güvenlikle ilgiliydi. Bence yeterince güvence görüldüğünde bir problem olmaz.”

Dünyanın gözü önünde soykırım işleniyor

Hakan Fidan, Gazze’deki insani drama dair de net ifadeler kullandı: “Şu anda bütün insanlığın gözü önünde yaşanan bir soykırım var. Uluslararası kamuoyu Sayın Trump’tan adım atmasını bekliyor. Özellikle İsrail’e baskı yaparak Gazze’ye yönelik insani yardımların önünü açmasını bekliyorlar. İnsani yardımların engellenmesi nedeniyle açlıktan, yetersiz beslenmeden, ilaçsızlıktan ölümler giderek artıyor. Bu insanlık tarihi için kapkara bir leke olarak kalacak. Bu hepimizin vicdanına yapışmış bir leke. Filistin’de iki devletli çözümün hayata geçmesi gerek. Bu çözüm bu bölgenin güvenliği için gerekli. İsrail için de Filistin için de, yaşayan bütün nüfuslar için gerekli.”