Ayrıcalıklı misafirleri kurtardılar
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın dördüncü gününde otel çalışanları savunma yaptı. Grand Kartal Otel duruşmasında otelin resepsiyon görevlisi tutuksuz sanık Yiğithan Burak Ç.'nin savunması alındı. Yiğithan Burak Ç. savunmasında şöyle dedi: "Yangın sırasında alarm çalmadı. İkinci katta kalan arkadaşlar odada sigara içiyorlardı ve dedektörler hiçbir şekilde devreye girmiyordu. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum ve beraatimi talep ediyorum."

İHMALİN İTİRAFLARI
Savunma yapan mutfak personeli müşteki tutuksuz sanık Reşat Bölük, otelde aşçıbaşı olarak görev yaptığını söyledi. Bölük, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Canımı zor kurtardım, sakatlandım. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi. "Davlumbazlarda yağmurlama sistemi var mıydı?" sorusunu "Yoktu" şeklinde cevapladı. Grand Kartal Otel yangınında ağabeyi Yılmaz Sarıtaş ve yeğenleri Nehir ve Doruk Sarıtaş'ı kaybeden Çiğdem Sarıtaş, duruşma salonu dışında gazetecilere açıklama yaptı. Duruşmayı takip eden Çiğdem Sarıtaş, hayatlarının olumsuz etkilendiğini belirterek, "Altı aydır sadece nefes alarak yaşıyoruz. Aslında bütün yaşantımız, bizim de o yangının olduğu gün bitti. Çünkü ailemiz yarım kaldı. Çekirdek ailemin yarısını katlettiler. Kalan yarısı annem ve babam. Zaten yaşantımıza devam etmeye çalışıyoruz. Eğer buna yaşantı denirse. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ayrıcalıklı misafirlerini kurtardılar. Bizim canlarımızı umursamadılar" dedi.

PİŞKİN SAVUNMA
Öte yandan yangın gecesi Grand Kartal Otel'den çıkıp yanındaki Dorukkaya Otel'de meyve yerken görülen Halit Ergül'ün eşi Emine Murtezaoğlu Ergül de sanık kürsüsüne gelerek savunmasını yaptı. Savunmasında, yürüyerek, yangının sıçrama ihtimaline karşı Dorukkaya Otel'e gittiğini belirten sanık Murtezaoğlu Ergül, "65 yaşındayım, göremiyorum. Yanımda 3 çocuk vardı. Dorukkaya Otel'in müdürüne gidip, 'Lütfen yardım edin, içeride hâlâ insanlar olabilir' dedim. Dorukkaya Otel'in orada su ve meyve vardı. Alıp insanlara dağıtmak istedim. Bu görüntüler üzerinden çok konuşuldu ama ne yaşadığımız bilinmeden yargılandık. O anda çaresizlik içindeydim. Ne yapabileceğimi sorguluyordum" dedi.


