Ayşe Ateş iki kişinin ismini verdi: Sinan ı öldürenler onları da öldürecek Sözcü Gazetesi

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davada, dosyaları ayrılan avukat Serdar Öktem ve eski cinayet büro amiri komiser Mustafa Ensar Aykal’ın yargılandığı davada konuşan Ayşe Ateş, "Biz bu davayı gündemde tutmasak Doğukan Çep’i içerde öldürürlerdi. Kimlerle uğraştığının farkında değil. Hayatta kalması için itirafçı olması gerekiyor. Kimse bizi kandırmaya çalışmasın, davamızın arkasındayız, meydan boş değil. Sinan’ı öldürtenlerin, o kravatlı katillerin Doğukan Çep’i de öldürmesi yakındır. Tolgahan Demirbaş’ın ve Doğukan Çep’in can güvenliğini sağlayın. Sinan’ı öldürenler onları da öldürecek çünkü" dedi.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davadan, dosyaları ayrılan avukat Serdar Öktem ve eski cinayet büro amiri komiser Mustafa Ensar Aykal’ın yargılandığı davada ikinci duruşma, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kız kardeşleri Selma ve Sevda Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ile Ateş ailesinin avukatları, sanık yakınları ve avukatları katıldı.

Duruşmada azmettirici olan ve “tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme” suçundan müebbet hapis cezası alan Doğukan Çep tanık olarak dinlendi. Çep’in cezaevinden “Serdar Öktem hakkında diyeceklerim var” diyerek dilekçe gönderdiği kaydedildi. Bu talebi kabul eden Mahkeme, SEGBİS üzerinden Doğukan Çep’i tanık olarak dinledi.

DOĞUKAN CEP'TEN TEHDİT

Çep, “Serdar Öktem’in kaynanası ve karısı ‘oğlumun, eşimin başını yaktın’ diye başımın etini yedi. Beni bunlardan kurtarın. Ben bir şey yapmadım. Serdar Öktem sadece benim zamanında avukatlığımı yaptı. Bu olayla bir ilgisi yoktur. Bu olay benim şahsi olayımdır. Ayrıca o Çağrı Ünel’e söyleyin nereye giderse gitsin onu bulup çıkaracağım” dedi. Çep’in sinkaflı tehditlerde bulunması üzerine mahkeme SEGBİS kaydını sonlandırdı.

Mahkeme Başkanı, telefon şifreleriyle ilgili ABD’ye yazılan yazıya cevap gelmediğini kaydetti ve tutuklu Aşkın Mert Gelenbey’in de ifade verme talebi olduğunu bildirdi. Ardından Serdar Öktem’in avukatı söz altı ve Öktem hakkındaki adli kontrol talebinin kaldırılmasını ve atılı suçtan beraat edilmesini talep etti.

"DOĞUKAN ÇEP'İN HAYATTA KALMASI İÇİN İTİRAFÇI OLMASI GEREKİYOR"

Duruşmada söz alan Ayşe Ateş, "Biz bu davayı gündemde tutmasak Doğukan Çep’i içerde öldürürlerdi. Kimlerle uğraştığının farkında değil. Hayatta kalması için itirafçı olması gerekiyor. Kimse bizi kandırmaya çalışmasın, davamızın arkasındayız, meydan boş değil. Sinan’ı öldürtenlerin, o kravatlı katillerin Doğukan Çep’i de öldürmesi yakındır. Tolgahan Demirbaş’ın ve Doğukan Çep’in can güvenliğini sağlayın. Sinan’ı öldürenler onları da öldürecek çünkü" dedi.

"SİNAN'I KATLEDENLER ÜLKÜ OCAKLARI VE MHP"

Ayşe Ateş’in ardından konuşan Sinan Ateş'in kardeşi Selma Ateş de şunları söyledi:

"İzzet Ulvi Yönter, Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz bu dosyaya girmediği sürece bu dava sürecek. Sinan’ı katledenler, Ülkü Ocakları ve MHP’dir. Ayağımıza taş değse sorumluları Ömer Şanlı, İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım, Burak Kılıç ve Olcay Kılavuz’dur. Sinan Ateş’in katilinin azmettiricileri bunlardır. Biz bugün buradayız ama belki yarını göremeyiz. Bize bir şey olursa, benim ve ailemin başına bir şey gelirse katillerimiz bu isimlerdir. Hesapları sorulsun."

"KOLTUK İÇİN OĞLUMU ÖLDÜRDÜLER"

Anne Saniye Ateş ise "İnsan canı bu kadar ucuz mu? Adalet olmaz, ben görmem ama dilerim Allah'tan benim torunlarım babalarının mezar taşına sarıldıysa bunların ailesi, çocukları da kendilerinin mezar taşına sarılsın. İçim rahat, iyi ki böyle bir çocuğum var. Asla hakkımı helal etmiyorum, koltuk için benim oğlumu öldürdüler. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den itibaren hiç birine hakkımı helal etmiyorum. Bahçeli ölmesin, sürünsün. 9 yaşında gitti benim oğlum Ülkü Ocakları’na" ifadelerini kullandı.

Ateş ailesinin avukatı Şeyda Şahin de Sinan Ateş suikastının, bütün parçalarıyla birlikte siyasi bir cinayet olduğunu söyledi. "Sinan Ateş suikastı normal bir cinayet olsaydı 6-7 soruşturma, 2-3 dava olmazdı. Bunlar parçalarına bölünerek unutturulmaya çalışılıyor" diyen Şahin, siyasilerin olduğu dosyanın 2 yıl boyunca gizli tutulduğunu, savunma hakkının kısıtlandığını, bu soruşturmanın devamında takipsizlik kararı verildiğini anlattı.

Avukat Şahin, dosyaların birleştirilmesi talebinde bulunduklarını ifade ederek, "Bu talebe mahkemenizin muvafakat vereceğine inanıyoruz. Bu talebimizin bugün değerlendirilip sonuca ulaşmasını bekliyoruz. Bizim tanıklarımızın dinlenmesi taleplerimiz reddedildi. Ancak içeride olan Doğukan Çep ve Aşkın Mert Gelenbey canı her sıkıldığında ifade vermek istiyor ve onun talebi dinleniyor" diye konuştu.

Sanık Serdar Öktem’in duruşmaya katılmadığını belirten Şahin, "Duruşmadan vareste de tutulmadı. Mazeretinin kabul edilmemesi gerekir. Öktem hakkında tutuklama talep ediyorum. Mustafa Ensar Aykal da adli kontrol talebinin imza şartlarını sağlamadığı için mahkemenizden tutuklama talebimizi kabul etmesini istiyoruz" dedi.

Ateş ailesinin avukatı Fatih Güneş, adli kontrolleri olan Öktem ve Aykal’ın adli kontrol hükümlerini defalarca ihlal ettiklerini, bu nedenle tutuklanmalarını talep etti. Kendi alacağı nedeniyle Sinan Ateş’i öldürdüğünü iddia eden Doğukan Çep’in tehdit ettiği Çağrı Ünel ile ne alakası var da burada tehdit ediyor anlamıyoruz.

Ateş ailesinin avukatlarından Hüseyin Kaya da "Önümüzdeki celse Serdar Öktem’in duruşmaya getirilmesi, Doğukan Çep ile karşı karşıya getirilmesini ve sorularımızı sormayı talep ediyoruz” isteminde bulundu.

Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, “Müvekkilim adli kontrolünü Kurban Bayramı’nda bir gün ihlal etmiştir, eşinin hastalığı nedeniyle. Defalarca ihlal etmemiştir. Bu yüzden adli kontrol hükümlerinin aynı şekilde devam etmesini istiyoruz” diye konuştu. Öktem’in avukatı da “Müvekkilim sabit ikametgahtadır. İstanbul’da yaşadığı için SEGBİS üzerinden istenilen zamanda ifadesi alınabilir” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Savcısı, adli kontrollerin devamını ve birleştirmeye yönelik taleplerin de reddedilmesini istedi. Avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Öktem ve Aykal’ın adli kontrol tedbirinin devamına, sanıkların cep telefonu şifrelerinin temini için ABD'den bulunulan adli yardım talebi yazısının cevabının beklenmesine karar verdi.

Mahkeme, Ankara 34'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 8 sanığın yargılandığı "kişisel bilgilerinin temini" davasının bu dosyayla birleştirilme talebi ile Doğukan Çep’in Serdar Öktem’in eşi ve annesi ile konuşmalarının olup olmadığının incelenmesi talebini reddetti. Bir sonraki duruşma 8 Ocak 2026’da görülecek.

NE OLMUŞTU?

Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davada karar 2 Ekim 2024'te çıktı. Tetikçi Eray Özyağcı, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'un 'Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın da 'Tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmesine hükmedildi; 5 sanığa da 2 yıldan 18 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezaları verildi.

Heyet, sanıklardan dönemin cinayet büro amiri Mustafa Ensar Aykal ve avukat Serdar Öktem'in telefon şifrelerini vermemeleri nedeniyle ABD'den adli yardım talebinde bulunulması, bu cevabın da bir yıldan önce verilemeyeceği gerekçesiyle 2 ismin dosyalarının ayrılmasına karar vermişti.