Babasının izinden gitti doktor oldu: ‘Bu ona en güzel Babalar Günü hediyem’
Dha sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul’da yaşayan Üroloji Uzmanı Op. Dr. İlhami Güllüoğlu, 1985 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı ve 2005 yılında üroloji uzmanı oldu. Oğlu Yaşar Barış Güllüoğlu (26)’da babasının izinden gitti ve doktor oldu. Eczacı anne ve doktor babanın ilk çocuğu olan Güllüoğlu, küçük yaşlardan beri babasıyla hastaneye gitmiş, hastalarıyla iletişimine tanık olmuş ve babasının işinden çok etkilenmişti. Hastalarının babasına olan minnettarlığına tanık olduğunu ve bu durumun çok hoşuna gittiğini söyleyen Güllüoğlu, şimdi de babasının branşı olan üroloji bölümünde uzmanlık yapmak istiyor. Ürolojinin çoğu şeyin çözümü olduğu ve çözümünün de hızlı olduğu bir branş olduğunu ifade eden Barış Güllüoğlu, “Önümüzdeki Babalar Günü, ben mezun olduktan sonra geçireceğimiz ilk Babalar Günü. Benim doktor olmam ve aynı zamanda üroloji bölümünü amaçlamam belki de babam için en güzel babalar Günü hediyesi” diye konuştu.

GÜLLÜOĞLU: HASTALAR KONUSUNDA OĞLUMLA GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNMAK BÜYÜK MUTLULUK
Lise döneminde hem ailesinin hem de öğretmenlerinin yönlendirmesiyle hekim olmaya karar verdiğini söyleyen Üroloji Uzmanı Op. Dr. İlhami Güllüoğlu (57), “Çok mutlu olarak bu branşı seçtim. Ailemin tedavisi sırasında, hastanelerde hekim ve muayene ortamını gördüm, doktorların toplumdan gördüğü saygınlık beni çok etkilemişti. Bu yüzden hekim olmaya karar verdim. 1985 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandım. Liseyi bitirir bitirmez ilk yılımda üniversiteyi kazandım. İlk eğitimimi Adana’da tamamladım. Daha sonra Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Üroloji Uzmanlığına başladım.

Bu hastane benim için çok iyi bir eğitim süreciydi. Oradaki eğitim kadrosu beni çok iyi bir Üroloji hekimi olarak yetiştirdi. Çok mutlu bir asistanlık süreci geçirdikten sonra 2005 yılında uzman oldum. Üroloji çok iyi yanıt veren bir branş. Hastalar genelde sizden mutlu olarak ayrılıyor. Bunlar beni çok mutlu ediyor. Bunu gördükten sonra ‘Acaba çocuğumda da bu yönde bir yönlendirme yapabilir miyim’ diye düşündüm. Lise 3’üncü ve 4’üncü sınıfta o da hekim olmaya karar verdi. Lisede çok başarılı bir süreçten sonra o da Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı ve orada okudu. Orayı da başarıyla bitirdi, şimdi onunla bazı günler beraber işlem yapmaya çalışıyoruz. Çocuğunuza genel olarak birçok şeyi verebilirsiniz ama hekimlik konusunda onunla beraber hastalar üzerinde bilgi alışverişi yapmak, yaşadığınız tecrübeyi ona anlatmak gerçekten çok mutluluk verici bir durum. Oğlum şu an pratisyen hekim ama uzmanlık olarak o da üroloji düşünüyor. Ben de onun üroloji uzmanı olmasını istiyorum” dedi.
‘OĞLUMU ÖĞRENCİ GİBİ YETİŞTİRMEK BENİ ÇOK MUTLU EDİYOR’
Ailesinde sağlıkçılar olduğunu ifade eden Uzm. Op. Dr. Güllüoğlu, “Kendi çekirdek ailemizde de eşim eczacı, 19 yaşında bir kızım var, bu sene sınava girecek o da diş hekimi olmak istiyor. Onu da tıp içerisinde tutmaya çalıştık. Oğlum 2024 yılında mezun oldu, 1 yıla yaklaşıyor. Pratisyen hekimlik yetersiz geldiği için uzmanlık çalışmaları bakımından istifa etti. Şu anda uzmanlık hazırlığı yapıyor. Birçok baba çocuğuna bir şeyler aktarıyor ama hekimlik ile ilgili bilgi aktarmak çok güzel bir şey. Oğlum da benim gibi üroloji uzmanı olmak istiyor, bu beni daha çok mutlu ediyor.

Ona gerekli bilgileri aktarmak, bir asistan ve öğrenci gibi yetiştirebilmek beni çok sevindiriyor. Oğlumun mezuniyetinden sonraki beraber ilk Babalar Günü’müz. Bizim için çok mutluluk verici bir durum. Baba oğul doktor olarak Babalar Günü’nü kutlayacağız. En büyük hediyem oğlumun doktor olması, gelecek yılda da kızımın kazanmış olmasını diliyorum” diye konuştu.
‘BABAM GİBİ DOKTOR OLACAĞIM DERDİM’
Pratisyen hekim Dr. Yaşar Barış Güllüoğlu (26) da babasından dolayı küçük yaşlardan beri doktorluk mesleğinin getirilerini ve zorluklarını gördüğünü söyledi. Dr. Güllüoğlu, “Bazen evde akşam yemeği öncesi babam aranırdı, hastaları bir şey sorardı. Bazen geceleri hepimiz beraber uyanırdık. Bazen de yolda bir hastasıyla karşılaştığı zaman hastalarının ona teşekkür ettiğini ve minnettar olduğunu görürdüm. En yakından bu işin hem güzel hem de zor yanlarını görme fırsatım oldu. Aynı zamanda bazen babamın yanına gitmem gerekti, hastanede onun yanında oturdum.

Doktorlukla ve tıpla birebir olmam ben çok küçük yaştayken başladı. Küçükken bana ‘büyüyünce olacaksın?’ diye sorarlardı. Ben de ‘babam gibi doktor olacağım’ derdim. Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde okudum. O zamanlarda 10 ve 11’inci sınıftan beri kararım kesindi. 11’inci sınıfta biyolojide insan vücudunu öğrenmeye başladık, o zaman kesin olarak anladım; benim lisede de en sevdiğim konu buydu. Tıp benim için uygun diye düşündüm. O şekilde devam ettim. Liseden sonra da Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başladım. Kendimi tıp için biçilmiş hissediyorum. O derece kendimi uygun hissediyorum. Bunda babamın da büyük bir etkisi var. Küçüklüğümden beri onu gözlemledim, ona baktım. Nasıl bir iş olduğunu gördüm” dedi.
‘‘SİZİN SAYENİZDE İYİLEŞTİM’ DEMELERİ ÇOK HOŞUMA GİDİYOR’
Dr. Güllüoğlu, “2024 yılında mezun oldum. Bir acil serviste pratisyen hekim olarak görev alıyordum. Kolay bir meslek değil, hastalarla iletişim ve onları memnun etmek önemli. Eve gitsem dahi ‘acaba farklı bir şeyler yapabilir miyim?’ diye düşünüyorum. İyileşmiş hastaların sonrasında gelip ‘hocam çok teşekkürler sizin sayenizde iyileştim’ demeleri çok hoşuma gidiyor. Babamla aynı mesleği yapmak çok önemli bir şey çünkü zaten doktorluk, sadece fakültede 6 senede öğrendiğimiz bilgilerden ibaret değil. Diğer arkadaşlarıma göre çok daha avantajlı olduğumun farkındayım. Babamla beraber çok daha fazla öğrenme ve bu işe daha erken girme fırsatım oldu. Babamla beraber ameliyatlara girdik, ben izledim. Bu sırada yanlış şeyler giderse ne olması gerektiğini veya bu işin nasıl daha verimli bir şekilde yapılacağını öğrendim. Bunları yaparken yabancı biri değil de babamla olmak benim için çok daha önemliydi. Aynı zamanda bu çok güzel bir baba oğul aktivitesi” diye konuştu.

‘BABAMIN BÜYÜK ETKİSİ VAR’
Üroloji uzmanı olmak ve aynı şekilde babasının yolunda gitmek istediğini söyleyen Dr. Güllüoğlu, “Babamın bu konuda etkisi var ama bazen şöyle düşünüyorum, babam dahiliyeci veya farklı bir branşta olsaydı ben yine ürolojiyi seçer miydim diye düşünüyorum. Bence seçerdim çünkü üroloji hem çoğu şeyin çözümü olan ve hem de çözümünün hızlı olduğu bir branş. Önümüzdeki Babalar Günü, ben mezun olduktan sonra geçireceğimiz ilk Babalar Günü. Benim doktor olmam ve aynı zamanda üroloji amaçlamam belki de babam için en güzel babalar Günü hediyesi diyebilirim” dedi.


