Bahçeli nin TRT desteği AKP yi zora soktu! Büyük İmamoğlu paniği başladı

CHP’li belediyelere yönelik art arda yapılan operasyonlar, AKP içinde tartışmalara neden oldu. Özellikle yeni seçilen Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’ye yönelik son operasyon, bazı AKP’liler tarafından "işi sulandırmak ve zayıflatmak" olarak yorumlandı.

Nefes'ten Nuray Babacan'ın yazısına göre; AKP içinde önde gelen bir isim, bu sürece dair dikkat çeken bir değerlendirme yaptı

“Bu davaların temyizi sandıkta olacak.” Aynı isim, davaların birkaç yıl sürebileceğini, mahkumiyet kararları gelse bile sürecin sonunda seçime gidileceğini belirterek şunu ekledi:

“Sandıktan çıkan sonuç, bu süreçte ne kadar inandırıcı olup olmadığımızı da gösterecek. Bu tartışmalar eşliğinde seçime gidilirse, seçim sonuçları AKP için avantaj olmayabilir.”

Parti içinde, İstanbul ve diğer büyükşehir belediyelerine yönelik soruşturmaların geç başlamış olmasına da tepki var. Kimi isimler, “Eğer yolsuzluk varsa bundan 5-6 yıl önceki konuların bugün gündeme getirilmesi inandırıcı gelmiyor. Devletin denetim kurumları şimdiye kadar neredeydi diye sorarlar” görüşünü dile getiriyor.

Aynı değerlendirmelerde, 20 yıl boyunca hiçbir AKP’li belediyeye soruşturma açılmamasının da bu süreci zayıflattığı belirtiliyor.

CHP’nin, Ekrem İmamoğlu davasının TRT’den canlı yayımlanması talebine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin destek vermesi AKP içinde rahatsızlık yarattı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın da bu ihtimale açık bir yanıt vermesi, partide kafa karışıklığına yol açtı. Nuray Babacan, “AKP içinde davanın TRT’den yayınlanacağına inanan tek bir kişi yok.” dedi.

Bazı AKP’liler, cumhurbaşkanının soruyu tam anlamadan yanıt vermiş olabileceğini düşünüyor. Parti kulislerinde, TRT’nin böyle bir yayına onay vermeyeceği fikri ağır basıyor.

Nuray Babacan, AKP'lilerin neden böyle düşündüğünü şöyle anlattı:

"Yasal düzenleme gerektiren bu talebin hayata geçirilmesi söz konusu olsa bile TRT’den iki üç saat kesintisiz propaganda yapacak İmamoğlu’nu kontrol etmenin mümkün olmayacağı, mağduriyet algısının toplumda karşılık bulacağı yorumları yapılıyor.

Az sayıda olsa da iktidar partisinin içinde böyle bir yayının Ekrem İmamoğlu ve ekibinin aleyhine olacağını, bilgi ve belgeler ortaya dökülünce halkın kafasındaki şüphelerin dağılacağını iddia edenler bulunuyor. Tüm tartışmalara rağmen kimse TRT yayınına ihtimal vermiyor."

Ayrıca, tanık ifadelerinden birinin değişmesi ya da “baskıyla ifade verdim” demesi hâlinde tüm davanın sarsılabileceği endişesi de var. Yine de az sayıda AKP’li, böyle bir yayının İmamoğlu’nun aleyhine olabileceğini savunarak, “Bilgi ve belgeler ortaya dökülünce halkın kafasındaki şüpheler dağılır” yorumunu yapıyor. Ancak bu görüş partide yaygın değil.

Tüm bu tartışmalara rağmen, CHP’li belediyelere yönelik davaların, belediye başkanlarının tutuklanmasının ve yargı süreçlerinin geçen hafta yapılan üç günlük Kızılcahamam kampında hiç gündeme gelmemesi dikkat çekti. Ne masalarda ne de bakanlarla yapılan görüşmelerde bu başlık tartışıldı. AKP içinde bu sessizlik “iki ayrı AKP” yorumlarına neden oldu.

Bazı partililer kendi aralarında küçük gruplar hâlinde endişelerini dile getirse de, toplantı genelinde bu konuların stratejik düzeyde değerlendirilmemesi garipsendi. Babacan’ın aktardığına göre, bir AKP’li şöyle dedi: “Bizimkiler, belli bir noktadan sonra savcıların nerede duracağını, ne yapmaya çalıştığını kestiremiyor olabilir…