Bahçelinin sözlerinden sonra AKP mahallesinde kavga çıktı Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'deki çağrısıyla başlayan PKK'nın fesih sürecine ilişkin çarpıcı gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Gazeteci İsmail Saymaz, yürütülen sürece destek vermesi amacıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından birkaç ay önce MHP'li milletvekilleri ile yapılan toplantıda "Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun" tavsiyesinde bulunulduğunu haberleştirdi.
Söz konusu iddiaya 2 gündür MHP'den bir yalanlama gelmezken, eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, söz konusu iddiaların 'zararlı ve tehlikeli' olduğunu belirterek, bu duruma tepki gösterdi.
Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"Bu ifade, Türkiye’nin birleşme yerlerini kanatacak çok mahsurlu ve tehlikeli bir öneridir.
Cumhurbaşkanının Hristiyan, Başbakanın Sünni, Meclis Başkanının Şii, vekillerin cemaatlere bölündüğü Lübnan’ı hatırlatan bu model, Türkiye’yi ayrıştırır, parçalara böler ve istikrarsızlaştırır.
İnanç ve etnisite üzerinden yapılacak görev dağılımı, aynı zamanda demokratik bir tutum da değildir.
Türklere de Kürtlere de Alevilere de haksızlıktır.
Bu ülke hepimizin.
Liyakatla, gayretle, performansla, çoğulcu demokratik anlayışla herkes her yerde olabilir.
Aslolan, bu mekanizmayı kurmak."
Gazeteci İsmail Saymaz yazdı, MHP yalanlamadı.
— Şamil Tayyar (@samiltayyar27) July 20, 2025
MHP lideri Bahçeli:‘Cumhurbaşkanının bir yardımcısı Kürt, bir yardımcısı Alevi olsun.’
Bu ifade, Türkiye’nin birleşme yerlerini kanatacak çok mahsurlu ve tehlikeli bir öneridir.
Cumhurbaşkanının Hristiyan, Başbakanın Sünni, Meclis…
MEHMET METİNER'DEN ZEHİR ZEMBEREK YANIT
Tayyar'ın paylaşımı AKP'li isimler arasında yeni bir tartışmanın fitilini ateşlerken, eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, isim vermeden Tayyar'ın paylaşımına çok sert sözlerle yüklendi.
Metiner, yapılan paylaşımı 'hadsizlik' olarak değerlendirdi ve şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’nin bilge lideri ve Türk milliyetçiliğinin sembol ismi Dr. Devlet Bahçeli nir şey söylüyorsa herkesin bin düşünerek konuşması lazım.
Etnisite ve milliyetçilik bahsinde birilerinin duyar kasarak veya rol çalarak Sn. Bahçeli’ye bilir bilmez çemkirmesi sahiden hadsizlik ötesi bir durum.
Sayın Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olmalı. Biri Kürt biri Alevi olmalı.” deyip demediğini bilmeden, en önemlisi de demişse bile bunu hangi amaçla ve ne bağlamda söylediğini tahmin etmek zor değil iken hemen etnik ve mezhebi kompartımancılık zeminine bu sözü çekip “son derece zararlı ve tehlikeli” biçiminde eleştirilerin muhatabı kılmak, asla iyi niyetle bağdaşır bir tutum değildir.
Birilerinin hemen “Vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” yollu yaklaşımların arkasına sığınarak çemkirmesi, kimilerinin bunu emperyalist bir bölünme projesi olarak gösterip suçlama yoluna gitmesi, aslında süreç dolayısıyla o malum çevrelerin veya zevatın bilge liderden duydukları rahatsızlığın dışa vurumudur.
Bilge lider böyle demişse mutlaka dediklerinin bir önü ve arkası vardır.
Biz biliriz ki Bahçeli’nin Türklük anlayışı İslamiyetle şerefyab olmuş akidevî ve kültürel bir anlayıştır.
Bilge liderin vatandaşlık anlayışı da millet anlayışı da herkesi ırken veya etnik olarak Türk varsayan bir anlayış üzerine oturmuyor.
Kürt ve Alevi temsiline vurgu yapmışsa bu ne etnik ne de mezhebi bir kompartımancılık anlayışını tasvip ettiği anlamına gelir.
Bu temsilin, vatandaşlık ve millet tasavvurunun başında duran “Türk” kelimesini İslamiyet akidesinin abideleştirdiği tarihsel tecrübe ve mimariyi bir büyük birlik anlayışıyla bugüne taşımayı amaçlayan birlikçi bir yeni temsiliyete vurgu anlamına geldiğini söylemeye bile gerek yok.
Kürt ve Alevi denildiğinde tüyleri anında diken diken olan, Kürt ve Alevi temsili denildiğinde de hemen aklına etnik ve mezhebi bölücülüğü getirenler asıl bu marazî anlayışlarını gözden geçirmelidirler.
En önemlisi İslami aidiyet iddialarında samimi iseler akidelerine uygun düşünmeyi öğrenmelidirler.
Sayın Bahçeli’nin kafasının hiç bir yerinde bölünmeye yol açacak tasavvurların olmayacağını herkes bilir.
Ama bir büyük birlik için gerekli olan bir temsile yapılan vurgunun Kürtlük ve Alevilik ekseninde kompartımancı bir proje anlamı içermediği, en azından bunun Bahçeli tarafından zinhar dile getirilmeyeceği her akıl ve vicdan sahibinin kabul edebileceği bir hakikattır.
Türkiye’nin sosyolojisi ile Lübnan’ın sosyoloji birbiriyle mukayesesi bile caiz olmayan iki farklı gerçekliktir."


