Bakan Bey, milletin aklıyla dalga geçti! Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Ne diyeceğimi bilemiyorum...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın demecini okuyunca o kadar şaşırdım ki, “Allah Allah, yanlış mı görüyorum?” diye bir kez daha okudum.
Bakan Bey’in söyledikleri şaka gibiydi...
Aklımızla dalga geçiyordu sanki!
Asgari ücreti tam 119 kat arttırdıklarını söyleyerek şöyle diyordu:
“2002 yılında asgari ücret 184 lira idi. Bugün 22 bin 104 liraya ulaştı. Asgari ücrete nominal olarak 119 kat, reel olarak yüzde 242 artış sağladık. Emekçilerimizin alın terini koruma için çalışmaya devam edeceğiz!”
Vay canına! Neresinden bakarsanız bakın, gerçeklerden uzak “lâfı güzaf” bu sözler... Yani, boş, anlamsız ve gereksiz!
★★★
Hani “Cahil mi bu arkadaş?” diyeceğim ama diyemiyorum. Çünkü onun yüksek öğrenim görmüş, eğitimli, donanımlı bir insan olduğunu biliyorum.
Hal böyle olunca geriye bir ihtimal kalıyor?
Bakan Vedat Işıkhan Bey, aklımızla dalga geçiyor! Hatta, alay ediyor!
Sayın Bakan, rakamlarla oynayıp kafa karıştırmak yerine, paranın alım gücünden bahsetse ya! O da biliyor ki, ekonomide önemli olan alım gücüdür!
23 yılda rakamlar büyümüş ama Türk Lirası’nın alım gücü küçülmüş, küçülmüş, yabancı paralar karşısında neredeyse minik bir karınca gibi olmuş...
2002 yılında Bakan Bey’in asgari ücret dediği 184 lira ile 2 buçuk Cumhuriyet Altını alınıyordu.
Bugün asgari ücret olan 22.104 lira ile bir Cumhuriyet altını bile alınamıyor!
Milyonlarca işçiyi, emekçiyi açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ettikten sonra “Emekçilerin alın terini korumaya devam edeceğiz” demek inanın ki, devlet adamı ciddiyetiyle bağdaşmıyor.
★★★
Anlaşılan mizahı seven bir insan Bakan Bey... Ama şunu unutmasın!
Gerçeklerden kaçmakla, rakam oyunları yapmakla hiçbir yere varılamaz!
Bugün ülke nüfusunun üçte ikisi yoksulluk sınırında, emeklilerin çoğu ve asgari ücretlilerin tamamı “Açlık sınırının altında” yaşıyor!
Devlet çok geniş bir güç ve imkân kaynağıdır. Fakat bu büyük kaynaktan 86 milyon insanımız değil de, belirli yandaş gruplar faydalanınca, ülkede gelir dağılımındaki adaletsizlik büyüyor!
Buna “Mızıkçılık” denir!Bayrampaşa Belediyesi’ndeki Başkanvekili seçimi, iktidarın demokrasi anlayışını bir kez daha gözler önüne serdi.
AKP, sandıkta kaybettiği belediyeleri, yargı yoluyla ya da transfer ettikleri kişilerle CHP’nin elinden alma çabalarını sürdürüyor.
Bayrampaşa’nın CHP’li Belediye Başkanı Hasan Mutlu tutuklanıp hapse atıldı. Onun yerine belediyeye bir “Başkanvekili” seçimi yapıldı.
Seçim öncesinde CHP’li 4 üye garip bir şekilde partiden istifa etti. Böylece 37 üyeli Meclis’te CHP’nin üye sayısı 18’e düştü.
AKP’liler halkın tercihini terse çevirmeye çalışıyordu.
Seçim çok çekişmeli geçti. 4’üncü turda da durum 18-18 olunca kura çekildi, şans CHP adayı İbrahim Kahraman’a güldü ve başkanvekili seçildi.
CHP böylece sandıkta kazandığını, bir kez de kura ile kazanmış oldu ama AKP’liler CHP’yi “Oy gaspçılığıyla” suçladı ve “Halkın iradesinin hiçe sayıldığı bu sürecin iptali için, yürütmeyi durdurma talepli dava açtık” diye açıklama yaptı.
Anlaşılan, bunların mızıkçılığı hiçbir zaman bitmeyecek!
TEBESSÜM “Öyle güzel uyuyorsun ki!”1995 yılında 80 yaşındayken kaybettiğimiz dünya çapındaki mizah yazarımız Aziz Nesin, ölümünden bir süre önce, durumumuzu şu kısa fakat anlamı derin notla özetlemişti:
“Bir gün bu memleketin yanağına bir öpücük, başucuna da şöyle bir not bırakıp gideceğim:
‘Öyle güzel uyuyorsun ki, uyandırmaya kıyamadım!” (Aziz Nesin)
GÜNÜN SÖZÜSözler ilaca benzer, gerektiği kadarı iyi, fazlası zararlıdır!



