Bakan Kacır: Milli gelirimizin yüzde 1,4 ünden fazlasını araştırma geliştirmeye ayırıyoruz
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA) 18'inci Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirilen genel kurula Bakan Kacır'ın yanı sıra Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA) 17. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Fehim Paluluoğlu ile öğretim üyeleri ve çok sayıda Boğaziçi Üniversiteli katıldı.

'BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ DÜNYADA YÜZDE 21'LİK DİLİME GİRMİŞTİR'
Burada konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, “Üniversitemiz geçtiğimiz günlerde açıklanan Times Higher Education 2026 Dünya Üniversiteleri Sıralamasında iki kademe birden yükselerek ilk 405 uzmanlığına yerleşti. Bunun anlamı şudur. Boğaziçi Üniversitesi dünyadaki en tepedeki yüzde 21'lik dilime girmiştir" dedi.

'AKADEMİK ÖZGÜRLÜKLER AYAKLAR ALTINA ALINDIĞINDA DAYANIŞMA İÇİNDEYDİK'
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “İki yıldır Gazze'de büyük bir insanlık dramı bir soykırım yaşanmaktadır. Bu iki yıl içinde, İsrail tarafından tarifi mümkün olmayan zulümler ve katliamlar işlenmiştir. Maalesef ki Batı hükumetleri, uzun süre bu vahşete seyirci kaldı. Tepkilerini ortaya koyan öğrenci ve akademisyenlere soruşturmalar açıldı. Kurumlarıyla ilişkileri kesildi. Akademik özgürlüklerin tamamen ayaklar altına alındığı bu dönemde bizler her zaman gerek Filistin'de öğrencilerle gerekse Filistin davasına destek verdikleri için mağdur olan herkese dayanışma içinde olduk. Onlara her zaman kapılarımızı açtık. Cumhurbaşkanımızın takdiriyle Gazze ikametli öğrencilerden öğrenim ücretleri iki yıldır alınmıyor" dedi.

'HİSARÜSTÜ'NDE, KİLYOS'TA YENİ TEKNOPARK ADIMLARI ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Üniversitemizde 2 araştırma altyapısı kurduk. Araştırma altyapıları, Türkiye'de 2016 yılında ihdas edilmiş bir müesseseyle 6550 sayılı kanun kapsamında üniversitelerin paydaşlığında kurulan fakat artık doğrudan hükümete bağlı olarak çalışan beşer yıllık yol haritalarıyla onlara 5 yıl için sunulan bütçeleriyle çok etkin hızlı şekilde araştırmacı kadrosu kurma ve genişleme, genişletme fırsatları ile Türkiye'nin kritik hedeflerine daha hızlı erişmesini sağlaması murat edilen altyapılar. Biz de Boğaziçi Üniversitesi'nde Hedefli Tanı ve Tedavi Merkezi'ni, özellikle Kandilli Kampüsü'nüzdeki araştırmacılarımızın görev yaptığı Hedefli Tanı ve Tedavi Merkezi'ni ve Finans Araştırmaları Merkezi'ni geçtiğimiz dönemde kurmuş olduk. Bu merkezlere bakanlık olarak TÜBİTAK eliyle önemli katkılar sunmaya inşallah önümüzdeki dönemde devam edeceğiz. Her iki alanında Türkiye'nin kalkınma yolculuğunda çok önemli bir yeri olduğunu da açıkçası ifade etmek istiyorum. Tabi son 23 yılda biz TÜBİTAK eliyle Boğaziçi Üniversitesi'nde 669 projeye 2,4 milyar lira destek olmuşuz. Yine üniversitemizdeki bilim insanları ve araştırmacılara, 8 bin 61 bilim insanı ve araştırmacıya bugünkü değerlerle 4 milyar 100 milyon lira katkı sunmuşuz. Bu maddi katkılar şüphesiz araştırmaların daha etkin, daha hızlı şekilde ortaya çıkmasını sağlıyor. Ama az önceki konuşmalarda da vurgulandı ki özellikle araştırmada kurumsal adımların atılması ve ekosistemin inşa edilmesi çok değerli. Bu anlayışla üniversitemizin Teknoparklarını da güçlendirmeyi öncelikli bir hedef olarak addediyoruz. Kandilli kampüsümüzde teknoparkımızı 2 yıl önce kurduk. Az önce öğrendim ki Teknoparkımızda yer kalmamış. Çok nitelikli pek çok teknoloji girişimi, önemli bir kısmı üniversitemiz akademisyenlerinin bilimsel bilgiyi katma değere dönüştürmek üzere kurulmuş olan teknoloji girişimleri artık Kandilli Kampüsümüzde faaliyetlerini sürdürüyor. İnşallah önümüzdeki dönemde hem burada, Hisarüstü'nde hem de Kilyos'ta yeni Teknopark adımları atmaya devam edeceğiz. Ve üniversitemizde Türkiye'nin kalkınma yolculuğuna, girişimcilik ekosistemimizin güçlenmesine daha fazla katkı sunmasını sağlayacağız. Türkiye'nin girişimcilik ekosisteminde gerçekten Boğaziçi'nin çok ayrıcalıklı bir rolü var. Biz Türkiye'nin unicornlarına 'Turcorn' diyoruz. Bu milyar dolar değeri aşan, hızlı büyüyen, küreselleşen teknoloji girişimleri. Bunların önemli bir kısmı da Boğaziçi Üniversiteleri'nin imzası var. Arzu ediyoruz istiyoruz ki, önümüzdeki dönemde yeni Turcornlar yine Boğaziçi Üniversitesi'nden doğsun. Boğaziçi Üniversitesi girişimcilikte dünya çapında başarılara imza atarak iftihar kaynağımız olmaya devam etsin dedi.

'TÜRKİYE'DE YILLIK 16 MİLYAR DOLARLIK AR-GE FAALİYETİ GERÇEKLEŞİYOR'
Bakan Kacır, “Milli gelirimizin yüzde 1,4'ünden fazlasını araştırma geliştirmeye ayırıyoruz. Türkiye'de 23 yıl öncesine döndüğümüzde sadece 2 Teknopark vardı. Bu 2 teknoparkta 56 teknoloji girişimi faaliyet gösteriyordu. Bugünün Türkiye'sinde 113 teknoparkta 11 bin 500'den fazla teknoloji girişimimiz var. O yıllara döndüğümüzde Türkiye'de araştırmacı insan kaynağımız sadece 29 bin düzeyindeydi. Şimdi Türkiye'nin 300 bine yakın araştırmacı insan kaynağı var. Türkiye'nin milli gelirinden araştırma geliştirmeye ayırdığımız pay binde 5 düzeyindeydi. Şimdi İtalya, İspanya gibi ülkelerle aynı seviyede milli gelirimizin yüzde 1,4'ünden fazlasını araştırma geliştirmeye ayırıyoruz. Toplam AR-GE harcamalarımız 1,2 milyar dolar düzeyindeydi. Şimdi 16 milyar dolar Türkiye'de yıllık AR-GE faaliyeti gerçekleşiyor. Türkiye'de 1 yılda 414 patent başvurusu yapılıyordu. Şimdi 1 yılda 10 binden fazla patent başvurusu gerçekleşiyor. Bütün bunlar kat ettiğimiz bir mesafenin açık göstergeleri. Ama bütün bunların çok daha ötesinde hedeflerimiz var" dedi.

'ADALET VE MERHAMET NAMINA SESİMİZİ KÜRESEL PLATFORMLARDA YÜKSELTİYORUZ'
Bakan Kacır, "Savunma sanayinde muazzam başarılar elde ettik. Çok daha fazlasını yapma zorunluluğumuz var. Görüyoruz, biliyoruz ki bugün dünyada masumların, mazlumların hakkını koruyacak bir küresel sistem yok. Ve bizler Türkiye olarak taşıdığımız medeniyet misyonunun gereğini yerine getirebilmek adına yeryüzünün her köşesindeki mazlumlara her ihtiyaç duyduklarında elimizi uzatabilmek için çaba gösteriyoruz. Adalet namına, merhamet namına sesimizi küresel platformlarda yükseltiyoruz. İşte az önce ifade edildi, 2 yıldır Gazze'de bir soykırım gerçekleştirdi İsrail. Gazze'de zulüm 2 yıl önce başlamadı. Gazze çok uzun bir zamandır abluka altında, insani yaşam koşullarından mahrum görülmüş bir yer. Sadece Gazze değil, Filistin toprakları onlarca yıldır işgal altında. Filistinlerin mahalleleri, evleri İsrailler tarafından çalınıyor. Filistinliler onlarca yıldır, yüzlerce yıldır yaşadıkları topraklardan ayrılmak zorunda bırakılıyor. Ve bütün bu süreç küresel sistemin gözü önünde gerçekleşiyor. Evet, bizler zulme sessiz kalmıyoruz. Hem devlet eliyle hem sivil toplum kuruluşlarımızın üstün çabalarıyla mazlumların yanında olduğumuzu ifade ediyor. Dilimizle, elimizle zulmü durdurmak için gayret gösteriyoruz. Ama bize düşenin şu olduğuna inanıyoruz. Biz Allah'ın izniyle öyle kuvvetleneceğiz ki dünyada hiçbir zalim bir masuma zarar vermeye Allah'ın izniyle cesaret edemeyecek. Bizim için hedef budur. Türk milletinin yapması gereken budur diye düşünüyoruz. Ve bütün bu çabaları da bu anlayışla sürdürüyoruz" dedi.
Konuşmalarının ardından Bakan Kacır'a hediye takdimi yapıldı ve hatıra fotoğrafı çekildi.


