Bakan mümkün değil dedi: 350 bin lira isteyenler bile var Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, defalarca "Okullarımızda kayıt parası ya da sınıf-şube seçimi ücreti alınması mümkün değildir" dese de yeni eğitim ve öğretim yılı öncesi velilerin karşılaştığı tablo yine değişmedi.

2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı sayılı günler kala, Türkiye’nin dört bir yanındaki devlet okullarında velilerden "bağış" adı altında yüksek meblağlar talep edildiği iddia edildi.

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası’na ulaşan onlarca veli (TÖBSEN) gönderdiği mesajlarla, okullardaki kayıt zorbalığını gözler önüne serdi.

Bursa’da benzinlikte pompacı olarak çalışan bir vatandaştan okulun bağış adı altında 100 bin lira istediğini ancak 40 bin liraya anlaşıp ücreti ödediğini söyledi.

Yine Bursa’da bir başka vatandaş ise, bir okulun 20 bin liradan 350 bin liraya kadar bağış adı altında ücret aldığını iddia etti.

İstanbul Güngören de ise, yine okul yönetimi bir veliden 50 bin lira istedi.

Şanlıurfa’da da bir yurttaş sosyal medya hesabından kentin Valisine çağrıda bulunarak, anaokulunun kayıt için 6 bin 300 lira istediğini ifade etti.
“EĞİTİM, TAMAMEN PARAYLA ALINIP SATILAN BİR METAYA DÖNÜŞMÜŞTÜR”Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Serkan Bebek, okulların kayıt ücreti almasına tepki gösterdi. Alınan paraların hukuksuz olduğunu belirten Bebek, şunları söyledi:
“Türkiye genelinde ve özellikle Bursa’da, velilerden bölgenin sosyoekonomik durumlarına göre “kayıt parası”, “öğretmen seçimi”, okul öncesinde “sabahçı, öğlenci ya da tam gün eğitim” seçenekleri, kırtasiye , temizlik malzemesi ya da okula giriş kartı gibi gerekçelerle fahiş miktarda zorunlu bağış talep edilmektedir. Bu sorun yeni değildir; yıllardır süregelen bir meseledir. Ancak AKP iktidarıyla birlikte devlet okullarının “nitelikli” ve “niteliksiz” olarak ayrıştırılması, adrese dayalı kayıt sisteminin uygulanması ve her yere imam hatip okulları açılmasıyla eğitim, tamamen parayla alınıp satılan bir metaya dönüşmüştür. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, anayasal ve ücretsiz bir hak olan eğitim, işçi ve emekçi ailelerin çocukları için erişilemez hale gelmiştir.”
“Bugün devlet okullarında “kayıt parası” adı altında 350 bin TL’ye varan zorunlu bağışlar talep edilmektedir” diyen Bebek, “Bu durum, hukuka ve anayasaya aykırıdır. Anayasaya göre, hiç kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz; devlet okullarında eğitim ücretsizdir. Ayrıca, Okul Aile Birliği Yönetmeliği’ne göre kayıt döneminde bağış toplanamaz. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların bütçesini veliler oluşturmak zorunda değildir. Anayasaya uygun, demokratik bir hukuk devletinin görevi, eğitim için gerekli bütçeyi Milli Eğitim Müdürlükleri ve okullara aktarmaktır. Vergilerle bu bütçeyi zaten halk oluştururken, okulların ihtiyaçlarını da velilerin karşılaması durumunda devletin işlevi nedir?
“UYARILARIMIZI CİDDİYE ALMAZSANIZ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”Milli Eğitim Baknı Yusuf Tekin’e sorular yönelten Serkan Bebek, “Buradan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e soruyoruz: Bu ülkede anayasa geçerli midir, değil midir? Kayıt dönemlerinde okul aile birliği hesapları denetlenmekte midir? Türkiye’deki devlet okullarında kayıt dönemlerinde toplanan toplam bağış miktarı kamuoyuyla paylaşmaya cesaretiniz var mı ? Velileri okul aile birliklerine yönlendirerek yasal olmayan taleplerde bulunan okul idarecilerini iyi niyetle uyarıyoruz. Uyarılarımız ciddiye alınmazsa, ilgili okullar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmak ve okulun açıldığı ilk hafta kapılarınızda açıklama yapmak zorunda kalacağız”


