Bakan Tekin: Türkiye, OECD raporlarına göre son 22 yılda eğitim devrimi yapmış ülke olarak tanımlanıyor
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul'daki ilçe ziyaretleri kapsamında sabah saatlerinde Adalar'a gitti. Bakan Tekin'e ziyaretinde İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir ve AK Parti İlçe Başkanı Uğur Sina Şen eşlik etti. Adalar'a vapur ile giden Yusuf Tekin, çay-simit eşliğinde yolcularla sohbet etti. Canan Pehlivan isimli bir eğitimci, kızıyla birlikte gittiği yurt dışı eğitiminde kızının çevirisini yaptığı 'Nanedja Konstantino' isimli kitabı hediye etti. Adalar'da esnaf ziyaretleri gerçekleştiren Bakan Tekin, daha sonra AK Parti ilçe binasında partililerle bir araya geldi.

ÖĞRENCİLERLE BOYAMA YAPIP FİDAN DİKTİ
Büyükada Şehit Murat Yüksel İlkokulu ve Mimoza Anaokulu'nu ziyaret eden Tekin, öğrencilere 2025-2026 eğitim-öğretim döneminde başarılar dileyerek çanta ve kırtasiye malzemesi hediye etti. Şehit Murat Yüksel İlkokulu'nda görevli öğretmenlerle sohbet eden Tekin, Mimoza Anaokulu'nda ise öğrencilerle boyama yaptı. Öğrencilerle sohbet ederek okul bahçesine fidan diken Tekin, ardından emekli öğretmen Hüseyin Üstün'ü evinde ziyaret etti.

'TÜRKİYE, DÜNYADA SON 22 YILDA EĞİTİM DEVRİMİ YAPTI'
AK Parti İlçe Başkanlık Binası'nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarından önce Türkiye'de derslik başına düşen öğrenci sayısı... Herkes, 70-80 kişilik sınıflarda çocuğunun eğitim almasından şikâyetçiydi. Bizler kendi gençliğimizde, çocukluğumuzda çok kalabalık sınıflarda, fiziki şartları çok kötü, teknolojik açıdan tamamen yoksun okullarda eğitim aldık. Ama 2002'den itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde biz derslik başına düşen öğrenci sayılarını ciddi şekilde azalttık. Bunları ben söylemiyorum, uluslararası göstergeler söylüyor. OECD, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) gibi kuruluşlar, ülkelerin eğitim-öğretim istatistikleriyle ilgili raporlar hazırlıyorlar. 2002'den önceki raporlarda yerimizden utanıyorduk. Ama şimdi OECD raporlarında Türkiye, dünyada son 20-22 yılda eğitim devrimi yapmış bir ülke olarak tanımlanıyor" dedi.

'TÜRKİYE'DE 750 BİN DERSLİK VAR'
Bakan Tekin, “Şu an Türkiye'de AK Parti iktidarında yapılan derslik sayısı, cumhuriyetin ilanından 2002'ye kadar yapılan derslik sayısından daha fazla. O tarihte toplamda 300-350 bin civarında derslik vardı. Bunların yarısı ekonomik ömrünü tamamladı, yıkıldı. Ama şu anda Türkiye'de 750 bin derslik var. O gün 500 bin civarında öğretmenimiz vardı, şu anda 1 milyon 100 bin öğretmenimiz var. Bu yapılan şeyler basit değil. Türkiye'nin her tarafında okullarımız inşaat kalitesi itibarıyla birinci sınıf. Yabancı bir heyet geldiğinde herhangi bir okulumuza götürmekten hiç çekinmiyorum. Her okulda internet altyapısı var, sınıflarda akıllı tahta var" ifadelerini kullandı.

'6 ŞUBAT'TA YIKILAN TÜM DERSLİKLER YENİDEN YAPILDI'
Bakan Tekin, “Uluslararası toplantılarda söylüyorum: 6 Şubat'ta depreme maruz kalan 11 ilimizde o gün kaç dersliğimiz varsa, bugün o sayıyı yakaladık. Üstelik her ilde, o tarihteki sayının en az yüzde 10 üzerine çıktık. Yani hem eksikleri tamamladık hem de fazlasını yaptık. Bunların hepsini devlet bütçesiyle yaptık. Evet, biz böyle bir devletiz, böyle bir ülkeyiz" diye konuştu.

'AZINLIK OKULLARININ YAŞADIĞI PROBLEMLERİ ÇÖZDÜK'
Yusuf Tekin, “AK Parti iktidara gelirken bir şeyden rahatsızdı. Diyorduk ki, Türkiye'de insanlar arasında ayrımcılık yapılıyor. Başı örtülü-açık. İmam Hatip mezunu, değil. Türk, Kürt. İnsanlara etnik ya da dini aidiyetinden dolayı ayrımcılık yapılıyor. Bazı insanlar ötekileştiriliyor. Bazı insanların ellerinden temel hak ve hürriyetleri alınıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki 'Biz Müslüman Türk milletiyiz. Biz imparatorluk geleneğinden geliyoruz. Bu ülkede herkes insan onuruna, insan haysiyetine yakışır bir hayat sürmeli. Bunu sağlamak bizim boynumuzun borcu' dedi. Biz, 2002 itibaren sürekli bunun mücadelesini yaptık. Başörtülü insanların eğitim öğretim hakkından tutun, kamuda çalışma hürriyetine kadar her şeyi iade ettik. Azınlık okullarının yaşadığı problem hepsini çözdük. Azınlık okullarındaki insanların temel hak ve hürriyetlerini karşılıklılık ve esası gözetmeden çözdük. Niye onlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşı, onlar biz hangi koşullarda yaşıyorsak onlar da bu koşullara sahip olmalı. Biz bu ülkede dini açıdan sıkıntı yaşayan, bakın ben bundan 15 gün kadar önce bir Anadolu ilimizde bir cem evine gittim. Oradaki bir dedenin ifadesi. Dedi ki 'Allah Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Onun sayesinde Onun sayesinde ahırlarda cem yapmaktan kurtulduk' bakın bu Sayın Cumhurbaşkanımızın bu anlamda Türkiye'deki insanların inanç ibadet hürriyetiyle ilgili attığı adımlar" şeklinde konuştu.

'İNSAN HAYSİYETİNE YAKIŞIR, DEMOKRATİK HAKLARINI ÖZGÜRCE KULLANABİLECEĞİ TÜRKİYE OLUŞTURMAK İSTİYORUZ'
Bakan Tekin, “Bugünlerde içinde yaşadığımız bir gündem var. Terörsüz Türkiye gündemi. Bu 2002 itibaren Cumhurbaşkanımızın en çok gündeminde olan konulardan bir tanesi bu oldu. Bakın 3 Kasım 2002'de AK Parti iktidara geldi. 18 Kasım 2002'de Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti kuruldu. 30 Kasım günü yani daha iktidara gelir gelmez ilk yaptığımız iş OHAL uygulamasını kaldırmak oldu. Yani bölgede vatandaşlarımızın üzerinde temel hak ve hürriyetlerini elinden alan, demokratik haklarını kullanması engelleyen bir düzeni ortadan kaldırdık. Ahmet Kaya Kürtçe şarkı söylediği için bu ülkede linç ediliyordu. Bugün devlet televizyonu var Kürtçe yayın yapan. Neden bunu yapıyoruz? Biz şunun için mi yapıyoruz? Biz diyoruz ki 'Bu ülkede yaşayan herkesin insan onuruna yakışır. İnsan haysiyetine yakışır, demokratik haklarını özgürce kullanabileceği bir Türkiye oluşturmak istiyoruz.' Yani biraz önce söylediğim maddi kalkınmayla ve beraber aynı zamanda demokrasi, hukuk devleti, insan hakları adına da biz bu ülkede gerçekten herkesin hayal ettiği, herkesin olsun dediği dünyada başka yerlere gittiğimizde bir akademisyen olarak katıldığımız toplantılara, Türkiye'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili konuşulduğu zaman rahatsız olduğumuz, utandığımız günleri geride bıraktık biz. Türkiye artık bu anlamda bambaşka bir level bambaşka bir düzeyde siyaset yapıyoruz artık. Bugün Türkiye'yi konuşuyoruz. Çünkü biz o gün insanların demokratik haklarını kullanmasının engellendiği bir Türkiye'den bugün herkesin demokrasi, insan hakları ve özgürlükler açısından müreffeh bir ülkede yaşadığı bir Türkiye'ye geldik ve bugün artık terörsüz Türkiye'yi rahatlıkla konuşabilecek duruma geldik" dedi.



